Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Kasım ayı toplantısında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak’ı ağırladı.
Celal Toprak’ın misafir edildiği, KAGİDER Başkanı Gülden Türktan’ın ev sahipliği yaptığı toplantıda, kadının ekonomideki yeri, 2014 ekonomik değerlendirmeleri ve önümüzdeki yeni dönem öngörüleri ele alındı.
Türktan, toplantıda yaptığı konuşmada, ekonomide kadının güçlenmesi adına gelişmeler ve teşvikler bulunmasına rağmen bu çabaların kadının ekonomide temsili konusunda yeterli olmadığını söyledi. Türkiye’de hala kadının iş gücüne katılma oranının yüzde 30,8’de kaldığını dile getiren Türktan, “İstihdama katılma oranı yüzde 27,1 ve girişimcilik oranı ise yüzde 7’lerde seyrediyor. Bu oranları yükseltmek için KAGİDER olarak üstümüze düşen görevi başarıyla yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
“G20 çerçevesinde ‘Women20’nin hayata geçmesi için çalışacağız”
Türktan, kadınların ekonomiye katılımı sağlanmadan 2023 hedeflerinin başarıya ulaşamayacağını belirterek, “2023’e doğru ilerlerken, küresel ekonomik zorlukları ele almak üzere dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerinin liderlerini bir araya getiren G20’ye 2015 yılında Türkiye ev sahipliği yapacak. Bu kapsamda W20’nin yani ‘Women20’nin resmileşerek bu seneki G20 vesilesiyle ilk defa Türkiye’de imzalanarak dünyaya yayılması için uluslararası kurumlar KAGİDER’i çalışmaya davet etmekteler. Biz de kadının ekonomiye katılımı için hedefler koyacak W20’nin hayata geçmesi ve uygulanması için çalışacağız” ifadelerini kullandı.
“Tuttuğunu koparan girişimci kadınlar pek çok dinamiğe ilham kaynağı oluyor”
Celal Toprak ise günümüzde ekonomilerin artık ülkesel bazda değil küresel bazda değerlendirildiğinin altını çizerek, dünyadaki gelişmelerin de Türkiye’deki ekonomik gidişatı belirlediğini aktardı. Tuttuğunu koparan girişimci kadınların pek çok dinamiğe ilham kaynağı olduğunu vurgulayan Toprak, şunları da kaydetti:
“Başta girişimci kadınlar olmak üzere, gençler ve turizm sektörü gibi üç değerli enstrümana sahibiz. Bu üçlüyü Türkiye ekonomisine, doğru biçimde kazandırabilirsek gücümüzün önünde kimse duramaz. Kadın eli değen işlerin farkı kendisini belli ediyor ve kadın, yapıcı yöntemleriyle her türlü sıkıntıdan alternatif çıkış yolları bulabiliyor. Bizim kuşağın erkekleri ‘oğlum her şeyi bilir, yapar’ diye yetiştirildi, bu sebeple fıtratımızda pek çok negatif kaynak olduğu aşikar ama gençlerde bu ön yargılar yok.
Onlar için hem bilgiye ulaşmak daha kolay hem de kadınların ekonomideki katma değerini kabul edecek, tarafsız, cinsiyet ve fırsat eşitliğinden yana bir bakış açısına sahipler. Gezi olayları çerçevesinde de gördüğümüz üzere yeni nesil, canı isterse her durumda her koşulda gidişata müdahil olabilecek yaptırıma ve cesarete sahip. Bu gücün kadınlara fırsat eşitliği, girişimcilere güç, ülkemize ise ekonomik refah ve kalkınma getirmesini diliyorum.”
