Koç’un dijital şirketi: KoçDigital

0
168

Türkiye’nin en büyük sınai grubunun veri analitiği ve nesnelerin interneti (IoT) alanlarında çözüm ortağı kimliği ile kurduğu KoçDigital, nitelikli insan kaynağı ve teknoloji ihracı gibi hedeflere de sahip. Bilgi teknolojileri alanında sistem entegrasyonuna oranla daha kârlı bir iş yapmayı hedefleyen holdingin The Boston Consulting Group (BCG) ile uzun vadeli bir iş birliği temelinde kurduğu yeni teknoloji şirketi, Türkiye’yi sadece dijitalleşmede değil, coğrafi bölgesinde de liderliğe taşıyıcı etki yapacak.

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ekim ayının başında yapılan KoçDigital’in lansman toplantısına “Bizleri son derece heyecanlandıran yeni şirketimiz KoçDigital hangi ihtiyaçtan nasıl doğdu ve hayata geçti? Her şeyin çok hızlı değiştiği bir dünyadayız. Aslında değişim her zaman vardı fakat teknolojideki baş döndürücü değişimin etkisiyle bunun hızı arttı ve etki alanı genişledi. Bu değişim bir yandan çok önemli fırsatlar getiriyor ama diğer yandan bu değişimi zamanında fark edemeyen veya yeterince hızlı şekilde adapte olamayan şirketler açısından da önemli tehditler barındırıyor” sözleriyle başlıyordu.

Bu durumun yansımalarını çeşitli örneklerle gördüklerine işaret eden Çakıroğlu, ilk olarak 1955’te yayınlanan Fortune 500 listesinde 2017’ye gelindiğinde ilk listedeki şirketlerin sadece yüzde 12’sinin listede kalmayı başardığını söyleyerek şirketlerin adaptasyon yeteneği ile ilgili sözlerinin temelini ortaya koyuyordu. İşleri daha ciddi hale getiren ise, Washington Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmadan çıkan sonuçtu. Çakıroğlu, bu araştırmanın sonuçlarına göre gelecek 10 yıllık dönemde bu listedeki şirketlerin de yüzde 50’sinin değişeceğinin beklendiğini sözlerine ekliyordu. 

S&P 500 listesinde ise şirketlerin ortalama kalma süresi 1965’te 36 yılken 2026 için yapılan projeksiyonda bu sürenin 14 yıla düşmesi beklenmesi, büyük şirketlerin yaşam döngüsü ile ilgili bir diğer çarpıcı veriyi ortaya koyuyor. Çakıroğlu, “Bütün bu değişimde teknolojinin başdöndürdücü gelişimi önemli dinamiklerden biri. Teknolojideki değişim, yeni iş modelleri ortaya çıkarırken ekonomide ve toplumsal hayatta da önemli etkiler yapıyor. Koç Topluluğu’nun 90 yılı aşkın süredir devam ettirdiği büyümesinin ve başarısının arkasındaki en önemli faktörlerden biri de, zamanın ruhunu iyi okuyabilmesi ve değişime öncülük etmesi. Bu çerçevede 2016 yılında dijital dönüşüm başlattık” sözleriyle bu göstergeler arasında sürdürülebilirliği destekleyen adımlarla nasıl yol aldıklarını ortaya koyuyor.

Koç Topluluğu içinde en önemli önceliklerden biri olan bu dijital dönüşüm programı ile hızla değişen rekabet ortamında Koç şirketlerinin daha da güçlendirilmesi, gelecek vaat edilen yeni iş alanlarının yaratılması ve Türkiye’de dijital dönüşüme liderlik ederek ülkeye değer katılması hedefleniyor.  

