Banka bilançolarında yüzde 40-45 seviyelerinde döviz, yüzde 55-60 seviyelerinde ise Türk Lirası olduğunu söyleyen Leblebici, TCMB tarafından alınan herhangi bir kararın etkisinin bu bilançolardaki Türk Lirası ile sınırlı olduğunu vurguladı.
Leblebici’ye göre TCMB’nin göreceli olarak daha az başarılı olduğu konu da yabancı sermaye hareketlerinin döviz üzerindeki etkisi.
“TCMB’NİN DAHA AZ BAŞARILI OLDUĞU KONU”
Ümit Leblebici, “TCMB’nin göreceli olarak daha az başarılı olduğu konu yabancı sermayenin ülkeye girip çıktığında döviz üzerinde yaratılan baskıdır.” dedi.
“Dövize bağlı endekslemeyi çözemedik. Merkez Bankası Türkiye’de bu konuya odaklanmalı ve kurdaki volatiliteyi azaltacak politikalara yoğunlaşmalı” diye konuşan Leblebici, cari açığı aşağıya çekecek her adımın olumlu olarak sayılacağını belirterek, TCMB’nin elindeki enstrümanlarla bunu yapacak güçte olduğunu ifade etti. Leblebici, “Merkez bankalarına güvenmeli ve onların işlerini kolaylaştırmalıyız” dedi.
Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin son gününde “Global Ekonomilerin ve Gelişmekte Olan Ülkelerin Yarını” konulu oturumda konuşan Leblebici, TCMB örneğiyle birlikte ABD’nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı Çin mallarına yüzde 25 vergi getirilmesi planı gibi bütün talebi baştan başa değiştiren durumların, ülke merkez bankalarını zorladığına vurgu yaparak, “Öngörülebilirlik gittikçe azalırken, volatilite artıyor. Dolayısıyla Merkez Bankaları arasında uluslararası koordinasyon mutlaka gerekli” diye konuştu.
Leblebici, bugünkü haliyle merkez bankalarının sınırlı bir etkiye sahip olduğunu söyledi.
