Yapay zeka algoritmalarını bekliyor

0
145
Pictured - Fionn Whitehead

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) Kurucusu Halil Aksu, “Pandoranın kutusu açıldı bir kere. Yapay zeka yer yüzüne indi” diyor. Netflix’te yayınlanan Black Mirror/Bandersnatch’ı izleyenler için algoritmanın hayatımıza girip yön vermesiyle ilgili çok daha fazlası bulunuyor.

Yapay zeka, yeni bir dünya savaşı başlatacak mı? Belki ama daha önce iki tanesini yapay zekaya gerek duymadan başlatmayı başaran insanların yapay zeka ile ilgili bu tür bir ihtimalden endişe etmesi biraz akıl dışı değil mi? Ya da şunu sormak gerekebilir: Çevresindeki gelişmelere bu tür endişe ile yaklaşan insan, Yuval Noah Harari’nin çok satan kitabında tanımlanan Homo Sapiens’in çevresini değiştirerek kendisini hakim kılma özelliğinden uzaklaşıp ortadan kaldırdığı türlerden birine mi dönüştü? Bir endişe yumağı haline mi geldik, insan türünün bireyleri olarak?

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) Kurucusu Halil Aksu, yapay zeka sürecinin başladığına ve bu tür endişelerin sürecin ilerlemesini engellemeyeceğine işaret ediyor. Aksu, “Pandoranın kutusu açıldı bir kere. Yapay zeka yer yüzüne indi. Artık geri dönüş yok. İnsanlık tarihinin önemli bir hayali kısmen gerçekleşti. Frankenstein romanında olduğu gibi, insana benzer robotlar artık uzak değil. İnsan gibi düşünebilen, insan gibi karar verebilen sistemler kuruldu. Bize arkadaşlık yapacak avatarlar, sesler, hologramlar aramızda” şeklinde konuşuyor.

Netflix’in yapay zekayı belirleyen algoritma belirleme konusunda yarattığı devrimsel etki, kısa sürede işin çok daha ileri bir noktaya taşınacağının işaretini veriyor. Aksu ile birlikte bahsettiğimiz endişeleri beslemede önemli bir rol oynayan Black Mirror’ın özel bölümü Bandersnatch, algoritma işini bir adım ileri taşıdı. Netflix dizisi Black Mirror, yapay zekanın da içinde yer aldığı yeni teknolojilerin olası hayata geçme senaryolarını değerlendiriyor. Başımıza neler gelebileceği konusunda fikir jimnastiği tadında olan dizi, insan beyninde kaygı verici unsurlar klasörüne yerleşiyor.

Bandersnatch ise, senaryoyu parçalara bölerek ve bunlar arasındaki geçişleri kullanıcı tercihlerine bırakarak devrimsel nitelikte bir adıma imza attı. Bandersnatch izleyicilerinin tepkisi, sadece ve sadece Bandersnatch’in sonuna ulaşmaları ile ilgiliydi. Bölümü beş saatte bitirdiğini söyleyen de vardı; daha kısa sürede bunu başardığını söyleyen de… Hatta bazıları Bandersnatch’in sonuna ulaştığını sanırken yanılmıştı ama izleyen herkesin üzerinde bir bilgisayar oyununda “Mission Completed” noktasına ulaşmanın verdiği heyecan vardı.

Oysa ki sadece dizi film olan ve kahramanların değişmesi nedeniyle birinin kendisini bir kahramanın yerine koymasının zor olduğu Black Mirror’daki endişe verici unsurların çok ötesinde olarak Bandersnatch’te kendini öldürme de dahil olmak üzere bir çok deneyim yer alıyordu. Korkuyu aşan deneyimin kendisini herkesin yaşamasıydı.

İzleyiciler, Bandersnatch’in belirli yerlerinde ekranın altında ya da üzerinde çıkan iki seçenekten birini seçerek bir sonraki bölümün akışını belirledi. Bu, hem etkileşimi hem de akış tasarımını ileri bir noktaya taşımadaki rolü açısından dikkat çekici. Tabii medya açısından da… Dizinin, filmin ya da herhangi bir içeriğin farklı versiyonlarını izlemek bir yana kendi izlence ürününüzü yaratmanız mümkün. Bunu dijital ticaret ve işe uygulayınca karşınıza muazzam bir müşteri deneyimi çıkıyor. Bu düzeyde bir etkileşimi sağlamak için CMO’ların ayırabileceği bütçeleri merak ediyorum.

