Kıdemli girişimcilerden tavsiyeler

0
53

Girişimci olma yolundaysanız bir an önce adım atmanızda fayda var. “Fortune 40 Yaş Altı Yöneticiler” listesinde önceki yıllarda yer alan ve girişimcilik yönleriyle dikkat çeken başarılı isimlerden yeni girişimcilere altın öğütler…
  
Sina Afra (Markafoni Kurucu Ortağı, Evtiko CEO’su ve Kurucusu, Girişimcilik Vakfı Başkanı)
“Fikrinize aşık olmayın”
“Markafoni’yi kurduğumuz zaman bir melek yatırımcıdan şirketin yüzde 15’i karşılığında 300 bin euro yatırım aldık. Temmuz 2011’de Markafoni’nin hisselerinin yüzde 70’e yakını 129 ülkede faaliyet gösteren Naspers’a bağlı MIH-Allegro tarafından satın alındı. Anlaşmanın doğal seyri gereği, üçüncü yılın sonunda yani 2014 senesinin mayıs ayında Naspers Grubu Markafoni’nin tamamını aldı. Bu dijital ekosistemde Türkiye’deki hâlâ en büyük üçüncü satış operasyonu özelliği taşıyor.

Hepimizin hayatında kaybettiğimiz anlar veya başarısızlıklar vardır. Kaybetmek hayatın bir doğal bir parçası ama ‘param yok’ demekle  ‘fakirim’ demek arasında büyük farklar var. Kaybedince bundan ders çıkarmayı ve yeniden ayağa kalkıp, devam etmeyi bilmemiz gerekiyor. Başarısızlığı kendi lehimize kullanmak için başarısızlıkların ortak dinamiklerinden uzak durmalıyız. Başarı herkesin fikir sahibi olduğu ama çok az insanın bilgi sahibi olduğu bir alan. Başarının büyük bölümünün şansa dayalı olduğuna inanıyorum. Aklınıza bir fikir geldiğinde bu fikre aşık olmayın ve soğukkanlı şekilde fikrinizi değerlendirin. Bir fikre gerçekten inanıyorsanız, fikri uygulamaya geçirin.”
 
Tolga Kabataş (GittiGidiyor.com Kurucusu)
“Hata yapmak kadar güzel bir şey yoktur”
Girişimcilikte fikir sabit bir gözlem olmamalı; daha çok yön tayin etmek olarak düşünmek lazım. Fikrin uygulamaya geçmesi anında ciddi revizyonlar gerekebiliyor. Benim başarılı tüm iş fikirlerim aynı süreçten geçmiştir. GittiGidiyor pazaryeri modeliydi ama servis fiyatlamasından, ödeme sistemine kadar her parçası Türk tüketicisinin ihtiyaçlarına göre yıllar içinde şekil değiştirdi. İlk günkü fikrimiz ve uygulamamız kalsaydı, iki sene içinde batardı iş.

Bizim başladığımız dönemde yatırım ancak aile ve yakın dostlardan gelebilirdi. GittiGidiyor, kurucularının kuruluş sermayesi ile başladı, iki yıl içinde kâra geçti ve eBay’e satıldığı güne kadar kazandığı tüm parayı işine geri yatırdı.

Hata yapmaktan hiç korkmam. Çok yaptım, hâlâ yapıyorum ama benimkisi bir iş yapış şekli. Ben iterasyon yapmayı seviyorum, hatalardan öğrenip hep daha iyi bir ürün, daha iyi bir müşteri mennuniyeti yakalamışımdır. ‘Feed-back loop’ ile hatalarınızdan öğrenip memnuniyeti artırıcı iyileştirmeleri yaptığınız sürece hatalar geliştirme fırsatlarıdır. Başarının gizli bir reçetesi yok, sadece olasılıkları artıran davranışlar var. Az çalışarak olmaz, yüksek gayret şart. Günde 12 saat çalışmayı göze almadınsa, girişimci olmamalısın.
Girişimci esnek olmalı. Sabit fikirlilik büyük engel. Yaptığınız işte mutlaka müşteri davranışlarını gözlemlemeli, öğrenmeli ve sürekli olarak müşteri tecrübesini iyileştirmelisiniz. Hata kadar güzel bir şey yoktur, yeter ki ölümcül olmasın, bir sürü küçük hata sizi güçlendirir, büyük hatalara engel olur; bağışıklık sisteminin güçlenmesi gibi… Son olarak cesur olun; büyük düşünmeden, davranmadan, büyük olunmaz.”
 
