‘Rusya krize rağmen yola sağlam devam edecek’

    0
    47

    Rusya’yı ve tüm dünyası sarsan ekonomik krizin etkisiyle rublenin hızla devalüe olması sonucu ülkenin bir felâkete sürükleneceği yorumları yapıldı; hatta bazıları yeni Rusya’nın eski SSCB gibi dağılacağını söyleyebilecek kadar ileri gittiler.

     

    Marin Katusa New York Times’ın bestseller kitabı “The Colder War: How the Global Energy Trade Slipped from America’s Grasp”in yazarıdır

    Ancak bu savlara inanmamak gerekiyor. Rusya ABD değil ve burada hızla değer kaybeden para biriminin etkileri de ABD’de benzer bir durumda yaşanabileceklerden çok daha az dramatik olur.
     
    Şu bir gerçek ki, rubledeki değer kaybı petrol fiyatlarının tepetaklak olduğu bir döneme denk geldi. Ancak ikisi sanıldığı kadar iç içe geçmiş değil. Evet, Rusya’nın petrol piyasalarındaki sarsıntıdan etkilenebilecek, doğal kaynaklara dayalı bir ekonomisi var. Fakat petrolün her yerde dolar üzerinden işlem görmesi, önemli bir avantaj sağlıyor.
     
    Bu da şu demek oluyor ki, Rus petrol üreticileri ürünlerini güçlü dolar bazında satıp, borçlarını da devalüe edilmiş ruble cinsinden ödeyebilirler. Böylece sermayelerini artırabilirler, yeni yatırımlar yapabilirler hatta rublenin değer kaybı sayesinde çok daha ucuz maliyetli yeni sondaj çalışmaları yapabilirler. Sektör sağlıklı ve devletin vergi gelirlerinde de aslan payını oluşturuyor.
     
    Öte yandan, rubledeki volatilite pek çok Rus şirketin borçlarını çevirmesinde de sıkıntı yaratmayacak. Gelecek aylarda ödenmesi gereken dolar cinsindeki kurumsal borçlar, petrol ve doğalgaz ihracatı sayesinde ciddi bir döviz rezervine sahip olan devlet kurumları tarafından satın alındı.
     
    İthal edilen ürünlerin yüksek maliyeti ve aynı zamanda enflasyonun cüzdanlarındaki parayı eritmesi sonucu Rus tüketiciler tabii ki olumsuz etkilenecek. Ancak öte yandan, ihracat da yabancı alıcılar için çok daha çekici hale gelecek. Ucuz ruble uluslararası ticarete dahil olan tüm Rus şirketlerinin kârını artırır. İlaveten, halihazırda para birimindeki zayıflık AB’den gıda ithalatına uygulanan ambargoyla birleştiğinde, Rusya’da ithalatın tamamen saf dışı kalacağı bir trend oluşabilir.
     
    Krizden dolayı yaşanan sıkıntıların Moskova sokaklarına protesto gösterilerine yol açacağını da sanmayın. Ukrayna sorununun başından beri Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in popülaritesi daha da arttı. İnsanlar ona güveniyor. Kemerlerini sıkacaklar ve kimse de isyan etmeyecek.
     
    Bu arada, emtia piyasalarının hareketli olduğu ve petrol fiyatlarının uçtuğu günlerde,  yüksek döviz kurunun da ilave etkisiyle, son 15 yılda Rusya’nın imalat ve tarım sektörlerinde ciddi bir gerilemeye tanık olundu. Bu korelasyon da Rusya’nın imalat sektörünün ekonomide 2000 yılında yüzde 21 olan payını yüzde 8’e düşürdü.
     
    Ancak ruble zayıf kaldığı sürece bu durum tersine dönecek. Rubledeki değer kaybı Rus imalat ve tarım sektörlerine yatırımın yeniden önem kazanacağı anlamına geliyor.
     
    Petrol fiyatlarındaki düşüş aynı zamanda Rusya’nın belli başlı müşterileri özellikle de sıkı ilişkileri olduğu Çin için iyi haber. Eğer, beklenildiği gibi, Rusya ile Çin ruble ve/veya yuan cinsinden alışverişte anlaşsalar bu onları daha da yakınlaştıracak ve doların dünya üzerindeki hegemonyası daha da pekişecek. Putin daha yıllar öncesinden, enerji gelirindeki kısa vadeli kaybın uzun vadeli ekonomik ittifaklarla telafi edilebileceğini düşünmüştü.
     
    Yaşanan son gelişmelerde, Rus merkez bankası faiz oranlarını yüzde 17’ye çıkardı.  Öte yandan, bu aynı zamanda enflasyonun düşürülmesi anlamına geliyor. Aynı zamanda ruble al satı yapan spekülatörlere de direkt yanıt demek. Risk/ödül orantısı yükseldiğinden artık daha fazla bedel ödemek zorundalar.  Bu da, bundan sonra daha temkinli davranacakları anlamına geliyor.
     
    Şunu da hatırlatmakta yarar var ki, Rusya ekonomisi için piyasalar ABD’deki kadar önem taşımıyor. Ruslar Amerikalılar kadar piyasalarda oynamıyorlar.
     
    Rusya bir Zimbabwe de değil.  Yabancı varlık rezervi çok sağlam; döviz rezervi de 375 milyar dolar civarında. Ayrıca GSYİH/borç oranı yüzde 13 gibi iyi bir düzeyde ve altın rezervi de artıyor.
     
    Öte yandan, Rusya’nın AB’yle, özellikle de Almanya’yla olan enerji ilişkisine bakmak lazım. Putin Güney Akım boru hattı projesini iptal ettiğinde ve bunun yerine Türkiye’den geçecek bir boru hattı inşa edeceğini duyurduğunda önemli bir hamle yapmış oldu. Almanya hiçbir zaman Türkiye’nin Avrupa’nın enerji güvenliğinin bekçisi olmasına izin vermez. Kış koşullarının sertleşmesiyle AB’nin Rusya’nın petrol ve doğalgazına olan bağımlılığı artacak ve Birlik’le Rusya ilişkileri yeni bir şekil alacak.
     
    Kısacacı, mevcut durum her ne kadar Rusya’nın lehine olmasa da, ülke yokuş aşağı gidiyor sayılmaz. Rubledeki kan kaybı duracak ve petrol akışı sürecek. Ekonomisi daralacak ama bir çöküş olmayacak. Acı gerçek şu ki, Amerikalı kayaç gazı üreticileri petrol fiyatlarındaki düşüşle ilgili olarak Ruslardan daha çok kaygı duymalı çünkü kayaç gazının üretim maliyeti çok daha yüksek. Petrol fiyatları daha da düşerse, ABD’deki kayaç gazı kuyuları ekonomik açıdan çok daha verimsiz olacak.
     
    Sonuç olarak, rubleye gözlerini dikmiş olanların asıl Venezüella, Nijerya gibi petrole bağımlı ülkelere ve aynı zamanda Ukrayna’daki olası para birimi krizlerine bakmalarında yarar var.  Esas sıkıntı orada yaşanacakmış gibi gözüküyor.