Kibar Holding’den yatırım atağı

0
145

Kayabaşı ile Kibar Holding’in önümüzdeki döneme ilişkin stratejilerini konuştuk. Kayabaşı’nın verdiği bilgilere göre, holding yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da büyümek istiyor. Bu amaçla hem yurtiçinde hem de yurtdışında yatırım atağına hazırlanıyor. 2017 yılında ambalaj sektöründe önemli bir yatırımı hayata geçiren holding, alüminyum sektöründe de kapasite artırım yatırımı yapmıştı. Önümüzdeki yıl temellerini atmayı planladığı 900 milyon dolarlık alüminyum yatırımıyla hem Türkiye ekonomisine önemli bir katkı sağlarken hem de rekabette bir adım öne geçecek. Çünkü, bu yatırımla Türkiye’de bugüne kadar üretilemeyen ve tamamı ithal edilen alüminyum ürünlerinin ihtiyacı karşılanacak. Bu yatırım Türkiye için stratejik önemi olan uçak, savunma ve otomotiv sanayinde holdingin ilklere imza atmasına imkân verecek. Sanayi 4.0 dönüşümüne devam eden holding, katma değer yaratan alanlarda yatırımlarını sürdürmeyi planlıyor.

Diğer yandan, yurtdışı yatırımlarına yönelik adımlara da hız verilmiş. Kayabaşı, ABD’de bir alüminyum tesisi kurmayı düşündüklerini söylüyor. Holdingin şu anda yurtdışında sadece Ürdün’de bir poliüretan tesisi bulunuyor. ABD, ikinci yatırım olacak. Bu yatırımın altyapısı da ABD’de açılan ofisle atılmış. Şu anda pazar oluşturduklarını belirten Kayabaşı, şartlar oluştuğunda özellikle beyaz eşya ve otomotiv üreticilerine yakın bir yerde alüminyum tesisini kuracaklarını söylüyor. Holding şirketlerinden Assan Panel’in de Kazakistan ve Ortadoğu’da yatırım yapmayı planladığını kaydeden Kayabaşı, Assan Hanil’in de Avrupa’da bir şirket satın alma aşamasında olduğunu söylüyor. Kayabaşı, “Önümüzdeki üç yıldaki hedefimiz şirketlerimizi globalleştirmek” diyerek vizyonlarını anlatıyor. Ancak, yurtiçinde büyümeye devam edeceklerini de vurguluyor. “Türkiye’de daha fazla büyüyeceğiz” diyen Haluk Kayabaşı sorularımızı yanıtladı.

2018 yılı Kibar Holding için nasıl geçiyor?
Amerika’nın dünya ticaretini ve dolayısıyla globalizasyon dinamiklerini yeniden düzenlediği,  yatırımcıların gelişmekte olan ülkelere olan iştahlarının zayıfladığı bir dönemden geçmeye devam ediyoruz. Ekonomik, finansal, ticari ve politik gelişmelerin bu derece yoğun olduğu bir dönemde pazarlarımızın dinamiklerini sürekli takip etmeye, risk eşiklerimizden ödün vermeden, alıştığımız iş modellerinin dışına olabildiğince çıkmadan piyasada oluşan talebi karşılamaya çalışıyoruz. Böyle bir dönemde emin adımlarla büyümek bizim için çok önemli. Faaliyet gösterdiğimiz her alanda belirlediğimiz hedefleri daha sık kontrol ediyor, öngörebildiğimiz değişimlere karşı alternatifler üretmek ve planlarımızı gerek gördüğümüz an güncellemek için büyük çaba sarf ediyoruz.
 
Hükümetin açıkladığı süper teşvik kapsamında yatırım desteği alan gruplardan birisiniz. Bu yatırımdan bahseder misiniz?
Alüminyum tarafında çok önemli bir yatırımın arifesindeyiz ve çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz. Yaklaşık 900 milyon dolar sabit yatırım tutarı ile 260 bin ton kapasiteli Türkiye’nin ilk modern, hızlı ve geniş enli alüminyum sıcak haddeleme tesisi yatırımı
ile ülkemizin stratejik önem arz eden ürünlerini üretebilecek kapasiteye erişmek ana hedefimiz. Projemiz, havacılık ve savunma sanayi, otomotiv, raylı taşıma ve denizcilik sektörlerinde hedeflenen millileştirme projeleri için ihtiyaç duyulan ana hammadde girdisinin yerli üretimi, sürekli tedariğinin güvence altına alınması ve ötesinde alt akımda hedeflenen kümelenmelerin gelişimi için kritik bir platform teşkil edecek.
 
