İtalyan kobi firmaları, Türkiye pazarını güçlendirecek

0
128

Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren İtalyan Ticaret Odası ‘Türkiye-İtalya Güven Zinciri Işığında 2019 Ekonomisine Bakış’ konulu panel ile ticari ilişkiler ve yabancı yatırımcılar konularını gündeme getirdi. İtalyan Ticaret Odası Başkanı ve Bell Holding CEO’su Livio Manzini ve İtalyan Ticaret Odası Derneği Genel Sekreteri Fatih Ayçin bu sıck gündemi Fortune için değerlendirdiler.  
 
Türkiye ve İtalya arasında ticari ilişkilerin gelişmesi için, 130 yılı aşkın süredir Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren İtalyan Ticaret Odası, Yeni Ekonomik Program ve 2019-2021 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) ile önemli hedeflere kilitlendi. Yürütülen iş ağı, Türkiye’yi farklı bir alana taşımaya hazır. Özellikle İtalyan KOBİ’ler, Türkiye pazarında daha aktif duruma gelecek görünüyor.
 
Ülke ticaret odaları, küresel ekonomi için sizce ne ifade ediyor? Bu kapsamda İtalyan Ticaret Odası Derneği, Türkiye’de hangi kapsamda faaliyetlerini sürdürüyor?
Manzini: Ülke ticaret odaları, bulundukları ülkeler ile temsil ettikleri ülkelerin karşılıklı ticaret hacminin artmasına yardımcı olacak faaliyetlerde bulunur. Burada da küçük ve orta ölçekli şirketler hedef alınarak, farklı sektörlerde karşılıklı tanıma ve tanışma aktiviteleri gerçekleştirilir. Türkiye’de İtalyan Ticaret Odası Derneği 1885 yılında Türk ve İtalyan işadamlarınca kuruldu. Odamız, İtalyan Odalar Birliği’nin bir temsilcisi olarak, temelde İtalya ve Türkiye arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek ve güçlendirmeye yönelik karşılıklı bilgilendirme, iş insanları ve kurumsal heyetlerin ziyaret organizasyonu ve karşılıklı fuar katılımlarının teşviki konularında aktiviteler gerçekleştiriyor. Diğer yandan İtalyan Ticaret Odası Derneği, merkezi Roma’da bulunan İtalyan Ticaret Odaları Birliği’nin bir alt kuruluşu olan Yabancı Ticaret Odaları Derneği’nin de organik bir parçası ve İtalya’daki tüm sektörel kuruluşlar ve odalarla doğrudan ilişki içinde.  Ayrıca Odamız, Milano ve Verona Ticaret Odaları ile olan işbirliğine bağlı olarak Milano ve Verona fuarlarının da Türkiye’deki promosyon faaliyetlerini yürütmektedir. Bu yolla Türk ihraç ürünlerinin uluslararası İtalyan fuarları aracılığıyla bütün dünyaya tanıtımı ve satışı faaliyetini de sürdürdüğümüzü söyleyebilirim.
 