Bu riskler ve fırsatlar analizi, Türkiye’nin en büyük holdinginin başındaki yönetici tarafından yapıldığında farklı bir anlam taşıyor. Konuşma ilerledikçe iki nokta dikkat çekici hale geliyor. Bunlardan biri, “çözüm ortağı” teriminin kullanılması. Bu terim genellikle ekosistem içinde belirli bir alanda uzmanlaşmış destek şirketleri için kullanılırken bu sefer ölçek ve teknoloji olarak çok güçlü bir noktada konumlandırılıyor. Diğer nokta ise, veri analitiği ve nesnelerin interneti (IoT) gibi dijital dönüşümün en ileri noktasında ortaya çıkan ezber bozan teknolojilerin sanayi ağırlıklı bir iş yapısıyla buluşması. Bu, teknoloji şirketlerinin geliştirmelerinin asıl oyun alanı olan harç ve tuğladan (brick and mortar) yapılara taşınması gibi ciddi bir dönüşüme işaret ediyor. Dahiyane bir çözüm geliştirip müthiş bir piyasa değeri geliştiren teknoloji şirketlerinin yaptıkları bir kenara bırakılıp Koç Topluluğu’nun KoçDigital ile attığı adıma odaklanıldığında çok farklı bir oyun planı karşımıza çıkıyor. Bu plan, Boston Consulting Group (BCG) yöneticilerinin enerji, otomotiv ve ulaştırma alanlarında verdiği örneklere 100 milyonlarca dolar tasarruf ve yenilikçi iş modelleri ile ülkelerin refahı ile rekabet gücüne etki eden bir etken olarak yansıyor. Durum böyle olunca KoçDigital’in nitelikli insan kaynağı yetiştirme ve teknoloji ihraç etme hedefleri ya da odaklanması hayalden çok fazlasına işaret ediyor.

Çakıroğlu, “Kendi ihtiyacımızdan doğan ve dijital dönüşüm vizyonumuzun bir parçası olan KoçDigital’in hem Topluluğumuzu hem Ülkemizi yeni dijital çağa hazırlamada önemli bir rol üstleneceğine inanıyorum. Bizleri son derece heyecanlandıran yeni şirketimiz KoçDigital’in önümüzdeki beş yılda Türkiye ekonomisine 10 milyar lira seviyesinde ekonomik değer yaratma potansiyeline sahip olduğunu hesaplıyoruz. Vizyonumuz Türkiye ile sınırlı değil. Sunacağımız hizmetleri Türkiye dışındaki coğrafyalara da taşıyarak, ülkemizin teknoloji ihracatına katkı sağlamayı hedefliyoruz. KoçDigital bünyesinde hayata geçecek akademinin de altını özellikle çizmek istiyorum. KoçDigital Akademi, İleri Analitik ve IoT başta olmak üzere teknoloji alanında nitelikli insan kaynağının yetişmesini sağlayacak” şeklinde konuşuyor. 

Bu sadece sözde kalmayacağı baştan belli olan, iyi tasarlanmış ve teknoloji kadar işin kendisini de sürece dahil eden iyi bir iş planı; ölçek olarak da büyüklüğünü ortaya koyuyor. Çakıroğlu’nun sözlerinden hem planlama hem de ölçeğin büyüklüğünü net bir şekilde anlıyoruz. Koç Holding CEO’su, 2017 başında dijital dönüşümde uzun vadeli stratejilerini destekleyen planlarını ortaya koyduklarını söyledikten sonra “Bu planlarda; veri analitiğinden yapay zekâya, nesnelerin internetinden blockchain’e, müşteri deneyimi süreçlerinin yeninden tasarlanmasından, Sanayi 4.0 uygulamalarının yaygınlaştırılmasına kadar uzanan geniş bir yelpazede 300’den fazla proje yer alıyor. Bu projelerin yarısından fazlasının ortak noktası da ileri veri analizi yetkinliklerine ihtiyaç duyuluyor olması. Tüm bu sebeplerle ileri analitik yetkinliklerimizi çok daha geniş bir vizyonla küresel seviyeye çıkartmaya karar verdik. Bu hedef doğrultusunda küresel iş dünyasının güçlü isimlerinden Boston Consulting Group ile iş birliği yaptık ve KoçSistem iştiraki olarak KoçDigital’i kurduk. Ülkemizin de küresel çapta rekabet gücünü artırması ve ekonomik gelişimini hızlandırması için dünyadaki dijital dönüşüm fırsatlarından en yüksek derecede yararlanması şart. Dijital dönüşüm, teknolojinin ötesinde, aslında zihniyet dönüşümünü gerektiriyor. Bu yüzden de dönüşümün odağında teknolojiden çok insan olduğuna inanıyorum. Biz de Koç Topluluğu olarak dijital dönüşümün odağına insanı alarak, kendi ekosistemimizde zincirin her bir parçasını güçlendirmeyi arzuluyoruz. Bu çerçevede KoçDigital bünyesinde hayata geçecek olan akademinin altını özellikle çizmek istiyorum. KoçDigital Akademi, BCG‘nin küresel bilgi birikimiyle, İleri Analitik ve IoT başta olmak üzere teknoloji alanında nitelikli insan kaynağının yetişmesini sağlayacak. Böylece, ülkemizin dijital çağa hazırlanmasına hizmet edecek. Yeni teknolojilerin ve bilgi birikiminin yerli imkânlarla geliştirilip üretilmesi; Türkiye’nin dijital dönüşümün oluşturacağı küresel değerden daha fazla pay almasını ve küresel pazarlarda daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacaktır” sözleriyle yaptıkları işin hem kendileri hem de ülke için taşıdığı anlamın altını çiziyor. 