Assan Alüminyum yerli uçağa özel malzeme üretecek. Bundan bahseder misiniz?
Havacılık, otomotiv, savunma sanayii gibi stratejik ürün gruplarının yer aldığı sektörlerde, yüksek katma değerli yassı alüminyum ürün tedariği bugün tamamen ithalatla karşılanıyor. Yatırımı Karasu’da planlanan Türkiye’nin ilk modern ve hızlı alüminyum sıcak haddeleme tesisi ile ithal edilen ürünlerin bir kısmının ülkemizde üretilmesi mümkün olacak.
Planladığımız tesis sayesinde havacılık da dahil olmak üzere bu stratejik sektörlerde yerli, güvenilir ve düzenli bir kaynak sağlanabilecek ve ihracat potansiyelimizi artırabileceğiz. Bu da ülke ekonomimizi ve dış ticaret dengemizi pozitif yönde etkileyecektir.
 
Tamamı ithalat yolu ile karşılanmakta olan nitelikli alaşımlardan yassı mamullerin yerli ikamesi ile ülkemizdeki ithalat kalemini azaltarak cari açığa pozitif yönlü katkı sağlayacağız. Bunun yanı sıra ileri teknoloji ürünü yüksek katma değerli bu mamülleri global pazarlara ihraç etme imkanı yaratacağız.
Küresel rekabetçiliğimizi artırmak için mevcut üretimimiz içerisinde de
yatırımlarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda devreye aldığımız iki yeni döküm hattımız var. Ayrıca yüksek hızlı ve ileri seviye otomasyon sistemli yeni folyo hadde yatırımımız mevcut.
 
Yeni yatırımının devreye alınmasıyla Türkiye’de şu ana kadar yapılamayan alüminyum üretimini yapacaksınız. Bu ürünler nereden ithal ediliyor? Nerelerde kullanılıyor?
Alüminyum üretim teknolojisi ikiye ayrılıyor. Şu anda döküm teknolojisini kullanıyoruz.
Yeni yatırımla birlikte zor alaşımların da üretimi yapılır hale gelecek. Maliyeti yüksek bir ürün. Bu ithal ediliyordu. Genellikle Avrupa’dan geliyor. Nerelerde kullanıldığına gelince örneğin, metal içecek kutuları Türkiye’de üretilemiyor. Savunma sanayisinde zırhlı araçların iç kısımlarında kullanılır.
Roketlerin ve top mermilerinin kovanlarında kullanılıyor. Uçakların gövdesi alüminyumdur. Türkiye’de yerli uçak üretildiğinde bunu biz üretiyor olacağız. Otomotiv sektöründe Avrupa ve ABD’de yüzde 20 civarında özel alaşımlı alüminyuma geçildi. Bu zamanla yüzde 100’e ulaşacak. Alüminyumun özgül ağırlığı 2.8; çeliğin ise 7.8’dir. Üçte bir hafifletiyor. Diğer yandan, dayanıklılık anlamında da çelikten daha iyidir.
Türkiye’nin kullandığı bu ürün yaklaşık 100 bin ton. Yani, bu ithal ediliyor. Biz 260 bin iç piyasaya satmayı planlıyoruz. Diğerini ise ihraç edeceğiz.

Ne zaman devreye alacaksınız bu yatırımı?
Karasu’da 1.700 dönümlük arazimizde yapmayı planlıyoruz. Fizibilite çalışmalarından sonra fonlamaya karar vereceğiz. 2019 yılında başlarız. Ancak, üç yıl sonra devreye girebilir. Bu tür yatırımlar uzun zaman alıyor. Diğer taraftan bu yatırım için dünyadaki makine üreticileriyle de görüşmeler yapıyoruz.