Sizce son dönemde yaşanan ekonomik kriz ve süreçleri Türkiye-İtalya ticaretini nasıl etkiledi? Son gelişmeleri değerlendirir misiniz?
Manzini: Akdeniz Havzası’nda ortak ekonomik çıkarları olan, ortak tarih ve değerleri paylaşan Türkiye ve İtalya, iki ülkenin bölgesel ve küresel sorunları için her zaman çözüm aramıştır. İtalya, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarlarından birisi. 2017 yılında 157 milyar dolarlık ihracat rakamının 8.4 milyar doları İtalya’ya gerçekleştirildi, bu da toplam ihracatın yüzde 5’inin İtalya’ya yapıldığı anlamına geliyor. İtalya, Türkiye’nin en büyük 5. ihracat pazar ülkesi. İtalyan Ticaret Odası bu köprü vazifesini 135 seneye yakındır yapıyor. ticaret ve yatırım anlamında. Ülkeler arasında siyasi ilişkiler genelde iyidir ama siyasi ilişkiler belirli bir seviye içindedir. Bunun derinlemesine olabilmesi için kalıcı ve uzun vadeli bir duruma gelmek gerekiyor. İtalya-Türkiye olarak özellikle KOBİ’ler arasında tanışma iş yapma birbirinden öğrenme teknoloji transferi gibi konulara odaklı. Türkiye’ye karşı güven zinciri ise her zaman ayakta.
Ayçin: İşin operasyon kısmında yer alan bir kişi olarak şunu söylemek isterim ki İtalyan firmaları temsil eden kurumlar ve İtalya’daki ticaret odaları, Türkiye’ye çok inanıyorlar. Dünyada 48 ülkede 74 ticaret odası var. Biz de bu network’ün bir parçasıyız. Yapılanma açısından İtalya’daki Ticaret Odası yapısını şuna benzetebiliriz. İtalya Odalar Birliği bizdeki TOBB’un karşılığı. Onun altındaki birlik bizdeki DEİK gibi konumlandırılabilir. Onun altında da 74 ticaret odası var. Yakın zamanda 10-14 Kasım tarihlerinde Vereno’da yıllık toplantılarımız gerçekleşecek.  Bu toplantılarda bu önemli networke Türkiye’yi ve Türkiye’de iş yapmayı anlatacağız.
Manzini: Odamız, her zaman olduğu gibi küçük ve orta ölçekli şirketlerin desteklenmesiyle gerek İtalyan firmaların Türk pazarında yer almalarına, gerekse Türk firmaların İtalya pazarına giriş yapmasına katkı sağlayacak faaliyetlerine devam ediyor. Bu alanda en büyük avantajımız İtalya’da bulunan İtalyan Ticaret Odaları Birliği iş ağı içerisinde yer alan bir konuma sahip olmamız. Bu iş ağı bize hızlı ve güvenilir bilgi ve iletişim kanallarına ulaşım imkanı sağlıyor.
Türkiye’nin ticaret sahasında en büyük şansı sizce nedir?
Ayçin: Ülke olarak en büyük avantajımız çok dinamik ve talepkâr bir ülke olmamız. Beklentileri yüksek olan bir nüfusumuz var. Ülke karakteristiğine baktığınızda her zaman iyi şeylere sahip olmak istiyoruz. Genç, dinamik ve dünyayı izleyebilen bir nüfus yapımız var. Türkiye birçok şeyde öne çıkıyor. Mesela, internet, sosyal medya kullanıcısı veya cep telefonu kullanan oranı derken toplumsal yapısında hep daha ileri gitmek isteyen bir kitleyle karşılaşıyoruz. Avrupa’nın yaşlı nüfusuna kıyasla Türkiye yaş ortalamasıyla öne çıkıyor.
Bir diğer açıdan da  İtalya’da aile şirketlerinin 2.3 kuşak yöneticileri bir sonraki kuşağa devredilmiyor. Bu yüzden de şirketler kapanıyor. Oysa Türkiye’de aile şirketi kavramı çok etkin. Türkiye, İtalya’nın 60-70’li yıllarda yaptığı misyonu devralabilir. Bunun ötesinde  Ağustos ve Eylül ayında yaşanan karamsar bulutlar gitmeye başladı diyebiliriz. Yurtdışındaki KOBİ’ler ve bu KOBİ’leri temsil eden İtalyan firmalar Türkiye’ye gelerek yatırım yapıyor. Bunlar çok önemli gelişmeler…
 
Özellikle ticari hamle olarak odaklanılan sektörler var mı?
Manzini: İtalya’nın mevcut ekonomik koşulları ve konumu göz önüne alındığında, Avrupa pazarındaki konumlarını güçlendirmek isteyen Türk girişimciler için ideal bir zamanlama ve lojistik avantajın söz konusu olduğunu söyleyebilirim. Özellikle hizmet sektörü ile pazarlama ve lojistik sektörleri ciddi avantajlar sunuyor. Öte yandan İtalya’nın mevcut sanayileşmiş ekonomisi Türk firmalara özellikle yan sanayi alanında da yeni fırsatlar sunmaya devam ediyor.
Türkiye-İtalya ticareti için uzun vadede neler söylersiniz?
İtalya ve Türkiye arasındaki ticarette rekabet değil, birbirini tamamlayan bir yapı var. Oda olarak bizim hedefimiz, potansiyel ticaret hacmine ulaşabilmek için küçük ve orta ölçekli şirketlerin karşılıklı ithalat ve ihracat yapmalarına katkı sağlamak ve böylece sadece ticari gelişime değil aynı zamanda iki ülke girişimcilerinin birbirlerini tanımasına olanak sağlamaktır. Böylece orta uzun vadede potansiyel hacme ulaşılabilir.
 
Kutu…kutu..
Türkiye’de yeni 109 İtalyan şirketi
2017 yılında Türkiye, İtalya’nın odak ülkesi seçilmişti. Böylece, bin 300 olan İtalyan sermayeli şirket sayısı, 2017 yılı sonu itibariyle toplam bin 409’a ulaştı.  Merkez Bankası verilerine göre İtalya, 2002-2017 döneminde 3 milyar 91 milyon dolar uluslararası doğrudan yatırım (UDY) girişi ile Türkiye’de 14. ülke konumunda. Aynı dönemde İtalya’daki Türk yatırımlarının toplamı 387 milyon dolar oldu. Ayrıca 2017 yılında, Türkiye’yi 205 bin 788 İtalyan turist ziyaret etti.