Türk ekonomisinin geleceği için yeni kaldıraç

0
25

Türk ekonomisinin geleceği için kritik öneme sahip olan Sanayi 4.0’ı derinlemesine ele alan Fortune Türkiye Sanayi 4.0 Konferansı, değerli konuşmacıların katılımıyla Four Seasons Bosphorus’ta gerçekleşti.

Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros’un açılış konuşmasıyla başlayan, ana sponsorluğunu Türk Telekom’un, co-sponsorluğunu ise Borusan Otomotiv, Kaplankaya, Philips, Netlog Lojistik ve Verifon’un yaptığı konferansta Sanayi 4.0’ın Türkiye’nin geleceği için önemi ve Sanayi 4.0’ın diğer sanayi devrimlerinden farkı tartışıldı.

“Türkiye’nin gelecek vizyonu için yeni kaldıraç: Sanayi 4.0” adlı ilk oturumda, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Mehmet Karaca, TÜSİAD Sanayi 4.0 Çalışma Grubu Başkanı Ali Rıza Ersoy, Türk Telekom CMO Mert Başar, Deloitte Türkiye Direktörü Hakan Göl değerli görüşlerini katılımcılarla paylaşırken, “Sanayi 4.0’ın diğer sanayi devrimlerinden farkı. Nasıl bir gelecek?” adlı ikinci oturumda, Verifone Güneydoğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölge Başkanı Bülent Özayaz ve Bursa Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur konuyla ilgili aydınlatıcı bilgiler aktardı.

Fortune Türkiye Teknoloji Editörü Kerem Özdemir’in moderatörlüğünde gerçekleşen ilk oturumda Sanayi 4.0’ın üretim tarafına değinildi.

Türkiye’de akademi tarafındaki problemlerden ötürü nitelikli insan yetiştirmenin zor olduğunu söyleyen İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Mehmet Karaca, akademi ortamında bilinenin dışına çıkmanın sıkıntılı yarattığını ve bu nedenli dış dünyaya uyum sağlamanın zorlaştığını aktardı.

Karaca, “Rahmetli Turgut Özal’ın teknopark yasalarını çıkarması ile dış dünyanın gerekliliklerine adapte olmak daha rahatladı. Endüstri 4.0’da kuluçka merkezleri çok önemli. Bu modelde insan sistemden çekiliyor ama işin arkasında yine nitelikli insanlar gerekiyor. Biz İTÜ teknoparkta ciddi bir kuluçka merkezi kurduk. Farklı üniversitelerden insanları proje yapmaya çağırıyoruz. Artık her şey git gide küçülüyor. Her şey cep telefonuna iniyor. Teknoloji çok hızlı değişiyor. Eğitimin de buna uyum sağlaması gerekiyor” dedi.

Sanayi 4.0’ın ortaya 2012 yılında Almanya’dan çıktığını hatırlatarak konuşmasına başlayan TÜSİAD Sanayi 4.0 Çalışma Grubu Başkanı Ali Rıza Ersoy, “2011 yılı itibariyle yalnızca Çin’in üretimi Avrupa’daki 27 ülkenin önüne geçti. Batı bu durumdan ötürü panik halinde, biz de buna dahiliz. İşin özü sanayinin dijitalleşmesini başaramazsak büyük tehdit altında kalacağız” dedi.

Sanayi 4.0’ın vaadinin insana insan gibi yaşam olduğunu belirten Ersoy, “İnsanı sistemden çektiğimizde hata sıfırlanıyor ve üretim çok ucuzluyor. Örneğin Apple iPad üretimini ABD’ye geri taşıdı. Çünkü Çin’in ucuz olma avantajına artık ihtiyacı kalmadı. Ucuz işgücü Türkiye’nin de avantajlarından birisi. İnsanın işten çekilmesi bizim için de tehdit fakat mavi yakalıların çalışma şekline baktığınızda bu sistemin hiç de insani olmadığını söyleyebiliriz. Sanayi 4.0’da daha gezegensever ve insani bir yaklaşım var. Çok daha az tüketerek daha fazla üretim yapılması mümkün. Biz de ülke olarak bu evrime ayak uydurmalıyız. Yoksa Sanayi 4.0’ı kullanan diğerleriyle rekabet etme şansımız olmayacak” şeklinde konuştu.

Üretimin çok güçlü ve önemli bir kavram olduğunun üzerinde duran Türk Telekom CMO Mert Başar, “Üretimin değişmesi öncelikle giyimi değiştiriyor. Kıyafetlerdeki değişimin ardından nüfus dağılımı başlıyor. Şu an büyük sehirlerde yaşadığımız problem. Sonra düzenler ortaya çıkıyor. İşçi sınıfı ortaya çıkıyor ve hakkını savunmaya başlıyor.  Sanayi 4.0’la birlikte de büyük değişimler yaşanacak. Üretim biçiminin değişmesi toplumda büyük değişim gerçekleşecek demektir. Türkiye’deki duruma baktığımızda, iki farklı dünya görüyoruz. Bir taraf tüm kavramlara hakim olan ve şirketlerinde bunları uygulamaya çalışan kitle, diğer taraf ise işyerinde, evinde henüz interneti kullanmayan kesim. Türkiye’de hanelerin yüzde 50’sinde, şirketlerin yüzde 35’inde internet yok. Yani bizim ülkemizde bu dönüşümün gerçekleşmesi zorlu bir süreç olacak diyebiliriz” yorumunu yaptı.