Bu yatırımın holdinge katkısı ne olacak?
Niş bir ürün olduğu için 1.5 milyar dolarlık ilave bir ciro getirmesini bekliyoruz. Ayrıca, kâr marjımız artacak. Pazarda yani Türkiye’nin yanı sıra dünyadaki özellikle Avrupa’daki alüminyum pazarında daha rekabetçi hale geleceğiz. Diğer yandan, ülkemiz de kazanacak. İstihdama da katkıda bulunacağız. İlk fazda 600 kişiye istihdam sağlamayı planlıyoruz. İkinci fazla birlikte 1.000’e çıkar istihdam sayısı. Çalışanlarımız için fabrikaya yakın alanda konut ve sosyal alanlar da inşa edeceğiz. Çalışanlarımızın mutlu olmasını önemseyen bir grubuz.
 
Bu yıl holdingin büyüme ve ciro hedefi nedir?
Geçtiğimiz yılı hedeflerimiz doğrultusunda yaklaşık 14 milyar TL’lik bir ciroyla kapattık. Kibar Grubu olarak global ölçekteki tüm trendleri yakından takip ediyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde kapasite artımı gibi konuların yanı sıra uygun şartlar oluşması durumunda fırsat gördüğümüz tüm sektörlere girebiliriz. Yılın ilk 6 ayını geride
bıraktığımızda, bazı parametlerin dışında ilk 6 ayı öngördüğümüz şekilde kapattık. Yılsonuna geldiğimizde geçtiğimiz yıla oranla ciro bazında yüzde 8-10 bandında artışıyla kapatmayı hedefliyoruz diyebilirim.
Farklı sektörlerde faaliyetleriniz var. Ciroda büyük pay hangi alanlardan geliyor?
Metal işlerimiz ve otomotivden
 
Kurdaki hareketlerden şirketleriniz nasıl etkileniyor?
Kibar Grubu olarak gelirlerimizin büyük kısmı ihracat kaynaklıdır. Finansal olarak ihtiyaçlarımıza uygun hedge enstrümanları da kullanarak operasyonel verimliliği arttıracak  şekilde  müşteri odaklı yaklaşımımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
 
Otomotiv sektöründe yeni yatırım planlıyor musunuz?
Mutlaka. Hyundai Assan’da 245 bin adetlik üretim kapasitesine sahibiz ve tam kapasite ile çalışıyoruz. Yakın zamanda bunu artırmaya yönelik çalışmalarımız olacak. Bu yönde ara otomasyon ve yatırımlar gerçekleştireceğiz. Daha ekonomik, rekabetçiliği ve pazarda etkinliği olan modellere yönelik çalışmalarımızı da yürütüyoruz. Bildiğiniz üzere yakın bir süre önce Ioniq’i lanse ettik. Bu araç, hem fosil yakıtla hem hibrit hem de elektrikli üç versiyonun aynı üründe olduğu dünyadaki ilk toplu üretime girmiş otomobil. Yeri ve zamanı geldikçe piyasada ürünlerimiz yerlerini alacak.
Otomotiv yan sanayi tarafında faaliyet gösteren Assan Hanil ile de hem Türkiye hem de Avrupa’da büyümeyi hedefliyoruz. Burada hem greenfield hem de satın alma yatırımlarımız gündemde.
Çok yakın zamanda lanse ettiğimiz tamamıyla kendi tasarımımız olan ASD (air suspension seat) koltuk ile Avrupa’da büyümek istiyoruz. Bunun için ticari araç üreten OEM (original equipment manufacturer) fabrikalarının yakınına konumlanmamız gerekli. Türkiye’de Mercedes-Benz Aksaray fabrikasının yanında yeni yatırımımız tamamlıyoruz. Buradaki fabrikamızdan Mercedes tırların birçok aksamını tedarik ediyor olacağız. Bu tarz ticari işbirliklerini yurtiçinde arttırmayı hedefliyoruz.
 
Yerli oto için ne düşünüyorsunuz?
Olumlu bakıyoruz. Elektrikli araca odaklanılırsa daha hızlı ilerlenebilir. Diğer taraftan bir gün bütün araçlar elektrikli olacak.
 
