Piyasanın büyük isimlerinden ‘kısa vade’ uyarısı

    0
    38

    ABD’nin varlıklar anlamında en büyük bankası JP Morgan Chase’in CEO’su Jamie Dimon ve dünyanın en zenginleri listesinde genellikle ilk üç sırada yer bulan, Berkshire Hathaway CEO’su Warren Buffet, The Wall Street Journal için bir makale kaleme aldı.
     
    Uzun vadeli yatırımların göz ardı edilerek kısa vadeli planlar yapılmasının ekonomiye zarar verdiğini söyleyen ikili, hem siyaset hem iş dünyasında uzun dönemli stratejilerin ekonomik büyüme ve istihdam yaratılmasına kapı açtığını vurguladı.
     
    Özel şirketler için de aynı kuralın geçerli olduğunu ve savunan Dimon ve Buffet, ABD’nin en büyük şirketlerinin CEO’larına seslenerek çeyrek dönemdeki getirilerin bir rehber olarak kullanılmasından vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. Ünlü iş adamlarının makalesinde yer alan diğer değerlendirmeler şu şekilde:
     
    “Tecrübelerimize göre, üçer aylık dönemde elde edilen gelire göre hareket etmek, kısa dönemdeki kârlara sağlıksız şekilde odaklanmaya yol açarak büyüme ve sürdürülebilirlik gibi uzun dönemli stratejilere mâl oluyor.
     
    İyi planlanmış ve yönetilmiş işler, ABD ekonomisinin motoru konumunda. Bu nedenle iyi kurumsal yönetim zorunluluğu var. ABD’deki 28 milyon şirketten  kamuya ait olan 4 bin 300’ü toplam özel sektör istihdamının üçte birinden sorumlu. İş dünyasının sermaye harcamalarının da yarısını karşılıyor. Yani kamuya ait firmalar, istihdam, fırsat ve ekonomik büyüme yaratıyor.
     
    İş dünyasının liderlerinin 2016’da geliştirdiği Sağduyulu Kurumsal Yönetim Prensipleri’ne (Commonsense Corporate Governance Principles) göre finansal piyasalar kısa vadeye çok fazla odaklanmış durumda. Hisse başı çeyrek kazançları, bu trendin tetikleyicilerinden ve uzun dönem yatırım alışkanlıklarının değişmesine yol açıyor.
     
    Şirketler sıklıkla çeyrek hedeflerini tutturmak için teknoloji, istihdam, araştırma ve geliştirme harcamalarından çekiniyorlar. Elbette ki bir şirketin kontrol edemeyeceği, emtia fiyatları, volatilite, hatta hava durumu gibi dış etkenler de bulunuyor. 
     
    Kısa vadedeki hedefleri tutturma baskısı, son 20 yılda kamuya açık Amerikan şirketlerinin sayısının düşmesine neden oldu. Kısa döneme yönlendirilmiş sermaye piyasaları, şirketlerin uzun vadede halka açılmasını engelledi. Bu durum da ekonomiyi inovasyon ve fırsatlardan mahrum bıraktı.  Az sayıda halka açık şirket, perakende yatırımcıları için az sayıda fırsat anlamına gelmeye başladı.
     
    Halka açık şirketlerin sayısı düşse de 100 milyondan fazla Amerikalı bu şirketlere ve yatırım fonlarına para yatırmaya devam ediyor. Bireysel emeklilik planları için bu yola başvuranların çoğu gaziler, öğretmenler, hemşireler, itfaiyeciler ve belediye çalışanları. Kamu şirketleri, bu insanların hepsine borçlu.
     
    Biz çeyrek dönem ve yıllık bilançolarına karşı değiliz. Finans ve işletme raporlarının transparan olması, ABD’li şirketler için hayati öneme sahip. Finansal ve operasyonel metriklerin hissedarlarla paylaşılmasını destekliyoruz çünkü bu,  bir şirketin gelişimini değerlendirmede vatandaşa önemli bir bakış açısı veriyor. 
     
    Şirketlerin stratejik hedefleriyle ilgili doğru iletişim kurulması oldukça kritik ancak bu bilgi, finansal olmayan operasyonel performansı da içerebilir ve her şirketin ihtiyacına göre bir zaman çizelgesinde gösterilmelidir.
    Kurumsal Yatırım Konseyi CEO’su Ken Bertsch, hissedar haklarını savunarak konuyla ilgili “Amerika’nın şu anki ve gelecekteki emekliler,  birikimlerinin güvenilir metrikler ve doğru raporlamalara göre değerlendirildiğini bilmeyi hakediyor. Uzun vadeli planları ve yatırımları teşvik eden hamleler, transparanlıktan ve güvenilirlikten taviz vermeden milyonlarca Amerikalı için bir değer yaratıyor” demişti.
     
    Çeyreklik kazanç hedeflerini kısmak hatta elemek, ABD’li şirketlerin karşı karşıya olduğu kısa dönem performans baskısını tek başına azaltmayacaktır. Ancak doğru yöne doğru atılmış bir adım olacaktır. Geleceğe, uzun vadeli refaha ve fırsatlara odaklanmak ülkeyi daha güçlü yapacak, rekabet gücünü artıracak, Amerikalı çalışanların, hissedarların ve yatırımcıların yararına olacaktır.”