İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) “Kuyumculuk Çalıştayı”nda sektörün sorunları masaya yatırıldı. Sektör oyuncuları, en önemli sorunlardan birinin sentetik taş olduğu konusunda birleşti.
İTO Kuyumculuk Meslek Komitesi tarafından düzenlenen ve açılışını İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ın yaptığı “Kuyumculuk Çalıştayı”nın ilk oturumunda sektörün sorunları konuşuldu.
İstanbul Sanayi Odası Demir Dışı Metaller ve Kuyumculuk Sanayi Meclis Üyesi İlyas Gençoğlu, “Kuyumculuk Sanayinin Sorunları” başlıklı konuşmasında, kuyumculuk sanayinin 2014 yılı Türkiye toplam ihracatının yüzde 2’sini teşkil ettiğini, Türkiye’nin 2023 ihracat hedefleri çerçevesinde yüzde 2,5 pay ile 12,5 milyar dolar ihracat hedeflediğini söyledi.
Gençoğlu, bu ihracat hedefini yakalamak için satış ve pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğine işaret ederek, sektörün daha uzak pazarlara açılması gerektiğini, Türkiye’nin coğrafi konumu ve üretim kapasitesi sayesinde doğru stratejilerin belirlenmesi ile sektörün daha ileri taşınabileceğini anlattı.
Konuşmasında sektör sorunlarına da değinen Gençoğlu, şöyle devam etti:
“En önemli sorunumuz kurumsallaşamamak. Bunun sebeplerinden biri uzun vadeli düşünme alışkanlığımızı geliştirmemiş olmamız. Firmalarımız kurumsal adımlar atmalı, Ar-Ge ve tasarım da devlet teşviklerinden yararlanmayı değerlendirmeliler. Firmalar markalaşmaya yatırım yapmalı. Diğer bir sorunumuz kayıt dışılık. Kayıt dışılık sektör hacminin rakamlara tam yansımamasına neden oluyor. Gerekli teşvik ve desteklerden bu yüzden mahrum kalıyoruz.”
Gençoğlu, işgücü ve iş güvenliği, sanayi yerleşimi ve global rekabet sorununu sektörün diğer sorunları arasında sayarak, bu kapsamda yapılması gereken çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Ülkelerin gümrük rejimlerinin de sektör ihracatını olumsuz etkilediğine dikkati çeken, bu sorunun ülke yönetiminin yapacağı Serbest Ticaret Anlaşmaları ile kısmen çözülebileceğini dile getiren Gençoğlu, “Sektör sorunlarının devlet tarafından ele alınması ve sektörün kendi üzerine düşeni yapması durumunda, stratejik hedeflere ulaşmakta sorun olmayacaktır” diye konuştu.
“Kıymetli taş ve pırlanta laboratuvarı bu yıl hayata geçecek”
İstanbul Kuyumcu Esnaf ve Sanatkarlar Odası yönetim Kurulu Başkanı Norayr İşler, “Sektörel Sorunlara Genel Bakış” başlıklı konuşmasında, bu yıl içinde kıymetli taş ve pırlanta laboratuvarının hayata geçirileceğinin bilgisini paylaştı.
İşler, ithalatın denetlenmesi gerektiğine dikkati çekerek, bunun ithalatı yasaklamak anlamına gelmediğini, ticaretin dengelenmesinin amaçlandığını aktardı.
Pırlantanın kullanımının yaygınlaşmaya başlamasıyla, sahte taşlar konusunun ortaya çıktığına ve bunun önemine vurgu yapan İşler, “Sahte taşlar konusuna dur demezsek, mücevherden elde ettiğimiz kazanımları kaybetmek işten bile değil. Bu gibi alışverişlere tenezzül eden esnafları uyarın yetkili yerlere bildirin. Sentetik taşları pırlanta olarak müşteriye sunan kişilere dur demek, bu sorunu işlerimiz bozulmadan halletmek zorundayız” dedi.