Faaliyet gösterdiğiniz sektörlerde kullanılan malzemeler nasıl değişiyor?
Örneğin, Assan Hanil şirketimizin ürettiği otomobil tavan kaplaması doğal elyaf katkılı sandviç panelden oluşuyor. Cam elyaf yerine tamamen doğal keten, kenevir gibi elyaflar kullanıyor. Böyle daha hafif ve çevre dostu bir ürünümüz var.
Otonom araçlar kendi kendine park  ederken  dört kamera vardır. O kameralardan alınan görüntüler içerideki sisteme gönderilir. Şimdi biz bunu tek kamera ile yapabilir durumdayız. Maliyet ve montaj avantajı sağlıyor. Bu ürünü
Ford’a teklif ettik. Diğer otomobil üreticilerine de kullanmaları için teklif edeceğiz.
Eskiden çelik olan koltuk parçaları alüminyum olmuştu, şimdi ise magnezyum oluyor. Magnezyum alüminyumdan yüzde 30 daha hafif. Bir uçak koltuğu geliştirdik. Assan Hanil son
teknolojiyi kullanarak ürettiği koltukları ile bir dünya markası olma yolunda ilerliyor. THY ile ortak kurduğumuz TSI Uçak Koltuk Üretim şirketi, Türkiye’de uçak koltuk üretimi yapan ilk ve tek şirkettir. Ar-Ge’miz bu tür malzemeler konusundaki çalışmalarına devam ediyor.
 
Enerji alanında hedefleriniz nedir?
Mevcut dönemde Türkiye enerji  piyasası ciddi bir olgunlaşma evresinde. Gelişmiş piyasalardaki serbest piyasa  dinamiklerini çok ciddi anlamda gözlemlemeye başlıyoruz. Bu evrim içerisinde Türkiye yenilenebilir enerji potansiyelinin sunacağı her türlü fırsatı değerlendirmeye devam edeceğiz.
Yenilenebilir enerjinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye enerji sektöründe de öneminin ve kalkınmada rolünün artacağına ilişkin inancımız tam. Türkiye’nin rüzgâr ve güneş enerjisi tarafında daha çok değerlendirilmeyi bekleyen ciddi bir zenginliği var ve yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye gelişim eğrisine pozitif
ve dinamik olarak sağlayabileceği katkı açıktır. Kibar Grubu olarak, 2017’nin ilk yarısında güneş enerjisi alanında 1.000 MW Karapınar YEKA ihalesinde yabancı ortaklarla bir konsorsiyum (Kibar, ACWA ve Chint) olarak yer almıştık.
 
Lojistik ve liman işletmeleri konusunda yeni yatırım gibi planlarınız var mı?
Assan Liman’da yabancı ortağımız TIL Grubu ile hem kapasite arttırma hem de modernizasyon tarafında yatırımlarım imkânlarımızı değerlendirmekteyiz. İskenderun ülkemiz için çok önemli bir ticaret kapısı ve buradaki yatırımımızı bu bakış açısı ile geliştirmek en önemli hedeflerimizden biri.
 
Dijital dönüşüm tüm kurumların gündeminde. Sizin bu konudaki çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Şu an itibariyle kurumsal dijital sistemlerin (ERP, CRM, BI) kullanımı, yayılımı ve geliştirilmesinde oldukça iyi bir seviyedeyiz. APS, MES sistemleriyle ilgili olarak ta başarılı çalışmalar yaptık. Bunların yayılımı şimdiki en önemli hedefimizdir. Bu hedef sanayi odaklı olmamız nedeniyle bizim için oldukça önemli ve bu konuda çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Yayılım vasıtasıyla artacak data hacmi ile BDA (Big Data & Analytics – Büyük Veri ve Analitikler) konusunda da oldukça ileri seviyeye geleceğiz. Paralelde kalite problemleri ve verimlilik analizleri için BDA konusunda projelerimiz, çalışmalarımız da devam ediyor. Bir yandan firmalarımızdaki projeleri yürütürken, topluluk genelinde uzun vadeli – stratejik Dijitalleşme Yol Haritası çıkartmak için bir proje başlattık.
Birkaç yıldır hemen hemen her fırsatta çalışanlarımıza Dijitalleşmenin, Data’nın ve analizin önemini, dijital dönüşümü kaçırmanın bize ve ülkemize yaşatacağı yaratıcı yıkımı anlatıyorum. Bu konuda oldukça iyi bir farkındalık seviyesi yakaladığımızı düşünüyorum. Firmalarımızın  tamamladıkları ve başlamayı hedefledikleri dijital dönüşüm projeleri de iyi
bir farkındalık seviyesini yakaladığımızı destekliyor. Bunun yanında inisiyatiflerin çoğalması adına şirketlerimize özel hedefler veriyor ve takip ediyorum.