İsrail’den eylemcilere karşı 8 yeni yaptırım

    0
    35

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun talebi doğrultusunda, İsrail karşıtı eylem girişiminde bulunanlara ve ailelerine yönelik ağır yaptırımlar içeren 8 maddelik bir plan hazırlandı.

    Söz konusu planla, Filistin bayrağı taşıyanlara da ceza verilmesi öngörülürken, ülkedeki kargaşa ortamı nedeniyle iş bulmakta zorlanan Filistin asıllı İsrail vatandaşlarının durumunun daha da zorlaşacağı tahmin ediliyor. Plan, bazı matbaaların kapatılmasını da içine alıyor.

    İsrail’de yayımlanan Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre, son dönemde ülkedeki kargaşa ortamının ardından yaşanan, güvenlik güçlerine taş atılması gibi olayların önlenmesi için, Başbakan Netanyahu’nun talebi doğrultusunda Likud milletvekili ve Knesset Komisyonu Başkanı Yariv Levin, 8 maddeden oluşan bir plan hazırladı.

    Gazetenin haberine göre planın, “geçici” olarak sınıflandırılması, böylelikle Knesset oylamasına sunulmadan yürürlüğe konulması öngörülüyor.

    İsrail askerlerine taş atanların ve gösteri düzenleyenlerin “terörist” olarak etiketlendiği planın maddeleri ise şöyle:

    • Terör eyleminde bulunduğu için gözaltına alınan kişilerin, vatandaşlıkları ve oturma izinleri iptal edilecek. Hakkında verilen hapis cezasını tamamlamalarının ardından, İsrail’in kontrolü dışındaki yerlere gönderilecek.
    • Terör eylemi gerçekleştirenlerin cenazeleri ailelerine teslim edilmeyecek ve tören yapılmadan defnedilecek. Akrabaların kabre yaklaşmasına izin verilmeyecek.
    • Eylemleri gerçekleştirenlerin evleri 24 saat içinde yıkılacak. 
    • İzinsiz toplanan provokatörler, taş atanlar ve yüzleri maskeli kişiler haklarındaki yargı süreci tamamlanana kadar tutuklu kalacaklar. Gösteri sırasında Filistin bayrağı da dahil olmak üzere, “düşman devlete” ait bayrağı kaldıranlar yargılanacak.
    • Terörü destekleyen yayınlar basan matbaalar kapatılacak.
    • Suç işledikleri kesinleşenlerin, suçun işlendiği günden itibaren 10 yıl süresince ehliyetleri ve sosyal hakları alınacak.
    • Teröristlerin aileleri, sosyal medya, herhangi bir yayın veya medya aracılığıyla yakınlarına desteklerini açıklamaları halinde vatandaşlıkları iptal edilecek ve Gazze Şeridi’ne gönderilecekler.
    • İş sahiplerine, polisten çalışanları hakkında açılan bir emniyet dosyası olup olmadığını öğrenme imkanının sağlanması. İş sahiplerine, hakkında emniyet dosyası açılmış çalışanlarının, tazminatsız ve hakları iade edilmeden işten çıkarabilmelerinin sağlanması. 

    İsrail’in gündeminde ayrıca, hükümetin terör örgütleri listesine aldığı grupları ve düşman olarak kabul ettiği ülkeleri desteklediklerini belirten Knesset üyelerinin, milletvekilliklerinin düşürülmesini” öngören içtüzük değişikliği bulunuyor.

    Bunun yanı sıra Hristiyan ve Müslümanlardan oluşan yaklaşık 1 milyon 600 bin Filistin asıllı İsrail vatandaşının bulunduğu ülkenin meclisinde, gelecek Çarşamba günü, İsrail devletini, bölgesel bir devlet şeklinde değil tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi, etnik-dini bir devlet olarak tanımlayan bir kanun tasarısının görüşülmesi planlanıyor.

    Mescid-i Aksa’nın Filistinli güvenlik görevlilerinin işlerine son verilecek
    İsrail, Mescid-i Aksa’da görev yapan Filistinli güvenlik görevlilerinin işine son vermeye hazırlanıyor.

    Haaretz gazetesinde yer alan haberde, Kamu Güvenliği Bakanı İzak Aharonoviç tarafından hazırlanan kanun tasarısına göre, Aksa’da görev yapan ve Müslüman olmayanların Aksa avlusuna girmesini engelleyen Filistinli güvenlik görevlilerinin işine son verilecek.

    “Murabit” olarak adlandırılan ve hem erkek, hem de kadınlardan oluşan Filistinli güvenlik görevlileri, Mescid-i Aksa’dan sorumlu Ürdün Vakfı tarafından destekleniyor. Hiç bir silah veya savunma malzemesi taşıma hakkı bulunmayan “murabitler”in aylık maaşı ise 3 bin ila 4 bin şekel arasında değişiyor.

    Söz konusu kanun tasarısının hazırlıkları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu ay başında yaptığı açıklamada, “murabitler”i Aksa’da gerçekleşen olayları kışkırtmakla suçlamasının ardından başladı.

    Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi özelliğini taşıyor. Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu’s Sahra Camisi’nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında, Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu inancıyla kazı çalışmaları yapıyor.

    Yahudi yerleşimciler ile İsrailli yetkililerin zaman zaman Mescid-i Aksa Külliyesi içine girmesi üzerine sık sık gerginlik yaşanıyor.