‘Yakın Doğu ve Asya’dan gelen yatırımlar ciddi oranda arttı’

0
56

Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde, Nord Holding Türkiye Temsilcisi Servet Topaloğlu’nun yönettiği “Yeni Global Düzen: Ekonomi ve Politika” başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, 2016’nın kriz sonrası en düşük büyüme rakamıyla enteresan bir şekilde kapandığını söyledi.

Hükümetin önceliğinin, aslında yoğun bir şekilde ekonomik ortamın iyileştirilmesi noktasında olduğunu anlatan Ermut, şunları kaydetti:
“Ekonomik karar vericilerin, başta Cumhurbaşkanı, daha sonra Başbakan ve hükümetin ekonomik önceliklerden kopmaması, yatırımcılara önemli bir sinyal. Biz Türkiye’deki yatırımcılara Türkiye’yi anlatma noktasında pek problem yaşamıyoruz ama dışarıda Türkiye’yi çok bilmeyen yatırımcılarda bir algı boşluğu var. Bununla ilgili çalışmalara devam etmemiz lazım. Türkiye, geleneksel olarak genellikle Avrupa’dan yatırım çekiyor. Bu oran, 2002-2010 arası yüzde 76 civarında. Yine Amerika’dan yaklaşık yüzde 9 yatırım çekiyorduk. Dolayısıyla Amerika ve Avrupa, neredeyse yatırımların toplam yüzde 84-85’ini teşkil ediyordu. Fakat 2010 sonrasında bir farklılaştırmaya gitmeye başladığımızı gördük. Özellikle 2008’de Avrupa, krizden çok ciddi etkilenince bize gelen doğrudan yatırımlar, 16 milyar seviyesinden bir anda 8-9 milyar seviyesine düşmüştü. Ondan sonra Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, ajansımız, bütün yetkili kurullar, hem ticaret partnerlerimizi hem de yatırım çektiğimiz ülkeleri, aynı zamanda sektörleri bir yandan katma değeri artırırken farklılaştırma çalışmalarına gittik. Bundan sonraki sonuçlarda gördüğümüz kadarıyla özellikle Yakın Doğu ve Asya’dan gelen yatırımlar, ciddi oranda arttı. Rusya ve Körfez’den ve yine bizim çok önem verdiğimiz Uzak Doğu’dan Çin, Japonya, Singapur ile Malezya’dan gelen yatırımlar arttı.”

“Startup ve melek yatırımcılarla ilgili organizasyonlara girmeye başladık”
Yatırımcıların Türkiye’yi teknoloji dostu, bilim teknoloji adaptasyonu hızlı ve kuvvetli bir nüfus olarak gördüğünü belirten Ermut, “Dezavantaj ve avantajlarıyla enteresan değişimlere yol açan dijitalleşme, belki Türkiye’nin önümüzdeki dönemdeki avantajı olacak. Ondan dolayı zaten bu dönemde daha önce çok fazla dikkatimizi çekmeyen ya da o konuda çok fazla çalışma yapma durumumuzun olmadığı startup yatırımları ve melek yatırımcılarla ilgili bazı organizasyonlara da girmeye başladık.” dedi.

“Bize dar gelmeye devam edecek bir elbise”
Ermut, referandumun ardından yapılacak reformlar ve atılacak adımların çok önemli olduğunu ifade ederek, “Bize dar gelmeye devam edecek bir elbiseyle mi devam edeceğiz, yoksa etkin yönetim, güçlü liderliğin gerektiği bu çağda ona göre mi cevap geliştireceğiz? Bu, çok önemli. Avrupa ile ilişkilerin gerilmesinde bunun biraz payı olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.