Samsung’dan dikkat çekici adımlar

0
102

İki sene önce Las Vegas’taki Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (CES) Samsung, liderinin ağzından, cihaz üretiminde ölçeği yakaladıklarını ve bundan sonraki dönemde nesnelerin internetine odaklanacaklarını söylediğinde Türk bilişim medyası hayal kırıklığına uğramıştı. Yeni bir akıllı telefon modelinin lansmanının yapılmamış olması, “haber değerini ortadan kaldırıyordu”. Ancak Samsung’un verdiği önemli bir mesaj vardı: Yılda 650 milyon adetlik üretim yapan şirket, bunun nesnelerin interneti dünyasında sahip olduğu değerin farkına varmıştı ve sörf tahtasını bir sonraki dalganın üzerine yerleştiriyordu. Bu, çok akıllıca bir hamleydi ama strateji beyanından öteye geçmiyordu.

Aradan geçen sürede Samsung birçok adım attı ama dikkat çekici hamle, Türkiye’de yeni CEO’nun göreve başlamasının ardından kurumsal taraftaki başkan yardımcısı Tansu Yeğen’in “Mobil Birimden Sorumlu Başkan Yardımcısı” olarak atanması oldu. Pratikteki anlamı bireyselin de Yeğen’e bağlanması ki bu, bireysel ve kurumsal kullanıcının aynı cihazı kullanan aynı kişiye dönüştüğü günümüz dünyasında çok yerinde bir yaklaşım. İşin başına kurumsaldan gelen bir lideri yerleştirmek, hamlenin değerini daha da artırıyor.

Bunu görmek için Deloitte Kanada’nın kahini Duncan Stewart’ın B2B’nin cazibesi konusunda söylediklerine bir bakmak yeterli. 2016’nın sanal gerçekliğin patlama yapacağı yıl olduğunu söyleyen Stewart, bu sene içinde 1 milyar dolarlık VR cihazının satılacağını ve bunun kurumsal pazarda yaratacağı iş hacminin 10 milyar dolar olacağını söylüyor.

Bu çarpan etkisi, ürün satışı ile B2B’de yaratılan değer arasındaki farkı net bir biçimde ortaya koyuyor. Bilişim ürünleri artık bu alanda bir köprü. Geçen ay itibariyle Türkiye pazarında yerini alan Samsung Galaxy S7 ve Galaxy S7 Edge ikilisinin nereye oturduğunu görmek isteyenler buraya bakabilir.

Ancak iş bununla sınırlı değil. Tansu Yeğen üzerinden devam edersek, bu alanı değerlendirmek isteyen şirketlerin liderlerini de iyi seçmesi gerektiğini ve Yeğen’in bu konuda sadece şirketin içine dönük bir karakter olmakla kalmayarak doğru bir kombinasyon oluşturduğunu söyleyebiliriz. Twitter’da 41 binin üzerindeki takipçisi ile sosyalleşmeyi bildiğini gösteren Yeğen, buradan paylaştığı bir mesajında mobili doğru yerine oturtuyor.

“2016 Pazarlama Trendleri” başlığı altında beş madde sıralayan Yeğen’in listesi: “1. Müşteri deneyimi, 2. Mobil, 3. Sosyal Medya, 4. Analitik, 5. İçerik.” Bunu kendisinin yeni görevindeki stratejisinin ana ekseni olarak kabul ediyorum.

Müşteri deneyiminin, Yeğen’in listesinde, kendisinin başında olduğu mobilden bir gömlek yukarıda olması, yeni strateji içinde de şirketin müşterilerine dokunduğu ürünleri önemli bir noktaya taşıyor. Samsung’un iki yeni cep telefonuna bu bağlamda bir göz atmakta yarar var.
 