Sanayi 4.0’la birlikte işgücü profilimde görülecek değişime değinen Deloitte Türkiye Direktörü Hakan Göl, “Dijitalleşme ile birlikte insan üretimden el çekecek. İnsanın yerine gelecek makineleri ve akıllı fabrikaları yönetecek teknik bilgiye sahip kadrolara ihtiyaç doğacak. Avrupa ve ABD’deki en büyük engeli bu. ABD ve AB ülkelerinde çalışanların yalnızca yüzde 2’si mühendis. Türkiye’de ise bu oran yüzde 1’in hemen altında. Her yıl bizim neredeyse iki katımız mühendis mezun eden ülkelerin sorunu bu ise Türkiye ne yapacak?” dedi.
 
Dijitalleşmeyle birlikte karar vericilerin ve tüketicinin de değişeğini aktaran Göl, “Sanayi 4.0’da tüketiciye verilecek ürün, tüketicinin hizmet alacağı yer değişecek. Toplam resme bakıp nasıl bir yapılanma gerçekleştirmemiz gerektiğini iyi düşünmemiz gerek. Şirketlerin konuya hazır olup olmadığına bakmalıyız. Zaten Türkiye olarak şu an nasıl bir yol izlememiz gerektiğini pek çözemediğimizden bekleme durumundayız. Bizim ülke olarak iki kat hızlı koşmamız gerekiyor ki diğerleriyle yarışabilelim” diye konuştu.

Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros moderatörlüğünde yapılan ikinci oturumda ise Sanayi 4.0 evrimine dahil olabilmenin önemi üzerinde duruldu.

İnovasyonun ve risk almanın öneminden bahseden Verifone Güneydoğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölge Başkanı Bülent Özayaz, “Ürüne katma değer sağlamanın yolu inovasyondan geçiyor. İnovasyonu da risk alarak yapabilirsiniz. Fintech’ten örnek verirsek, kendi endüstri 4.0’ını oluşturan, hizmet üreten ve karşıdan gelen dalgalarla savaşan bir sistem görürsünüz. Dünyanın en büyük bankalarının yöneticilerinin önemli sözleri var. JP Morgan CEO’su kendi uygusunu kaçıran en önemli şeylerden birinin yeni çıkan fintechlerle nasıl rekabet edeceği olduğunu söylüyor. Deutsche Bank CEO’su parayla uğraştıklarını fakat 10 yıl içinde kağıt paranın ortadan kalkacağını belirtiyor. BofA CEO’su kendi endüstri 4.0’larında fintechlerden öyle korkuyor ki 3 milyar dolar kod yazılımına harcıyor ve bankacılık sektörünün bir yılda 150 milyar dolar ciroyu endüstri 4.0’ı iyi kullanan start-up’lar nedeniyle kaybedeceğini söylüyor. Bunlardan çıkacak anlam şu; Sanayi 4.0’ı kaçırırsak maliyette rekabet edemeyeceğiz, ürünlere katma değer katamayacağız ve yok olacağız” diye aktardı.

Bursa Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur ise konuyla ilgili, “Sürekli tekrarladığımız globalleşen dünya tanımı çok önemli. Geçmişte firmalar ürettiği malla ilgili olarak dar bir coğrafyada rekabet ediyordu. Şimdi Çin’de üretenle Türkiye’de üretenin rekabet etme şansını konuşuyoruz. Ülkemiz 17. Büyük ekonomi fakat diğer eğitim, spor gibi diğer sıralamalara bakıldığında 41. Bizim teknoloji alanında geriliğimiz var. Birkaç firmanın atağıyla ülke çapında bu işi yapabilmek, sürdürülebilirliği sağlayabilmek mümkün değil. Türkiye’de herkesin rakibinden görece önde olabilmek için elinden geleni yapması gerek” dedi.

Türkiye’nin endüstri 4.0 evrimine katılabilmesi için eğitim alanında çok daha verimli, beynini diğer ülkelerdeki rakiplerine göre daha iyi kullanabilecek bireyler yetiştirilmesi gerek. Çünkü endüstri 4.0’a geçmek isteyen her ülke, her şirket nitelikli insan bulamadığından şikayet edecek. Bu nedenle hızlıca gereklilikleri yerine getirmemiz lazım. Diğer ülkelere yetişecek hıza sahip olamazsak konumumuzu kaybetme riskimiz var” şeklinde yorum yaptı.