Türkiye Bankalar Birliği(TBB), Türk bankalarında sermaye yeterliliği oranının tatmin edici düzeyde olduğunu bildirdi.
TBB, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayımlanan Finansal Sağlamlık Göstergeleri (Financial Soundness Indicators) veri seti kullanılarak Türkiye’de bankacılık sektörü ile diğer ülkelerin risk göstergeleri, gelir-gider ve karlılık göstergeleri karşılaştırdı.
Raporda şu bilgiler verildi:
“Eylül 2015 itibariyle, sermaye yeterlilik rasyosu (SYR) çalışmada seçilen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında yüzde 12,9 ile yüzde 20 arasında değişmektedir. Bu oran Türkiye’de yüzde 14,6 düzeyindedir.
Türkiye bankacılık sektöründe takipteki alacakların toplam kredilere oranı seçilen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin altındadır. Türkiye’de yüzde 2,8 seviyesinde bulunan bu oran gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çok geniş bir aralıkta dağılım göstermektedir.
Türkiye’de yabancı paranın varlık ve yükümlülüklerin bilançodaki payı yüksektir
Yabancı para (YP) cinsi varlık ya da yükümlülüklerin bilanço içindeki payları Türkiye’de diğer gelişmekte olan ülkelerden daha yüksektir. IMF verilerine göre toplam pasifler içinde YP kalemlerin (dövize endeksliler dahil) payı yüzde 54,5 krediler içinde YP kredilerin payı ise yüzde 31,7’dir. Türkiye’de bankaların YP varlık ve yükümlülüklerinin toplam içindeki payları yüksek olmasına karşın bankalar bilanço dışı işlemleriyle yabancı para net pozisyonunu düşük düzeyde tutmaktadırlar.
Vergi öncesi kar dikkate alındığında, özkaynak karlılığı benzer ülkelere göre daha düşüktür
Sektörün benzer makroekonomik yapıya sahip olduğu Brezilya ve Güney Afrika gibi diğer gelişmekte olan ülkelerin altında bir özkaynak karlılığına sahiptir. Bankacılık sektörlerindeki ciddi sıkıntılarla uğraşan Avrupa ülkelerindeki düşük özkaynak karlılığı ortalamayı aşağı çekmektedir. Türkiye’de özkaynak karlılığı Eylül 2015 itibariyle IMF tarafından açıklanan verilere göre yüzde 13,3’dür. Bu oran özkaynak maliyetinin altındadır.
Türkiye, faiz dışı gelirlerin toplam gelire oranının en düşük olduğu ülkeler arasındadır
Bankacılık sektörlerinin gelir ve gider büyüklüklerine ilişkin seçilen rasyolara göre, Türkiye’de bankacılık sektörünün farklılaştığı en önemli husus, faiz dışı gelirlerin toplam gelirler içindeki payının çok düşük olmasıdır. Faiz dışı gelirlerin toplam gelirler içindeki payı gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda yüzde 35’in üzerinde, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 45’e yakın iken, Türkiye’de faiz dışı gelirlerin toplam gelirlere oranı yüzde 25 düzeyindedir. Öte yandan, faiz dışı harcamaların toplam gelire oranı Türkiye’de daha düşük seviyededir. Bunun sebebi Türkiye’de personel harcamalarının payının seçilmiş diğer ülkelere göre daha düşük olmasıdır “