4.5G’DE EN HIZLI DENEYİME ODAKLI İKİ YENİ TELEFON
Bu girizgahın ardından Samsung’un iki yeni cep telefonu olan Galaxy S7 ve Galaxy S7 Edge ile Türkiye’nin şu  andaki en önemli gündem maddesi olan 4.5G’de en hızlı deneyimi sunmaya odaklandığını görmek şaşırtıcı değil. Bunun bileşenleri sadece teknoloji değil; şık tasarımları, geliştirilmiş kamera özellikleri, su geçirmez  yapıları ve harici hafıza desteği. Samsung Electronics de, Galaxy deneyimini en üst düzeye çıkaran en yeni ürünlerin günümüzün tüketici yaşam biçimine uydurulması için azami gayreti gösterdiğini vurguluyor. Bunun üzerine yaşam biçimine göre yaratılan ve sadeleştirilen tasarım, geliştirilmiş kamera, modern hale getirilmiş yazılım işlevleri ekleniyor. Samsung Galaxy  S7 ve Galaxy S7 Edge, Türkiye’deki en hızlı 4.5G bağlantı özelliği sunan cihaz olarak da fark yaratıyor. Her iki telefonda da 4.5G deneyiminden en hızlı şekilde faydalanmalarını sağlayacak “Kategori 9” ağ bağlantı teknolojisi bulunuyor.

Galaxy S7 ve Galaxy S7 Edge ile en değerli mobil üyelerini ortaya çıkardıklarını ifade eden Yeğen, “Mobil deneyimin sınırlarını yeniden belirleyen Galaxy S7 ve S7 Edge ile yüksek performans, her ışık ortamında fotoğraflar, kötü hava koşullarında dahi kolay kullanım ve uzun süreli pil ömrü ile kablosuz hızlı şarj özelliklerini buluşturuyoruz” şeklinde konuşuyor.

Galaxy S7 ve Galaxy S7 Edge’in üzerinde düşük ışıkta dahi daha aydınlık ve net kareler sağlayan, bir akıllı telefonda ilk kez yer alan çift piksel (Dual Pixel) F1.7 diyafram açıklığına sahip kamera bulunuyor.

Daha geniş diyafram açıklığı ile aydınlık lens sunan devrimsel çift piksel teknolojisiyle dikkat çeken her iki ürünün kamerası da, daha büyük pikseller sayesinde düşük ışık koşullarında bile çok daha hızlı perde (shutter) sürati, çok daha isabetli ve hızlı otomatik odaklanma (autofocus) özelliğiyle öne çıkıyor.

Yeni kamera modu Motion Panorama, geleneksel panoramik fotoğraflara hareket katarak kullanıcılara sürükleyici bir görsel deneyim sunuyor. Bu, Apple’ın televizyon reklamları ile  tanıttığı Live Photos’a bir yanıt niteliği taşıyor.

ÜRÜN İLE EZBER BOZMANIN BİÇİMİ DEĞİŞTİ
Ancak özelliklerin kendisinden çok, akıllı telefonların bu özellikleri ile yarattığı ezber bozucu etki dikkat çekiyor. İki yeni akıllı telefon ile ilgili ayrıntılı analizi, bu konuda iyi bir fikir veren IHS değişimi “daha iyi bir kamera ve evrimsel geliştirmeler ancak çığır açtığını söylemek mümkün değil” şeklinde adlandırırken ayrıntılarda daha iddialı bir adımın atıldığına işaret eden noktalar var. Maliyet ise hala yumuşak karın.

Verizon tarafından piyasaya sunulan bir telefonu parçalayarak inceleyen IHS, bellek olarak 32 GB NAND kullanan modelin maliyetini 249,55 dolar tutarında parça maliyeti ve bunun üzerine eklenen üretim maiyeti ile birlikte 255,05 dolar olarak hesaplıyor ve bunu telefonun Verizon’daki 672 dolarlık perakende satış fiyatı ile karşılaştırıp kar konusunda fikir veriyor. Daha geniş bir karşılaştırma, Apple’ın 187,91 dolara mal ettiği 16 GB iPhone 6S’in satış fiyatını 649 dolar olarak veriyor. IHS’de maliyet kıyaslama hizmetleri direktörü Andrew Rassweiler, “Galaxy S7, Samsung’un yapmak zorunda olduğu bir güncellemeydi ancak cihazda inovasyon anlamında öncülük eden çok fazla şey yok” diyor. Rassweiler, benzeri bir iPhone’a oranla fiyatını koruma konusunda daha kötü performans gösteren ürünler üreten Samsung’un malzeme maliyetinin daha yüksek olmayı sürdürdüğünü de kaydediyor  ve “Samsung’un S7’sinin maliyet faturası, kıyaslanabilir bir iPhone’unkinden 60 dolar daha yüksek” diyor.