Aksu, yapay zeka ile yapılabilenler listesini uzatarak şirketlerin başka ne amaçlarla bu alanı kullanabileceği ile ilgili merakı tatmin ediyor. “Bugünlerde sıkça duyduğumuz haberlere kısaca bir bakalım” diyen Aksu’nun listesi şöyle:

  • Sesli asistanlar yeni arkadaşlarımız olma yolunda.
  • Gazete haberlerini yazan otonom botlar türemeye başladı.
  • Otonom araçlar yaygınlaşıyor, yolunda giden de var, kaza yapan da var.
  • Mahkeme salonunda kararı veren, yargıca yardımcı olan sistemler oluştu.
  • Cilt kanserini onkologdan daha iyi teşhis eden yapay zeka gelişti.
  • Sosyal medyada sahte bot hesaplar yalan yanlış haberler saçıyorlar.
  • Oyuncakların içinde bile yapay zeka var.
  • Dubai’de yapay zekalı robot polis devreye girdi.
  • İnsansız silahlı ve silahsız hava araçları pek çok ülkede yaygınlaştı.
  • Ülkeler yapay zeka stratejileri hazırlıyor, yatırım konusunda yarışıyorlar.
  • Yapay zeka uzmanları milyon dolarlık maaşlarla transfer ediliyorlar.

 

Fiyat konusundaki merakım, yapay zeka uzmanlarının milyon dolarlık maaşlarla transfer edilmesi bilgisi ile kısmen tatmin oluyor. Tabii bu, ABD’deki yıllık gelir yaklaşımı ile değerlendirilmesi gereken bir rakam. Geçen yıl New York Times’ta yer alan haberde, 2016’da kurulduğunda 52 kişiyi istihdam eden OpenAI’ın ilk yılındaki 11 milyon dolarlık harcamasının 7 milyon dolarının maaş ve çalışanlara sağlanan diğer haklara gittiğini yazıldı. Yapay zeka araştırmacılarının yıllık gelirlerinin 1 milyon doların üzerinde olduğuna işaret edilen haberde, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan OpenAI’ın baş-araştırmacısı Ilya Sutskever’e 2016’da 1,9 milyon dolar ödediği belirtildi.

Bu örneklere kendi etkinlikleri üzerinden “Yapay Zeka Konferansı’nın biletleri dakikalar içinde yok satıyor” örneğini ekleyen Aksu, “Yapay zeka çağına girmiş bulunuyoruz. Daha önceki teknolojik devrimlerde olduğu gibi hızlı bir kalkınma ve yaygınlaşma dönemi yaşanacak. Sonrasında ise bir olgunlaşma ve doyum takip edecek. Bu evrelerin yaklaşık 20 – 30 yıl sürmesi düşünülebilir. Yani yapay zeka, 21. yüzyılın ortasına kadar gündemimizi epeyce meşgul edecek” diyor.

Yapay zekanın şimdiden iş modellerini de etkilemeye başladığına dikkat çeken Aksu, yapay zekanın iş yapış şekilleri ve süresini, bildiğimiz iş tanımlarını ve hatta organizasyon yapılarını değiştiren yapay zeka teknolojilerinin iş dünyasının kurallarını yeniden yazdığını kaydediyor. Aksu, konunun günümüzde iş dünyasını ilgilendiren kısmının adaptasyon olduğunu ve iş dünyasının şimdiden bu değişime ayak uydurması gerektiğini de belirtiyor.

