Polonez fitleşiyor

0
101

Bundan 30 yıl önce sadece İstanbul’daki şarküterilere yönelik sucuk ve pastırma başta olmak üzere işlenmiş et ürünleri üretimi gerçekleştiren ve sektörde ilk üç içinde yer alan Polonez, bugün Çatalca’daki fabrikasında yıllık 8 bin ton üretimle ülke geneline satış yapıyor.

Şirket, son dönemde ihracat denemelerine de başlamış. Özellikle Katar ve Dubai başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerinden ve Kıbrıs’tan gelen talepleri karşılıyor. Ancak, şu an için ihracatın ciro içinde önemli bir pay elde etmesi beklenmiyor. Bunda Türkiye’deki et fiyatlarının yüksek olmasının payı büyük. Şu anda karkas etin kilosu peşin alımlarda 26 TL civarında bulunuyor. Polonez Genel Müdürü Andaç Günsoy, sadece et fiyatlarının değil dövize bağlı ambalaj malzemesi, ekipman, enerji gibi kalemlerde maliyetlerinin arttığını söylüyor. Günsoy, “Maliyet kalemlerinde bu artışlar yaşanırken, sene başından itibaren ürünler fiyat artışı ise yüzde 5-10 civarlarında gerçekleşti. Üreticiler olarak bizler, bu noktada tüketimin olumsuz etkilenmemesi adına, özveride bulunarak tüm bu bahsettiğim artışları ürün fiyatlarına yansıtmadık” diyor. Et sorununa son dönemde Et ve Süt Kurumu’nun hayvan ithalatıyla çözüm bulmaya çalıştığını belirten Günsoy, bunun kendileri gibi üreticileri desteklediğine ancak, yeterli olmadığına dikkat çekiyor. Çünkü, Türkiye’de kırmızı et tüketiminin kişi başı 13 kilonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Et fiyatlarının aşağı çekilmesi hayvancılık sektörünün gelişimi ve organize meraların ıslahıyla mümkün olacak gibi görünüyor.

Günsoy, müşteri ihtiyaçlarına yönelik Ar-Ge çalışmalarına da ağırlık verdiklerini belirtiyor. Örneğin, şirketin Çatalca’da bulunan fabrikasındaki laboratuvarda yer alan pizza fırınında, belli sıcaklıklarla sucuk dilimlerinin hangi kalınlıkta olması gerektiği çalışmaları yapılıyor. Öte yandan, “fit” ürünlere de ağırlık veriliyor. Günsoy, “Polonez Fit Yaşam ürünlerinin Ar-Ge çalışmalarını yaparken öncelikli hedefimiz et ürünlerinde hayvansal yağ içeriğinden dolayı kaynaklanan, kalorisinin yüksek olduğu yönündeki algıyı değiştirebilmek, tüketicilerimize düşük yağ oranlı ve yüksek protein içerikli ürünler sunabilmekti. Yaptığımız çalışmalar sonucu dana, hindi, tavuk etinden mamul jambon, füme et ürünlerinde yağ oranını en fazla yüzde 2 oranında tutmayı başarabildik ve oldukça olumlu dönüşler alıyoruz” diyor. Günsoy, fit yaşam ürünlerinin cirodaki payının her geçen gün arttığını söylüyor.

Şarküteri ürün üretiminin yanı sıra Polonez’in İstanbul Ataşehir ve Bağdat Caddesi’nde üç restoranı bulunuyor. Bu restoranlarda Tahincioğlu Holding’le ortaklığı bulunan Polonez’in önümüzdeki yıllarda üç veya dört yeni restoran açma planı var.

Günsoy, fabrikalarının yeşil olmasına da özen gösterdikleri bilgisini de veriyor. Fabrika içindeki ortamda laboratuvar ve ameliyathanelerdeki gibi hepa filtrenin çalıştığını söyleyen Günsoy, “Fabrika içindeki hava tamamen steril ve mikroptan arındırılmış durumda” diyor. Günsoy, kullandıkları suyu da neredeyse içme suyuna yakın halde tekrar doğaya bıraktıklarını belirtiyor.

Bilindiği gibi Büyükçekmece Gölü’ne giden su kanalları Çatalca’dan geçiyor. Bu bölgedeki fabrikaların da atık sularını ya arıtma tesislerine göndermeleri ya da kendilerinin arıtma tesisi kurmaları gerekiyor. Polonez de kendi arıtma tesisini kurmuş ve atık suları tekrar kullanılabilir hale getiriyor. Günsoy, fabrikanın 60 dönüm açık alanı olduğunu belirterek, burada fabrika çalışanlarının tüketimi için meyve ve sebze yetiştirildiğini söylüyor. İşte, arıtılan su bu bahçenin sulamasında kullanılıyor. Polonez, suyu arıtması konusunda ödül de almış. Ayrıca, belediye tarafından çevre fabrikalara da örnek olarak gösteriliyor. Birçok fabrika Polonez’in sistemini inceliyor.