Altını çizmek gereken bir nokta ise Türkiye’nin şimdiye kadar odaklandığı start-up oyununa oranla çok daha ciddi ve uzun vadeli planlamalara dayanan bir işin içine girildiği. Koç Topluluğu’nun başını çektiği oyun, bir iş fikrinin sadece birkaç ay içinde yatırım alarak hayatımıza bir yanından dokunmasından farklı olarak dikkatle ve uzun süreli planlama ile şekillendirilen; sonuçları çok daha büyük olacak bir yapıya sahip. Küçük yapıların stratejik olarak odaklanması ya da finansal olarak sürdürmesi için büyük gelecek bir modelden bahsediyoruz. Yıllar boyunca sürecek bir çabadan…

Böyle bir çabaya girişebilmek, hesaplama ve planlamanın ötesinde başarı formülünde inanca da yer vermek zorunda. Çakıroğlu’nun konuşmasında, bu inanç ile ilgili bölümün de altını çizmek gerekiyor.  

Çakıroğlu, işin inanç ve gurur boyutu konusunda “Her zaman vurguladığımız gibi, Koç Topluluğu olarak ülkemizin potansiyeline inanıyoruz. Bu potansiyeli değerlendirmek ve katma değerli sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirmek için teknolojik dönüşüm önemli fırsatlar vaat ediyor. Biz de Topluluk olarak, ülkemizin toplumsal ve ekonomik kalkınmasına katkı verecek şekilde, her zaman ve her şartta cesur adımlar atmaya ve yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Bugün de bu sorumlulukla bir kez daha harekete geçmenin gururunu yaşıyoruz” ifadesini kullanıyor.

KoçDigital, Koç Topluluğu’nun sistem entegratörü şirketi KoçSistem’in genel müdürü Mehmet Ali Akarca için uzun süredir hazırlığını yaptıkları bu yeni yapı büyük değer taşıyor. 

KoçSistem Genel Müdürü ve KoçDigital Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Ali Akarca, KoçDigital’in KoçSistem’in yüzde 100 iştiraki olarak ileri teknolojileri hızlı ve esnek bir yaklaşımla yurt içi ve yurt dışında müşterilere sunma hedefine dikkat çekerek “Bugün, KoçDigital ve KoçDigital Akademi’yi kurarak; küresel bilgi birikimini Türkiye’ye taşıyarak, önümüzdeki yıllarda ülkemizin bir teknoloji üssü olması için üzerimize düşen görevleri yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etmeye, işletmeleri geleceğin dijital dünyasına ve rekabet ortamına bugünden hazırlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuşuyor. 