İşler, Türkiye’deki enflasyon oranının sürdürülebilir seviyeye gelmesine karşın, kuyumcu mağazası enflasyonunun dur durak bilmediği yorumunda bulunarak, şunları söyledi:
“Türkiye’de 25 bin perakende satış noktası var. Kişi başına düşen milli gelir 55-60 bin doları buldu da, bizim mi haberimiz yok? Bu kuyumcu sayısıyla yola devam edilir mi? ABD’de en işlek caddede olağandışı bir talep olmadığı sürece mağaza sayısı artmıyor. Türkiye’deki sayıyı incelemek gerek. Bunun için gereken önlemler alınmalı ve düzenleme yapılmalı. Sektörün mesleki yeterlilik ve standartlarının ortaya çıkarılması gerek. Bu da ancak sektöre özel bir kanunla mümkün olur. Sektör olarak bir kanun taslağı hazırlamalıyız, kuyumculuk meslek yasasına yoğunlaşmamız gerek.”
“Sentetik pırlanta turiste satılırsa Türkiye’nin itibarı biter”
Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner de “Türkiye’nin İhracattaki Konumu” başlığıyla yaptığı konuşmada, geçen sene sektörün 3,1 milyar dolar ihracat, 1,2 milyar dolar turiste satış yaptığını belirterek, toplam ihracatın 4,3 milyar dolar olduğunu söyledi.
Sektörün yüzde 38’lik ihracat artışı ile birinci sırada olduğuna işaret eden Güner, Türkiye’deki alışverişten şikayet edenlere cevaben, durumun yurt dışında daha kötü olduğunu söyledi.
Güner, sektördeki ilerlemelerden bahsederken Tasarım Yarışmalarına başvuruların arttığını, başvuranlardan birinin ABD’de birincilik kazandığını, bunun da önümüzdeki günlerde açıklanacağını aktardı.
Sentetik pırlanta sorununun sektörün en önemli sorunlarından olduğunu belirten Güner, “21 tane internet sitesinde sentetik pırlanta satılıyor. Bunu turiste sattığımızı düşünsenize, Türkiye’nin itibarı biter. Gümrük Bakanlığı’na hep birlikte bu sorunu iletmemiz gerek” dedi.
“Altının teminat olarak kullanılması, eft ve havale yapılabilmesi projelerimiz var”
Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç da, “Altın Sektörüne Rafinerinin Katkıları” başlıklı konuşmasında, Türkiye’nin kişi başı altın tüketiminde en yüksek orana sahip olan ülke olduğunu söyledi.
Rafinericiliğin altının olduğu her yerde ‘olmazsa olmaz’ oluğuna dikkati çeken Halaç, geçmişte Türkiye’nin ilk altın rafinerisi yapılan ülke olduğunu anlattı.
Özcan Halaç, sektördeki ilgisizlikten bahsederek, sektörün birlik içinde olmadığını, bu yüzden de düzenlenme gerektiren konularda başarıya ulaşılamadığını aktardı.
“Birlik olmadan sorunlara Ankara’dan çözüm bulmak zor” diyen Halaç, yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması gerektiğine işaret ederek, bu kapsamda kendilerinin yaptığı projelerden bahsetti.
Önümüzdeki dönemde gerçekleştirecekleri projelere de değinen Halaç, altının teminat olarak kullanılması ve altının eft ve havale yapılabilmesinin üzerinde çalıştıklarından bahsetti.
Konuşmasında geçtiğimiz günlerde Kuyumcukent’te çıkan yangın hakkında da bilgi veren Halaç, “Yangın bir döküm atölyesindeki elektrikten kaynaklanmış. 12 dakikada yangının söndürüldüğü, itfaiyenin soğutma çalışması yaptığı bilgisini aldım. Kuyumcukent’in zaten çok iyi bir yangın söndürme sistemi var, 20 dakika içinde bina boşaltılmıştır” bilgisini verdi.