Ekran konusundaki değerlendirme de benzer: Aynı boyut ve çözünürlük kullanan Samsung, 5,1-inç Quad HD Super AMO-LED dokunmatik ekranında, son üç çeyrektir bu ürünün fiyatının, çeyrek başına ortalama yüzde 4 düşmesinin maliyet avantajını yaşıyor. S6’dakinin aynısı olan bu ekranın maliyeti 55 dolar olarak görülüyor.

IHS’nin rakamlara dayanan değerlendirmeleri yerinde ancak Samsung’un Apple’dan farklı olarak daha çok sayıda ürün satmaya dayanan bir modeli olduğunu akılda tutmakta yarar var. Samsung, Apple’a göre daha büyük ölçüde akıllı telefonların emtialaşan dünyasının bir oyuncusu.

Teknoloji tarafında ise daha iddialı adımlardan bahsetmek mümkün: IHS’ye göre S7, şimdiye kadar bir akıllı telefonda kullanılan en hızlı çip setini, piyasadaki en iyi kamerayı ve iyi bir tasarımı aynı bünyede topluyor.

S6’daki  Qualcomm Snapdragon 810’un yerini alan Snapdragon 820, Qualcomm’un en son ve en muhteşem işlemcisi olarak daha iyi güç verimliliği, daha hızlı şarj olanağı ve daha yüksek hızlı veri yolu sağlıyor. 4.5G’nin kullanıma girmesiyle artan ölçüde duymaya başlayacağımız CAT kısaltması ya da kategorilerden CAT 12’yi destekleyen Snapdragon 820, 810’un desteklediği CAT 9’a göre yüzde 33 daha hızlı. (810’da 450 Mbps ve 820’de 600 Mbps) destekleniyor.

IHS, Samsung’un daha az megapiksel kullanarak piyasadaki en iyi kameraya ulaştığına da dikkat çekiyor. S6’daki 16 megapiksellik kameradan 12 megapiksele gerileyen Samsung, dual piksel teknolojisi ile desteklediği 1,4 μm-pixel-bazlı görüntü sensörü ile daha hızlı otomatik odaklama sağlıyor. Bu, düşük ışık koşullarında daha kaliteli fotoğraflara olanak tanırken piksel karışmasını da azaltıyor. Ön taraftaki 5 megapiksellik kamera selfie’lerde tatmin  edici  sonuçlar yaratıyor.

IHS’nin mobil cihazlar ve ağlar konusunda uzman analisti Wayne Lam, “16 megapikselden 12 megapiksele çekilmek Samsung’a düşük ışık performansını iyileştiren daha büyük pikselleri sağlamış. HTC aynı şeyi bir süre önce One Design ile yapmıştı ancak dört megapiksele düşmeleri zayıf pazar performansı getirdi. Ancak S7 makul bir biçimde, şu anda pazardaki en iyi kameraya sahip olmakla övünüyor” diyor.

Bellek tarafında harici bellek desteğine geri dönen Samsung, 25 GB’si kullanıcı tarafından kullanılabilen 32 GB’lik dahili belleğin 200 GB’ye kadar microSD bellek kartlarıyla genişletilmesine olanak tanıyor.

Tasarım tarafında ise, S6’daki IP67 sınıfı izolasyonun üzerine çıkan S7, IP68 kategorisinde 1,66 metre (5 feet) derinliğe kadar 30 dakika boyunca su geçirmezlik vaat ediyor. S6’nın 2600 mAh pilinin yerini alan 3000 mAh’lık pil, yeni telefonun gelişmiş işlemci performansını desteklerken batarya süresini de yukarı çekiyor. Hızlı şarj olan ve kablosuz şarjı destekleyen yeni batarya, yeni dönemin koşullarında önemli bir rekabet gücü sağlıyor.

Kasanın içinde oluşan ısıyı yönetmek için kullanılan bakır soğutucular, Nokia Lumia dışında sadece dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarda görülen bir tasarım unsuru olarak dikkat çekiyor. Bu, artan performans dünyasında daha fazla görmeye başlayacağımız bir tasarım unsuru olabilir.

Ancak müşteriye ürünle dokunsa da ürün, Samsung’un nereye gitme istediğini anlamak için yeterli değil. Bunun için yine Samsung’un çizdiği biraz daha büyük resme bakmak gerekiyor.