Mülteciler Avrupa ekonomisini sarsar mı?

0
22

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) tarafından, Avrupa’ya gelen sığınmacıların, Avrupa ekonomisini ve bütçesini zayıflatmasının mümkün olmadığı belirtilerek, “Bu durum Avrupa ekonomilerinin notunun düşürülmesi için de yeterli değil” açıklaması yapıldı.

S&P, sığınmacıların Avrupa Birliği ülkelerinin kredi notu üzerindeki olası etkilerini inceleyen bir rapor yayımladı.
Raporda, Suriyeli sığınmacı krizinin, yaklaşık yarım yüzyıl önce milyonlarca kişinin yerinden edildiği Bangladeş Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana en kötüsü olduğu belirtilerek, Suriye’de güvenlik durumunun giderek kötüleştiği kaydedildi.

Suriye’ye komşu ülkelerde çok sayıda sığınmacının bulunduğu ve bu rakamın giderek arttığı vurgulanan raporda, Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak’ın şimdiye kadar Suriye’den ayrılan 4 milyon sığınmacının büyük bir çoğunluğunu barındırdığı ifade edildi.

Raporda, Alman hükümetinin 2015 yılında 1 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapmayı beklediği aktarılarak, şu ifadelere yer verildi:

“Avrupa’ya gelen sığınmacıların, Avrupa ekonomisini ve bütçesini zayıflatması mümkün değil. Bu durum Avrupa ekonomilerinin notunun düşürülmesi için de yeterli değil. Bununla birlikte, sığınmacılar gelecek 10 yıllarda yaşlanan Avrupa toplumunun karşı karşıya olduğu zorlukları önemli ölçüde azaltmayacak. Ülkelerin kredi notları için en büyük belirsizlik, Avrupa’nın bölgedeki bu soruna iş birliği ile çözüm bulma yeteneğidir. Avrupa’nın sığınmacı sorununa yaklaşımı kötü yönetilirse, popülizm ve yabancı düşmanlığını artırabilir.”
 
“Sığınmacıların durumuyla ilgili acil  kararlar alınması gerek”
Raporda, sığınmacıların şu anki durumuyla ilgili acil ve hızlı kararlar alınması gerektiğine vurgu yapılarak, Avrupa’da hiçbir devletin bu sorunu tek başına çözemeyeceği kaydedildi.

Ülkelerin milli menfaatlerinin hızlı ve uygun bir çözüm bulunmasına engel teşkil edebileceği belirtilen raporda, “Sığınmacı probleminin çözülmemesi, yabancı düşmanlığına yol açabilir. Böyle bir durum da ülkelerin odak noktasını bütçe ve yapısal reformlardan uzaklaştırıp yabancı düşmanlığı gibi konulara taşıyabilir” denildi.
Raporda, yabancı düşmanlığının tekrar oluşması durumunda, Avrupa devletlerinin tekrar oluşabilecek bir finansal krizle mücadele gücünün zayıflayabileceğinin altı çizildi.

Sığınmacıların dağıtılması konusunda devletler arasında çıkabilecek bir münakaşanın sonuçlarının tahmin edilemeyeceğine de değinilen raporda, böyle bir durumda finansal destek paketlerinin onaylanmasının da zorlaşabileceği dile getirildi.