TÜSİAD Başkanı’ndan kamu yönetimi vurgusu

0
26

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, OECD Kamuda Karar Alma Süreçleri 2015 Değerlendirme Raporu Konferansında bir konuşma yaptı.
   
Başaran-Symes konuşmasında, “Düzenleme ihtiyacı kuralı, kurallar da bunları uygulayacak kurumları gerektirir” ifadesini kullandı.
   
TÜSİAD Başkanı Başaran-Symes ayrıca şunları söyledi:
   
“Gelişmiş ülkelerin istisnasız tümünde geçerli olan piyasa ekonomisi, hukukun üstünlüğünü ve kural temelli bir örgütlenmeyi öngörür. 
   
Düzenleme ihtiyacı kuralı, kurallar da bunları uygulayacak kurumları gerektirir. 
   
Dünyada düzenlemelerin kapsam ve detayıyla ilgili düşünceler, 2008 krizi öncesi ve sonrası iki uçta savrulduysa da bugün artık hepimiz serbestliğin, serbest rekabet anlayışının kuralsızlık olmadığının farkına vardık. 
   
Türkiye’nin de 2001 krizinden öğrendikleri ile yaptığı seçim, kural temelli yönetimi benimsemek oldu. Bu dönemde hızlanan AB adaylık süreci, kurulan bağımsız düzenleyici kurullar, yürürlüğe giren Kamu İhale Kanunu ile getirilen yeknesak kamu ihale kuralları ve kamu mali yönetimi ve denetimi sistemi bu düşüncelerle ile oluşturulmuş ve uygulamaya koyulmuştur. 
   
Hukukun üstünlüğü anlayışını yaşamın her alanında önceliği yapan bir kuruluş olarak, 2001 krizi sonrası geliştirilen kural temelli anlayışı sonuna kadar destekledik, bu anlayışın piyasa ekonomisinin ayrılmaz parçası olduğunu her ortamda savunduk.
   
Bu anlayıştan yola çıkarak, OECD bünyesinde yürütülen Düzenleyici Politika Değerlendirme Projesine, üyesi olduğumuz BIAC aracılığı ile hem maddi katkı sağladık hem de yine BIAC aracılığı ile içeriğine ilişkin görüşlerimizi düzenli olarak ilettik. 
   
Bugün, projenin sonuç raporunun tanıtıldığı toplantıyı Argüden Yönetişim Akademisi ile gerçekleştirmekten mutluluk duyuyoruz. 
   
Açılış konuşmalarından sonra konuyu derinlemesine irdeleyecek konuşmacılara sözü bırakmadan önce iş dünyası temsil örgütü olarak kamuda karar alma ve düzenleme yapma ortamını nasıl görmek istediğimizi çeşitli açılardan ortaya koymak isterim.
   
Her düzenlemenin başlangıcında bir politika tercihi vardır. Ana yönü belirlenmiş olan düzenlemenin başarıyla sonuçlanabilmesi ve etkili uygulama alanı bulabilmesi için düzenlemenin her aşamasında, katılım, en kapsayıcı şekilde gerçekleştirilmelidir. 
   
Bugün demokrasi geleneği köklü olanlar dâhil, pek çok ülkede, demokratik değerlerin aşınmakta olduğu endişesinin doğmasında, toplumun önemli bir kesiminin karar alma süreci içinde kendine bir yer bulamaması önemli bir etkendir. 
   
Vatandaşların kamusal alanda verebilecekleri katkıyı en üst düzeyde hayata geçirecek mekanizmalara ihtiyaç vardır.
   
Bu mekanizmaları işletecek olan iyi bir kamu yönetimidir. Politika oluşturma ve karar alma süreçlerini, genel kamu yönetimi sorunlarından tamamen ayıramayız.
   
İyi bir kamu yönteminin temelinde kamudaki insan unsuru bulunur. Bu anlamda kamuda kararlar, liyakatli kamu görevlileri tarafından alınmalıdır. 
   
Torba kanun uygulamamız düzenleme yapım sürecinin nasıl yapılmaması gerektiğine örnek olabilecek kadar sorunludur. Özellikle torba kanun tasarılarının Meclis komisyonlarında eklenen maddelerle takip edilemez dolayısıyla katılım sağlanamaz hale gelmesi çok önemli bir sorundur.
   
Parlamentomuzun hızlı çalışması önemlidir  çoğu zaman biz de ihtiyaç duyulan bir düzenlemenin süratle yasalaşması gerektiğini söylüyoruz. Ancak kanun kalitesinden taviz verilerek sağlanacak hızın tercih edilir bir şey olduğunu düşünmüyorum. Yasama faaliyetinde çoğulculuğun ve katılımın sağlanması, kanun kalitesini artırılmasına yardımcı olacaktır.
   
Bugün düzenlediğimiz bu toplantı Türkiye’nin ciddi bir zihinsel dönüşüme ihtiyaç duyduğu bir alanda çözüm arayışlarına katkı sağlayacaktır.”