Yabancı girişi hisseleri canlı tutuyor

0
83

Piyasalarda kâr satışları etkisini gösterirken borsaya yabancı para girişi hisse senetlerinde güçlü seyrin sürmesini sağladı. Seçim öncesi gerek borsa gerekse kur ve faizde bir kez daha hareketlenme gözlenebilir

Yabancı para girişi hisse senetlerindeki yukarı hareketin sürmesini sağlıyor. Kısa vadede kâr satışları gözlense de Borsada 200 günlük hareketli ortalamanın üzerindeki seyir sürüyor. BIST 100 Endeksi 100.000 seviyesinin altına kaymadı. Dolar bazında endeksin değeri ise 19.502 seviyesinde bulunuyor.

Yabancıların borsadaki hareketlerine bakıldığında 5 unsur öne çıkıyor:

1 – Yabancıların son dört haftadır üst üste alım yaptıklarını görüyoruz.

2 –Yapılan alım miktarı yükseliyor. Ocak ayının ikinci haftasından itibaren aylık ortalama 300 milyon dolarlık alım gerçekleşti. (En yüksek alım ocak ayının üçüncü haftasında 711 milyon dolar ile yaşanmış gibi görünse de bunun yaklaşık yarısı Akbank’ın bedelli sermaye artırımından kaynaklandığı unutmamalı.)

3 – 26 Temmuz’da yüzde 61,36 olan borsadaki yabancı payı 7 Şubat itibariyle 65,94 seviyesinde bulunuyor.

4 –Yabancılar dipte alıma başladı. Kur şokunun hemen ardından hisse senedi toplamaya başlarken ocak ayı ile birlikte alımlarını güçlendirdi. Borsa 3 Ocak’ta 87.000 seviyesinde bulunurken 8 Şubat’ta 102.502 seviyesine yükseldi.

5 – Endeks hisselerinden en çok bankalara yöneldiler.

Yurtiçi yerleşikler 21 haftadır döviz alıyor

Dolar kuru geriledikçe halk döviz alımını sürdürüyor. Son 21 haftada yurtiçi yerleşiklerin döviz pozisyonu 150 milyar dolardan 168 milyar dolara yükseldi. Halkın döviz mevduatı 17,3 milyar dolar artış gösterdi. Ocak ayından itibaren bunun hızlandığını görüyoruz. Öte yandan döviz kurundaki hareketlere baktığımızda dolar/TL kuru 100 ve 200 günlük hareketli ortalamanın arasında sıkışmış durumda. 200 günlük ortalama 5,20’de bulunurken 100 günlük ortalama 5,36 seviyesinde. Hareketin gücünü gösteren momentum ise 98,7 seviyesinde bulunuyor.

Yatay hareket görülebilir

Dolar kuru 5,36’yı kırarak güçlü bir hareket başlatmak için şu anda zayıf. 5,20 aşağı kırılmadıkça da aşağı yönlü bir hareketin gelişmesi zor. Seçim öncesi 5’e doğru belki son bir hareket gerçekleşebilir. Ağırlıklı olarak yatay bir hareket görebiliriz. Dış ilişkilerde bozulma meydana gelmedikçe kurda 2018 yılındaki gibi sert dalgalanma yaşanmayacaktır. Hareket marjlarının daralması ve oynaklığın sağlanması biraz da beklentilerin yönetilmesine bağlı. TCMB’nin alacağı faiz aksiyonu, enflasyonun seyri kur hareketi üzerinde belirleyici rol oynayacak.

Yabancı yatırımcılar borsada dört haftadır alımda… Alım miktarları ise yükseliş eğiliminde… Bu alımlar sonucunda borsadaki yabancı payı yüzde 66’ya dayandı. Temmuzda bu oran yüzde 61’in biraz üstündeydi.

Alımlar hangi ülkelerden?