Koç Topluluğu’nun dijitalleşmenin dinamiklerini ne kadar iyi kavradığını görmek için, KoçDigital’in başına reel sektördeki bir yöneticisini yerleştirmesine de dikkat etmek gerekiyor. Dijitalleşme günümüzde, uygulanacağı sektörle ilgili saha bilgisine sahip olunduğu oranda başarıyla uygulanabilen bir kavram. Dolayısıyla Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Tamer Haşimoğlu’nun KoçDigital yönetim kurulu başkanı olarak oyuna yapabileceği çok fazla katkı bulunuyor. Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grubu Başkanı ve KoçDigital Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Haşimoğlu’nun sözleri hem değerin yaratılması hem de paylaşılması konusunda net bir fikir veriyor: “KoçDigital müşterileri, hem KoçSistem hem de BCG ekiplerinin uzmanlığından faydalanacak. Bu sayede problemlerin teşhisi, çözümü ve uygulama aşamalarında çok önemli değer yaratacağımıza inanıyoruz. Burada önemli olan, KoçDigital’in sunduğu çözümleri yalnızca danışmanlık hizmeti gibi vermemesi, uygulama aşamasında da tüm bileşenleriyle müşterisinin yanında yer alarak, çözümleri birlikte hayata geçirmesi. İşbirliğimiz çerçevesinde KoçDigital’in sadece Türkiye’deki firmaların değil, Doğu Avrupa ve Ortadoğu’daki firmaların da IoT ve ileri analitik konularındaki ihtiyaçlarını karşılamada çözüm ortağı olmak üzere konumlanması. Burada kendimize koyduğumuz nihai hedef, ülkemizin bu alanda teknoloji ihracatçısı durumuna gelmek. Türkiye’de iş yapış şekline yenilik getireceğini düşündüğüm Başarı odaklı değer paylaşımından bahsetmek istiyorum. Müşterilerimize bir seçenek olarak sunulacak bu modelde; KoçDigital sunduğu hizmetler karşılığında, yaratılan katma değer ortaya çıktıkça bir gelir elde etmeyi öngörüyor.” 

BCG Orta ve Doğu Avrupa ile Orta Doğu Başkanı  Christoph Schweizer’ın sözleri, Haşimoğlu’nun paylaşılacağını söylediği katma değerin nasıl artacağı veya artırılacağı konusunda fikir veriyor. The Boston Consulting Group’un (BCG) olarak müşterilerine tüm dijital dönüşüm yolculukları boyunca sundukları destek, uzman ekipler, özel hizmetler ve müşterilere özel geliştirilen yöntemlere dayanıyor. Bu şekilde çarpıcı başarı hikayeleri yarattıklarını söyleyen Schweizer, “Türkiye’nin bölgesinde dijital dönüşümde öncü olmak için gerekli tüm unsurlara sahip olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, BCG olarak Türkiye’nin potansiyeline güveniyor ve Türkiye’deki yatırımlarımıza devam ediyoruz” şeklinde konuşuyor. 

“Bu bağlamda, İleri Analitik ve Nesnelerin İnterneti çözümleriyle müşterilerimizin dijital dönüşümlerini ortaklaşa yürütmek için Koç Holding ve KoçSistem ile güçlerimizi birleştirdik” diyen Schweizer, “KoçDigital vasıtasıyla; BCG’nin gerçekleştirdiği binlerce dijital projeden elde edilen küresel deneyime ve 3 binden fazla veri bilimcisi ve dijital dönüşüm uzmanına erişme olanak sağlıyoruz. Amacımız, Türkiye’nin yanı sıra Doğu Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Ortadoğu gibi komşu bölgelerde de İleri Analitik, Nesnelerin İnterneti ve diğer dijital yetkinlik alanlarında önde gelen güç olmak. Müşterilerimiz için sürdürülebilir bir değer üretirken, aynı zamanda KoçDigital Akademi ile kültürlerini ve organizasyonlarını da dijital dünyaya adapte etmelerini sağlayacağız” diyor. 

Buradan Çakıroğlu’nun KoçDigital’in nasıl ve neden ortaya çıktığına odaklanan konuşmasına dönersek halkayı tamamlamış oluyoruz. Nasıl yapılacağını bilenin iyi profesyonel çalışan, neden yapıldığını bilenin patron olduğu dünyada KoçDigital’in Türkiye’ye dijitalde ve bölgesinde liderlik için yapacağı katkı açıkça görülüyor.