TCMB: Döviz kurları enflasyondaki iyileşmeyi sınırladı

0
26

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son dönemde işlenmemiş gıda fiyatlarında gözlenen keskin artışların, yılın ikinci yarısında kısmen telafi edilmesinin muhtemel görüldüğünü bildirdi.
 
TCMB’nin Banka Ekonomistleri Bilgilendirme Toplantısı’nda yapılan sunum, bankanın internet sitesinde yayımlandı.
 
Sunumda, dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmelerle tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin, cari dengedeki iyileşmeyi desteklediği belirtilerek, dış talebin zayıf seyrini koruduğu, iç talebin ise büyümeye ılımlı düzeyde katkı verdiği kaydedildi.
 
Uygulanan temkinli para ve maliye politikalarının yanı sıra alınan makroihtiyati önlemlerin, enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam ettiği vurgulanan sunumda, ancak döviz kurlarında son dönemde yaşanan oynaklıkların çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırlandırdığına işaret edildi.
 
Sunumda, küresel piyasalardaki belirsizliklerle enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıklar dikkate alındığında, para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesi gerektiği aktarılarak, “Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir” ifadelerine yer verildi.
 
“BORCUN VADE YAPISI İYİLEŞMEYE DEVAM ETMEKTEDİR” 
TCMB’nin sunumunda, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) ılımlı bir artış eğilimi sergilediğine vurgu yapılarak, sanayi üretiminin ilk çeyrekte bir miktar ivme kazandığı, sipariş verilerinin ise dış talebin zayıf seyrettiğini gösterdiği dile getirildi.
 
Tüketici güveni ve yatırım eğiliminin özel kesim iç talebinin ılımlı seyrettiğine işaret ettiği belirtilen sunumda, şunlar kaydedildi:
 
“İşsizlik oranı, son aylarda düşüş sergilemektedir. Dolar cinsinden ithalat ve ihracat, dolar-avro kurundaki sert hareketlerin kısmi etkisiyle yakın dönemde düşerken, AB’ye olan avro cinsinden ihracat güçlü seyrini korumaktadır. Bununla birlikte, Türkiye’nin küresel ihracat pazarındaki payı artmaya devam etmektedir. Petrol fiyatlarındaki düşüşün cari denge üzerindeki etkisi önümüzdeki aylarda daha belirgin hale gelebilecektir. 2011 yılından beri önemli ölçüde iyileşme gösteren cari işlemler dengesinde 2015 yılında ek bir iyileşme beklenmektedir. Cari işlemler açığının finansmanı büyük ölçüde uzun vadeli borçlanma ve doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıyla sağlanmaktadır. Reel sektörün dış borcunun büyük kısmı uzun vadelidir ve borcun vade yapısı iyileşmeye devam etmektedir.”
 
Sunumda, zorunlu karşılık önlemlerinin açıklanmasından sonra bankacılık kesiminin mevduat dışı yükümlülüklerinin vadelerinde uzama eğilimi gözlendiği aktarılarak, küresel düşük faiz ortamında, yabancı para zorunlu karşılık oranlarının güçlü yabancı para borçlanma girişlerine karşı etkili bir makroihtiyati araç olarak kullanıldığı ifade edildi.
 
“ENFLASYON BEKLENTİLERİ HENÜZ ARZULANAN DÜZEYLERE ULAŞMAMIŞTIR”
Enflasyona ilişkin değerlendirmelere de yer verilen sunumda, “Çekirdek enflasyon göstergelerindeki iyileşme sürmektedir. Temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makroihtiyati önlemler çekirdek enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkilemeye devam etmektedir. İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek seyir ve oynaklık TÜFE enflasyonunu olumsuz etkilemektedir. Son dönemde işlenmemiş gıda fiyatlarında gözlenen keskin artışların yılın ikinci yarısında kısmen telafi edilmesi muhtemel görülmektedir. Bununla birlikte, enflasyon beklentileri henüz arzulanan düzeylere ulaşmamıştır” ifadeleri kullanıldı.
 
Sunumda, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarının oynak bir seyir izlediğine işaret edilerek, benzer şekilde risk primi göstergeleri ve döviz kurları da oynak bir seyir görüldüğü aktarıldı.
 
TCMB’nin, orta vadede fiyat istikrarını sağlamak için temkinli para politikası duruşunu sürdürdüğü vurgulanan sunumda, getiri eğrisinin bankanın sıkı likidite politikasının etkisiyle yataya yakın konumunu koruduğu dile getirildi.
 
Sunumda, kredi faiz oranlarının temkinli makroihtiyati ve para politikalarını yansıttığı aktarılarak, “Sıkı para politikası duruşu ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Ticari krediler, tüketici kredilerine göre daha hızlı büyümekte ve bu gelişme fiyat istikrarına, finansal istikrara ve dengelenme sürecine katkı yapmaktadır” denildi.