İTO Başkanı: Asgari ücret yükünün yarısını devlet versin

0
82

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, “Bize asgari ücretin getirdiği 16 milyar liralık bir yük var, bunun en azından yarısını devletimizden talep ediyoruz. Hükümetimiz bunun tamamını da verecek kapasitede. İşsizlik fonunda birikmiş 86 milyar lira para var, o fonda biriken paradan verilebilir” dedi.

Çağlar İTO’da gazetecilerle bir araya gelerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Geçen günlerde yaptığı yazılı açıklama ile asgari ücretin bin 300 liraya çıkarılması halinde hükümetten SGK primi işveren payında 3 puanlık indirim istediği hatırlatılan Çağlar, şunları kaydetti:  “Asgari ücret bin 300 liraya çıkmalı evet, bunu savunuyoruz. Fakat bize getirdiği yük var. Biz ‘Gelin bu asgari ücretin bize getirdiği yükü paylaşalım’ diyoruz. O şekilde yatırımlarımızı artırıp, yeni istihdam alanları açacağız. Bu taleplerin çok aşırı talepler olmadığını düşünüyoruz. Bize asgari ücretin getirdiği 16 milyar liralık bir yük var, bunun en azından yarısını devletimizden talep ediyoruz. Hükümetimiz bunun tamamını da verecek kapasitede. İşsizlik fonunda birikmiş 86 milyar lira para var, o fonda biriken paradan verilebilir. Bu talebi karşılayacak fonlar Türkiye’de var.” Çağlar, asgari ücrette artışın, asgari ücretle çalışanlar dışında diğer çalışanlarında zam talebine yol açacağını, bunun da çok normal olduğunu belirterek, bunun dışında asgari ücretle hesaplanan bazı girdiler de olduğunu anlattı.

ASGARİ ÜCRETİN ARTMASI ODA AİDATLARIMIZA DA YANSIYACAK
Yeni asgari ücretle oda aidatının 135 liradan 165 liraya yükseleceğini belirten Çağlar, kendilerine verilen bazın asgari ücrete göre ayarlandığını, bunun yanı sıra asgari ücretle hesaplanan birçok ücretin bu artıştan etkileneceğini kaydetti.  İTO Başkanı Çağlar’a seçim öncesi iş dünyasına 2,70’den dolar verilmesi talebi de hatırlatıldı. Bu taleplerin hala devam edip etmediği sorulan Çağlar, şunları kaydetti: “Bu talebi geçici süre için istemiştik. Fakat 1 Kasım’da vatandaş bunun cevabını verdi. Vatandaş burada bizim talebimize çok duyarlı davrandı. Dolar/TL’de 2,75’leri falan gördük, İnanıyorum ki, hükümet kurulduğu zaman döviz fiyatları biraz daha aşağı gelecek. Dünyadaki konjonktürden diğer ülkeler ne kadar etkileniyorsa biz de o kadar etkileneceğiz ama bizim 2,70-2,75 üzerindeki dolar/TL kurunda etkilenmemizde en büyük neden, ülkemizdeki siyasi belirsizlikti, terördü. Hükümet kurulunca dövizin daha da aşağı geleceğini bekliyoruz. Dolar/TL’de 2,70 talebimizi vatandaş karşıladı.” Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından iş dünyasına yapılan, “Bu konuda işverenlerin doğrusu 7 Haziran’da o süreç içerisinde hiç sesleri çıkmamıştı. Şimdi seslerini yükselttiklerini görüyorum” eleştirilerine de yanıt veren Çağlar, TOBB olarak 7 Haziran sonrasında da bu konuda görüşlerini dile getirdiklerini anımsattı. Çağlar 7 Haziran’dan sonra da susmadıklarını, o zaman da bunları dile getirdiklerini, bunların basında da yer aldığının dile getirerek, “Çalışanlarımıza biz de elbette artış yapacağız. Enflasyon oranında ya da biraz daha üzerine katkı yaparak şirketler yapılacak zamları belirlerler. Asgari ücret bin 300 de olsa bin 500 de olsa biz bundan özel sektör olarak kaçınmayız ve çalışanlarımıza bu zammı yapacağız” dedi.

YATIRIMLARININ ÖNÜNÜ AÇACAK BANKA İSTİYORUZ
İbrahim Çağlar’a, kısa dönemde hükümetten beklentileri ve son dönemde Güneydoğu’da yaşanan terör olayları da soruldu. Öncelikli beklentilerini ‘Güçlü bir koordinasyon’ olarak açıklayan Çağlar, “Sayın Başbakanımızın yaptığı ‘100 günde taahhütleri yerine getireceğiz’ açıklamasını destekliyoruz. Reform ve sonuç alıcı işler yapılmasını bekliyoruz. Bunlar bizim ana başlıklarımız. Hükümetin uyguladığı yatırım planlarının aksamamasını istiyoruz. Finansmana erişim noktasında destek istiyoruz. Yaşadığımız sıkıntılardan biri, 500 bine yakın KOBİ’miz var ve bu KOBİ’lerimize sağlanacak düşük faizli krediler noktasında esnafa uygulananların tüccarlara da uygulanmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Çağlar, yine finansmana erişim noktasında proje bazında finansmana erişim arzu ettiklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:  “Bunun için de bizim yatırımlarımızı muhatap alıp konuşabileceğimiz bir finansman kuruluşuna ihtiyacımız var. Bu bir bankadır, bir finans kuruluşudur. Daha önce Şekerbank kurulmuş şeker sanayini güçlendirmek için, Vakıfbank vakıflarla ilgili, Halkbank halk için. Bu gibi sektörel bankalar kurulmuş, biz yine bu dönemde iş dünyasının yatırımlarının önünü açacak bir bankanın kurulmasını veya bir bankanın bu şekilde yönlendirilmesini istiyoruz. Sanayi Kalkınma Bankası bu minvalde kurulmuştu ama maalesef son günlerde exper konumunun dışına çıkamıyor. Nasıl Eximbank ihracatı destekliyor, bizim de bu tip taleplerimiz var.” Güneydoğu’da devam eden olayların olduğunu anımsatan Çağlar, “Ama askerimiz ve polisimiz bu işin üzerine kararlı şekilde gidiyor. Çünkü bizim bu işi bir an evvel bitirmemiz lazım, sırtımızdaki en büyük kambur bu. Siyasi istikrar sağlandı, tek parti iktidarı oluştu, Türkiye hep tek parti iktidarlarında yükseldi. Şimdi başımızdaki en büyük sıkıntı terör. İnsan canı her şeyden önemli, ekonomiyi bile çok dikkate almıyoruz. Hükümetimizin bu kararlı gidişinin sonunda da onu da aşmayı ümit ediyoruz” diye konuştu.