Verimlilik havucu şirket yönetimleri için bu dönüşümü oldukça cazip hale getiriyor. Yeniden hedefleme çözümleri sunan RTB House, Migros Sanal Market’in yapay zeka temelli sistemlerini kullanarak hem dönüşüm oranlarını hem de gelirini artırdığını açıkladı. Aralık 2018 ve Ocak 2019’a ait sonuçlara göre Migros Sanal Market web sitesi dönüşüm oranını ortalamanın yüzde 140 üzerine çıkarken sadece mobil web sitesi baz alındığında yüzde 227’yi aştı. Açıklamada, bu süre zarfında sitenin gelir ve sipariş oranında ortalama yüzde 6’lık ek artış sağlandığı da ifade edildi.

Anadolu Sigorta’nın son olarak Türkçe öğrettiği yapay zeka uygulaması AS’lı da kar marjlarının baskı altında olduğu sigorta sektöründe verimliliği artırmayı hedefliyor. Bunun için AS’lı sayesinde hizmet kalitesini daha yukarı çekecek bir iş akışı geliştirmeye soyunan Anadolu Sigorta, AS’lı ile iletişimi “Anadolu Sigorta ile konuş” veya “Anadolu Sigorta ile konuşmak istiyorum” sözleriyle başlatıyor. AS’lı’nın yapay zeka sayesinde çok hızlı öğrendiğini vurgulayan Anadolu Sigorta Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Abacı, “Artık müşterilerimiz cep telefonlarına uygulama yüklemeden de birçok bilgiye erişebiliyor ve yurtdışı seyahat sigortası fiyat teklifini sesli olarak alabiliyor. Yapay zekâ teknolojisi ile 7/24 çalışan AS’lı, bir kere söylediğiniz isminizi unutmuyor ve her konuşmaya başladığınızda sizi tanıyor. Sigortacılık ile ilgili sorularınıza cevap veriyor, en yakın acente, en yakın hastane ve çok sayıda sık sorulan soruları yanıtlıyor” dedikten sonra “AS’lının öğrenme süreci devam ediyor. Yakında kasko ve trafik ürün teklifi başta olmak üzere diğer poliçe türleri için de teklif alabilir duruma gelecek. Hasar bildirim seçenekleri artırılacak ve anlaşmalı kurumlar da kullanıcının bulunduğu lokasyona göre listelenecek” diye ekliyor.

Bu örnekler çoğaltılabilir ancak daha iyi müşteri deneyiminden, daha yüksek satın almaya dönüşme oranına ve daha yüksek müşteri sadakatine kadar birçok alanda oluşan ve oluşabilecek etkiyi görmek açısından bu tekil örnek yeterli görünüyor. 14 Mart’ta Uniq İstanbul’da gerçekleştirecek ikinci Yapay Zeka Zirvesi’nde bu konuları detaylı olarak ele alacaklarını ve iş dünyasına bu noktada önemli bir fayda sağlayacaklarını ifade eden Aksu, “Zirvede yapay zeka teknolojilerinin iş modellerinde nasıl kullanıldığından, bu alandaki başarılı örneklerine, şirketlerin yapay zeka teknolojilerini kullanarak hangi problemi, hangi verilerle, hangi algoritmalarla çözülebileceğini, müşterilere nasıl değer katılabileceği gibi önemli detaylar uzmanlar tarafından ele alınacak” diyor. Örnekleri çoğaltmak konusunda kendisine bir şans tanıyorum.

Yapay zeka ile bilgi işçiliğinin rolünün de artacağını aktaran Halil Aksu, çok da uzak olmayan bir gelecekte insanların daha değerli ve yapay zekanın yapamadığı işlere odaklanacağını; teknik konularda vasıflı olanların ise bu sistemleri geliştireceğini ifade ediyor. “Yapay zeka pek çok idari, bürokratik, rutin, angarya, mükerrer işleri üzerimizden alacak” diyen Aksu, pek yakında şirketlerde akıllı sesli asistanların; toplantıları organize etmek, seyahatleri ayarlamak, izinleri yönetmek, taksi çağırmak gibi görevler için kullanılacağını söylüyor ve ekliyor: “Bu tarz basit organizasyonel işleri yapan asistanların farklı yönlerini hızla geliştirmesi gerekiyor çünkü aksi durumda bu görevi sürdürmeleri mümkün olmayacak.”

