2017 YILI BUGÜN DE olduğu gibi dünyanın içinden geçtiği dar boğaz sebebi ile reklamveren markalarımızın sıfır tabanlı bütçe stratejileri, maliyet optimizasyonu çözümleri gibi konular daha fazla gündemimizde yer alır hale geldi. Bu da haliyle reklam yatırımları üzerinde büyüme anlamında yavaşlamaya sebep oldu. 2016 yılındaki yüzde 11 büyüme sonrası 2017’de yüzde 6,3’e geriledi.
Diğer yandan, dünya genelindeki yatırım büyümesinin ortalamada yüzde 4 civarında olduğu düşünülecek olursa, hala gelişen ve büyük bir büyüme potansiyeli olan bir konumdayız.
Bununla birlikte iş hedefleri açısından yapılan her yatırımın etkisinin daha çok mercek altına alınan bir yıl oldu. Bu da bizi daha çok dijital, ROI konuşur, daha çok datadan faydalanır bir noktaya getirdi. Reklamveren markalarımız iş ortaklarından daha fazla iş sonucuna katkı bekler hale geldi. Buna paralel olarak biz ajanslar reklamverenlerimizin beklentileri doğrultusunda yeteneklerimizi daha çok sorgular ve daha hızlı gelişim dönüşüm planları yapar ve aksiyona geçer olduk.
Büyümenin yavaşlaması negatif bir etki gibi gözükse de hem reklamveren hem de ajansların işe bakışı ve iş yapış şekillerini dönüştürmesi açısından itici güç oldu. Bunun pozitif yansımaları olarak da insan kaynağı, yeni uzmanlıklar ve teknoloji alanlarında yatırımlarımıza 2018 yılında da devam ettik ve edeceğiz.
Türkiye dünyadaki istatistiklere bakıldığında büyüklük olarak ilk 10’da yer almasa da büyüme hızı ile listenin daha üst sıralarında yer almakta (Dünya genelinde büyüme yüzde 4 iken Türkiye yüzde 6,3 büyüme göstermiştir). GSYİH’dan reklam yatırımlarına düşen paya bakıldığında, veya kişi başına düşen reklam harcamaları kıyaslandığında Genç nüfusu, büyüyen ekonomisi, teknoloji ve yeniliklere hızlı adaptasyon yetenekleri ile potansiyeli çok yüksek olarak gözüken bir pazar. Global gelişmeler ve neredeyse her büyük reklam pazarı olan ülkede yaşanan siyasi, ekonomik, ticari gelişmeler her pazarı farklı
derecede etkiliyor. Türkiye diğer olgunlaşmış pazarlardan farklı olarak çok daha metanetli bir şekilde bu iniş çıkışları yönetmeyi biliyor, bu sebeple de proaktif ve reaktif çözümler ile büyümemizi pozitif yönde kontrol edebiliyoruz sektör olarak. WPP networkünde bölge
ve dünya yöneticilerinin masalarında Türkiye her zaman danışılan ve deneyimleri paylaşılması istenen örnek bir pazar olarak gösterilmektedir. Son iki senede WPP Türkiye olarak 8 bölge ve ülke CEO’suna birebir seanslar ile Türkiye’yi örnek bir vaka olarak anlatmam için davet aldım, bu hem çok gurur verici hem de Türkiye’nin konumu açısından önemli bir gösterge.
YENİ UZMANLIK ALANLARINA YATIRIM YAPACAĞIZ
2018 yılı mecralar tarafındaki yeni yapılanmalar, reklamverenlerimizin daha da ROI ve sonuç odaklı olmaları sebebiyle çok sayıda konkur, blockchain teknolojisinin hayatımıza girmesi, KVKK GDPR gibi düzenlemeler, data ve çözümlerinin kolay kullanılabilir ürünleştirme çabaları derken oldukça hareketli geçiyor. Bu bir anlamda sektörümüzün de kendine dönüp bakması gelişim alanlarını belirlemesi için bir fırsat. Biz Mplatform gibi yeni teknoloji platformlarımızı, Gamechanger Base42 ve WPP New Commerce gibi yeni uzmanlıkları, Ingage gibi yeni iş ortaklıklarımızı hayata geçirdik. Her zaman olduğu gibi bundan sonrasında ise reklamveren marakalarımız için onların ticaretine ve iş sonuçlarına katkıda bulunacak, ihtiyaç duydukları maliyet yönetimi, optimizasyon ve sonuç yaratan iletişim çözümlerini yaratmak bizim öncelikli görevimiz, bu doğrultuda insan, teknoloji, zaman ve yeni uzmanlıklara yatırım yapmaya devam edeceğiz.
Yukarıda bahsettiğim gibi Türkiye reklam sektörünün potansiyelimiz çok yüksek o yüzden de halen oyuncuları, uzmanlıkları ile çeşitlenerek büyümeye devam ediyor. Bizim gibi global ve lokal yapılar, mecralar ve hatta dünyadaki trendin bir benzeri olarak buyuk reklamverenler de bu potansiyeli gördüğü içindir ki medya iletişim sektöründe satınalmalar, yeni yapılanmalar ve yeni oluşumlar ile yatırımlar hızla devam ediyor, neredeyse her gün sektöre dair yeni bir haber duyuyoruz. En son WPP’nin Koç Zer ile ortaklığından doğan Ingage veya Türk Telekom’un Admatic şirketi ile işbirliği gibi haberler önümüzdeki günlerde de devam edecektir.
WPP global ve Türkiye yönetimi olarak hem reklamverenlerimize, hem de sektörümüze karşı duyduğumuz görev bilinci ile ülkemize yatırım yapmaya devam edeceğimiz
sektörde ilk olacak projelerimiz 2019 yılı için şimdiden hazır. Bunları hayata geçirmek için heyecanımız ve iştahımız her zamankinden daha yüksek.