Kur şokunun yaşandığı ağustostan sonra eylülde Borsa İstanbul’a yatırımda bulunan ülkelerin dip seviyeye gerileyen yatırımcı sayıları ve portföy değerleri yeniden yükseldi. Yaşanan çıkışta 110 yatırımcı geri gelirken portföy değeri 28,6 milyar dolar arttı. Ülke paylarında dikkat çekenler şöyle:

– ABD ile ilişkilerin düzelmesinin etkileri ABD’li yatırımcı artışında da görülüyor. Eylülden bu yana ilk 10 ülkenin yatırımcı sayısındaki 110 kişilik artışın 71’i ABD’den geliyor.

– Yatırımcı artışında ABD’nin hemen ardından Cayman adaları ve Lüksemburg geliyor. Cayman adalarından 25 yatırımcı gelirken Lüksemburg’dan 17 yatırımcı geldi. Bu yatırımcıların büyük kısmının Türkiye menşeli olması yüksek ihtimal.

– Rusya’dan bir yatırımcı gelirken Katar yatırımcı sayısını korudu. Rus yatırımcıların portföy değeri 9 milyar 288 milyon TL artış gösterirken Katarlı 5 yatırımcının portföy değeri 5 milyar 297 milyon TL arttı.

– ABD’li yatırımcılar Türkiye’de portföyü en yüksek 2.480 yatırımcının yüzde 50’sini oluşturuyor. Onu yüzde 15 ile Birleşik Krallık, yüzde 10 ile Lüksemburg izliyor. En düşük pay; Katar, Rusya ve Singapur.

Sonuç olarak, ABD ile ilişkilerin düzelmesi sonrasında dolar kurunda başlayan hızlı gerileme hisse senetlerinde de alım olarak kendini gösteriyor. ABD’li yatırımcı sayısında meydana gelen artışın hisse senetlerinin fiyat hareketlerine de olumlu yansıdığını görüyoruz.

Ocak ayında yaşanan hızlı yükseliş sonrası borsada kâr satışları dolar kurunda tepki çıkışına yol açtı. Gösterge faiz ise 18,37 seviyesinde bulunuyor.

Sıra kredi kuruluşlarında

Derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye ilişkin yatırım yapılabilir ülke notu bulunmuyor. Kuruluşların genelde geriden geldiğini, gelişmeler gerçekleştikten sonra notlandırmaya gittiklerini görüyoruz. Türkiye’nin Kredi Risk Primi (CDS) 5 Şubat’ta 287 seviyesini görerek yönünü yeniden yukarı çevirdi. 

7 Şubat günü ise 298 seviyesinde bulunuyor. Risk primi 300 seviyesinin altındaki seyrini korur ve fiyatlarda oynaklık azalmaya devam ederse Türkiye’nin not görünümü değişebilir. Özellikle yurtdışı ilişkilerde yaşanan yumuşamanın ve ABD ile düzelen ilişkilerin etkileri yatırım araçlarına yönelen sıcak paranın da yönü ve hızı üzerinde etkili olacaktır. 

AB yavaşlaması olumsuz etkiler

Avrupa Komisyonu’nun perşembe günü çeyrek büyümeye ilişkin tahminleri yayınlandı. Avrupa Birliği (AB) 2019 yılına ilişkin Euro Bölgesi büyüme tahminini yüzde 1.9’dan yüzde 1.3’e düşürdü. 2020 tahmini yüzde 1.6 oldu. Avrupa Birliği’nin büyümesinde meydana gelebilecek bir yavaşlama elbette Türkiye’yi de olumsuz etkileyecektir. Neticede toplam ihracatın yarısı AB ülkelerine gerçekleşiyor. İş Yatırım, AB büyümesinin yüzde 1,3 seviyesinde geçekleşmesi halinde yüzde 1 olan 2019 Türkiye büyüme tahminlerinin de yüzde 0,5’e kadar gerileyebileceğini belirtiyor.   

( Zeynep Aktaş/ Milliyet)