Fatih İşbecer (Pozitron Kurucusu- Monitise MEA Başkan)
“Girişimcilik herkese uygun bir saha değil”
“Pozitron’u kurumlara yazılım ve donanım çözümleri sunmak için 2000 yılında kurduk. Bu süreçte dünyada yaşanan teknoloji devrimlerini sürekli olarak takip ediyorduk. 2006 yılında geleceğin, mobil uygulama ekosistemlerinde olduğunu fark ettik ve bu alana odaklandık. 2006’dan itibaren mobil bankacılık ve ödeme sistemleri başta olmak üzere m-ticaret, güvenlik ve mobil saha satış çözümleri alanlarında faaliyet gösterdik. Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen şirketlerini mobil kanala taşıdık. Zamanla Türkiye dışında aralarında ABD, Almanya, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bulunduğu toplamda 12 farklı ülkeye mobil yazılım ürünleri ihraç eden bir şirket haline geldik. Mobil yazılım ihracatında ise ilk 5’e girdik. Ardından Monitise, Pozitron’u 100 milyon dolara satın aldı.

Kanımca girişimcilerin kesinlikle özgün ve ayağı yere basan fikirlerin peşinden koşması lazım. Bulundukları ülkenin ve pazarın şartlarına uygun hareket etmeleri lazım. Kopya işlerden uzak durup, kendi bilgi birikimlerine uygun sahaları tercih etmeleri de bir diğer kritik nokta. Yıllarca mühendislik okumuş birinin sadece moda diye e-ticarete girmesi çok büyük ihtimalle başarısız olmasına neden olacaktır. Girişimcilik herkese uygun bir saha değildir. Kişinin riskleri ölçüp kararlarını analitik şekilde vermesi, çevre baskısı, arkadaş dolduruşu ya da kendini kandırarak hareket etmemesi en sağlıklısıdır.”
 
 
Emre Aydın (Çiçeksepeti.com Kurucusu)
“Vazgeçmeden çalışın”
“Bir gün başka bir şehre çiçek siparişi göndermek istediğimde yaşadığım zorluktan sonra Çiçeksepeti gibi bir servise ihtiyacım olduğunu hissettim. Hayalimi gerçekleştirmek için başkasından para talep etmek hiç aklıma gelmedi ve dışarıdan sermaye arayışına geçmedim. Arabam dahil tüm birikimimi bu işe ayırdım, başından itibaren tasarruflu ve kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışan bir şirket yarattım. Şirket büyüdükten ve kâr etmeye başladıktan sonra yatırımcılar bana gelmeye başladı ve stratejik olarak Çiçeksepeti’ne bir şey katma ihtimali olan iki yatırımcıyı şirket bünyesine aldım.

Şirketi sıfırdan kurup büyütürken tahmin ettiğinizden çok daha fazla sayıda hata yapıyorsunuz. Başarısız girişimlerimizin yanında yenilebilir hediyeler ve kişiye özel hediyeler gibi çok başarılı işlerimiz de  oldu. Ders alındığı müddetçe başarısızlıkların tüm ekip için hem kaçınılmaz hem de öğretici olduğunu düşünüyorum. Uzun vadeli başarının tek yolu hiç vazgeçmeden çok çalışmak. Kısa sürede para kazanmak isteyen hiç kimsenin büyük başarı elde ettiğini görmedim. Aksine uzun vadeli başarıyı elde edenlerin neredeyse tamamı, amacı para kazanmak olmayan, kazanacağı parayla ne yapmak istediğini daha önce hiç planlamamış kişiler oluyor.”
 
Melis Güçtaş (Modacruz Kurucusu)
“Hedeflere odaklanın”
“Amerika’da lisans eğitimimi tamamlamış, iki yıl boyunca çeşitli start-up’larda tecrübe edinmiş ve Türkiye’ye dönmüştüm. Burada artık giymediğim ancak vermeye de kıyamadığım birçok kıyafeti elden çıkarmak üzere arayışa girdim. Arayışım sonucunda, stilimi beğenip gardırobumdaki parçalara sahip olmak isteyecek kadınlara ulaşabileceğim bir platform olmadığını anladım. Start-up tecrübemin de verdiği motivasyon ile bu işi kendim yapmaya karar verdim. Modacruz’un ilk baştaki sermayesi 6 bin lira ve işime yönelik tutkumdu. Mayıs 2012’den Temmuz 2014’e kadar tam zamanlı işimden arta kalan tüm zamanlarımda bu proje üzerinde çalıştım ve Modacruz’u melek yatırım aşamasına getirdim. Daha önce Türkiye’de kimsenin yapmadığı bir işi, doğru zamanda doğru stratejiyle büyütmeyi başardık. Bence başarı sonucun hedefe orantısı ile ölçümlenebilir veya tanımlanabilir.”