“Les Echos” gazetesinde yer alan haberde, Trump’ın Çin’den ithal edilen ürünlere vergi uygulama kararının ardından Çin’in de buna misilleme olarak bazı Amerikan ürünlerine vergi uygulayacağı açıklaması ortamı gererken, Başkan Donald Trump’ın yüzde 10’luk gümrük vergisi uygulayacağı ithal malların toplam değerinin 200 milyar dolar civarı olduğu belirtiliyor. Bu da analistlere göre, ABD’nin Çin’den aldığı hemen hemen bütün ürünlere vergi uygulaması anlamına geliyor.
ABD ile Çin arasındaki bu ticaret savaşlarının Avrupa ve Asya borsalarında ciddi bir kan kaybına yol açtığı gözleniyor. Paris borsası dünkü yüzde 0,93’lük değer kaybının ardından bugün de yüzde 1,15’lik bir düşüşle güne 5,387 puandan başladı. Frankfurt borsası ise yüzde 1,46’lık bir değer kaybı yaşadı. Frankfurt borsasındaki değer kaybında, Alman otomobil endüstrisini sarsan diesel skandalının da etkisi olduğu kaydediliyor.
Asya’da ise Şanghay borsası yaklaşık yüzde 4’lük bir değer kaybı yaşadı. Çin hisseleri yılın başından şimdiye kadar yüzde 12’lik bir değer kaybına uğradı. Tokyo borsasında ise yaklaşık yüzde 1,8’lik bir düşüş gözlendi.
Analistlere göre, Başkan Trump yalnızca ortaklarını müzakerelere zorlamak değil aslında onları bütünüyle ezmek istiyor. Burada dünya ekonomisi açısından da çift taraflı bir risk söz konusu: Dünya ticaretindeki yavaşlama pek çok ülkenin ekonomik büyümesini olumsuz etkilerken, enflasyonist baskılar da artacak. Bu da hanelerin satın alma gücü ve şirketlerin kâr marjları üzerinde baskı oluşturacak.
Öte yandan, Avrupa’da ise göçmen krizi ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in konumunun sarsılması riski euro’yu zayıflatıyor. Avrupa’da bono faizlerinde hafif bir düşüş gözlenirken Amerikan bono faizleri ise 5 baz puan gerileyerek yüzde 2,86’ya düştü.
Analistler bir yandan ABD ila Çin arasındaki ticaret savaşları, bir yandan Angela Merkel’in konumunu zayıflatan göçmen krizi vs gibi olumsuz etkilerin birleşerek piyasaları sarsmasının doğal olduğunu belirtiyorlar.