Yapay zeka aynı zamanda organizasyon yapılarını da değiştirirken asıl olarak orta kademe yöneticiler için risk yaratıyor. Yöneticiler organizasyonlarının yapısını, farklı işlevler arasında iletişimi artıran bir şekilde yeniden düzenlerken yaşanan ve yaşanacak değişimi Aksu, “Üstten gelen talimatları, stratejileri, hedefleri, alttaki takımları ileten ara kademe yönetici pozisyonlarının yerini de akıllı sistemlerin, yapay zeka tabanlı sanal yöneticilerin alması bekleniyor. Bu sanal yöneticiler; çalışanlara yardımcı olacak, performanslarını gerçek zamanlı takip edecek, rotalarını belirleyecek, işleri hiçbir şekilde tesadüfe bırakmayacak. Tabi bu hemen yarın olmayacak. Ama satıştan, pazarlamadan başlamak üzere, finans, insan kaynakları, satın alma, üretim, depo yönetimi ve benzeri alanlara zaman içinde yayılacak” sözleriyle ifade ediyor.

Dijital dönüşümde ortadan kalkan her iş için 3,7 yeni işin ortaya çıkacağına ilişkin kehaneti buraya da yansıtmak mümkün. Uluslararası vergi, denetim ve danışmanlık şirketi KPMG, yapay zeka teknolojisini iş süreçlerine entegre etmek isteyen şirketlerde beş yeni mesleğin öne çıktığını tespit ediyor. KPMG Türkiye Danışmanlık Şirket Ortağı Tanıl Durkaya, “CompTIA’ya göre, Ocak-Eylül 2018 tarihleri arasında doğuş sürecindeki teknolojik mesleklere talep yüzde 63 oranında arttı. Yapay zeka uzmanları talep gören meslekler arasında ilk sıralarda yer alıyor” şeklinde konuşurken şirketlerin yapay zeka projelerinde görevlendirdiği ekipler içinde yer alan yeni işgücünü, şirketlerin tüm iş süreçlerini inceledikten sonra yapay zekanın nasıl konumlandırılacağına ve hangi görevleri üstleneceğine karar veren yapay zeka mimarları; farklı takımlar arasında irtibat kurup, yapay zeka teknolojisine geçişin sorunsuz yaşanmasını sağlayan yapay zeka ürün yöneticileri; her geçen gün artan veri yığınları arasından gerekli olanları ayıklayarak bunlardan anlamlı iç görüler çıkarmak için çalışan veri bilimciler; veri bilimcilerden gelen bilgileri işleyerek yapay zekanın kullanıma alınacak seviyeye getirecek yani nesil yazılım mühendisleri; ve yapay zekanın yaratacağı sosyal ve ahlaki etkilerle, firma standartlarını ve mesleki ahlak kurallarını uyumlu hale getirme görevini yapay zeka ahlakbilimciler olarak sıralıyor.

Ancak gözlerimizi geleceğe çevirince Aksu’nun kehaneti bu sınıflandırma ve istatistiğe göre çok daha ilgi çekici bir tablo ortaya çıkarıyor. Aksu, “İş akışlarının mekândan bağımsız hale gelmesi ise bir diğer önemli nokta. İleri düzeyde gelişmiş iletişim araçları ve veri depolama ile birlikte, çalışanlar verileri istekleri zamanda ve istedikleri yerde birbirleriyle paylaşabiliyor. Yapay zekâyı ve bu araçları birleştirdiğimizde ise veri paylaşımı geliştirmeleri çok daha hızlı şekilde ilerleyebiliyor. Hatta bazı yöneticiler karar almayı daha çevik hale getirmek için şirket içi hiyerarşiyi hafifletme çalışmalarına gidiyor. İnsanlar daha değerli işlere, yapay zekanın yapamadığı işlere odaklanacak, teknik konularda vasıflı olanlar ise, bu sistemleri geliştirecek. İlginç günler bizi bekliyor” sözlerini sarf ediyor. Hiyerarşinin azaltılması boyutu başta olmak üzere bu gelişmeler sadece ilginç olmakla sınırlı olmayan; insan zekası için de tercih edilir olan bir dünyaya işaret ediyor.