HSBC Türkiye’den agresif hedefler

0
135

HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Yenel, 2019 yılının müşterilerine katma değer yaratacakları ve büyümeye odaklanacakları bir yıl olacağını söylüyor. “HSBC Türkiye olarak 2019 yılı için kendimize agresif hedefler koyduk” diyen Yenel, yatırımları tamamladıktan sonra atılım döneminin başlayacağını belirtiyor.

HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Yenel, 2019 yılının müşterilerine katma değer yaratacakları ve büyümeye odaklanacakları bir yıl olacağını söylüyor. “HSBC Türkiye olarak 2019 yılı için kendimize agresif hedefler koyduk” diyen Yenel, yatırımları tamamladıktan sonra atılım döneminin başlayacağını belirtiyor.

Dünyanın en büyük bankacılık ve finans hizmetleri kuruluşlarından HSBC Grubu, Şubat 2016’da Türkiye’de yeniden yapılanma kararı aldı. Yeni odak alanlarını belirleyen banka yeni stratejisini uygulamaya koydu. Bu süreçte hem kurum kültürüne hem de faaliyet alanlarına odaklandıklarını belirten HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Yenel, “Türkiye’de geniş şube ağıyla tüm segmentlerde hizmet veren bankalardan farklı olarak daha odaklı ve kaliteli bankacılık yapabileceğimiz bir stratejiye geçtik” diyor. Böylece, bireysel bankacılıkta uluslararası bilgi ve uzmanlıklardan yararlanarak, fark yaratacak bir müşteri segmentine odaklandıklarını kaydeden Yenel, kurumsal ve yatırım bankacılığında ise çok uluslu şirketler, büyük kurumlar, kamu ve bankalara odaklandıklarını belirtiyor. 2017 yılını ise yatırım yılı ilan eden HSBC Türkiye, yaklaşık 485 milyon TL’lik yatırım yaptı. Ana bankacılık sisteminin yanı sıra şubeler ve internet ile mobil bankacılık da değişti. 2018 yılının ikinci çeyreğinde bu yatırımı da tamamlayan banka, şimdi 2019 yılını atılım yılı olarak belirlemiş. “2019 yılı için agresif hedefler koyduk” diyen HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Yenel sorularımızı yanıtladı.

HSBC dönüşüm sürecini tamamladı. Şu anda geldiği konum hakkında bilgi verir misiniz?

Bu dönüşüm sürenin de etkisiyle HSBC Türkiye olarak 2017 yılında kâra geçtik ve 168 milyon liralık vergi öncesi kâr rakamına ulaştık. 2018 yılında ise daha iyi bir noktadayız. 2018’in ilk 9 ayında 323 milyon TL vergi öncesi kâr elde ettik. Bu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 135’lik artış anlamına geliyor. 81 şubemiz var. Çalışan sayısı ise yaklaşık 2.300’ü buluyor. Üçüncü çeyrek itibariyle mevduatını ve kredisini en fazla büyüten banka biziz. Dönüşüm stratejisinin rakamlara da yansıdığını görüyoruz. Tabi bu büyümede kuvvetli bir sermaye altyapısına sahip olmamızın da desteği oldu.

Şimdi ajandanızda ne var?

Üçüncü çeyrek itibariyle yakaladığımız büyümeye 2019 yılında da devam etmek istiyoruz. Müşterilerimize katma değer yaratacağımız ve büyümeye odaklanacağımız bir yıl olacak. Bunun için kendimizi hazır hissediyoruz. Çünkü, bu büyümeyi yakalamak için gerekli sermaye altyapısına ve gerekli likiditeye sahibiz. Ayrıca, pazarlama aktiviteleriyle bu hedeflerimizi destekleyeceğiz. HSBC’nin adını daha fazla duyuyor olacaksınız. Bu konuda güzel bir projemiz var. HSBC, yeni İstanbul Havalimanı ile yaptığı anlaşma  çerçevesinde tüm  yolcu köprüleri  (toplam 143 adet) ve  apron duvarlarında (toplam 71 adet)  markasıyla, yolcu köprülerinin içlerinde reklamlarıyla  yer alıyor. İstanbul Havalimanı’nda tüm fazlar tamamlandığında yıllık 200 milyon yolcu kapasitesiyle 300’den fazla destinasyona uçuş gerçekleşmesi hedefleniyor. Dünyada Londra Heathrow, Paris Charles De Gaulle, New York JFK, Dubai International, ve Hong Kong International’un da aralarında bulunduğu 20 havalimanında yer alan HSBC, şimdi de markasını İstanbul’un yeni havalimanında konumlandırdı. HSBC’nin, İstanbul Havalimanı’nda yer alması Türkiye’ye olan inancının göstergesi. HSBC, küresel ağı, deneyimi ve dünyanın her yerinde sunduğu ayrıcalıklı hizmetlerle müşterilerinin gerek seyahatlerinde, gerek uluslararası  ticaret ve yatırım fırsatlarına erişimlerinde yanlarında olmayı hedefliyor.

Yılın ilk 9 ayında vergi öncesi kârda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 135’lik bir artış var dediniz. Bu artış nereden geldi?

Tüm ürün ve iş kollarımızda gelir artışı oldu. İçinde bulunduğumuz konjonktür aslında kredi maliyetleri anlamında zorlayıcı bir dönem. Fakat müşteri portföyünü gözden geçirmeyi daha önceden yapmış olmamız nedeniyle bu döneme daha avantajlı girdik. Ama tabi ki 2019 bu anlamda özellikle şirketleri ve daha sonra tüketicileri zorlayıcı bir sene olacağı için biraz kötüleşme görebiliriz. Diğer taraftan maliyetleri azalttık. Hem gelir artışı, hem kredi karşılıkları hem de maliyetlerde iyileşme sonucunda vergi öncesinde kârda bu iyileşmeyi yakaladık.

Bireysel tarafta kaç müşteriye ulaştınız?

Bireysel tarafta şu anda 1.1 milyon müşterimiz var. Bunların yaklaşık yüzde 40’ı Premium segmentinde. Ama diğer müşterilerimizde bizim için her zaman öncelikli. Bundan sonraki büyümeyi yeni müşteri kazanımı anlamında daha çok Premium’da yapmayı istiyoruz. Bildiğiniz gibi kurumsal taraftaki müşterilerimiz de uluslararası şirketler, büyük kurumlar, kamu ve bankalardan oluşuyor.

Premium müşteri profilinizden bahseder misiniz?

Türkiye’de yaşayan orta ve orta-üst gelire sahip müşterileri hedefledik. Düzenli geliri olan, eğitimli, birebir bankacılık yapmayı isteyen, birikim yapan ya da yapmak isteyen, dijital kanalları kullanan bir kesim. Bu segmentteki müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyoruz. Tüm Premium müşterilerimize özel bankacılık kalitesinde hizmet vermek istiyoruz. Tüm bankacılık ürünlerimizin yanı sıra HSBC Portföy Yönetim şirketinin tüm ürünleri de müşterilerimizin hizmetinde. 9.5 milyar TL’lik fon tutarını yöneten HSBC Portföy, aynı zamanda 5 emeklilik şirketinin de fonlarını yönetiyor. Fon performansı anlamında da burada kuvvetli bir ekibimiz var. Bireysel emeklilik pazarındaki payımız yüzde 3.5’tan yüzde 7’ye çıktı. İddialı olduğumuz alanlardan biri de bu. Diğer yandan, eurobond’larda yüzde 18 pazar payımız var. Müşterilerimizin tüm bankacılık ve yatırım ihtiyaçlarını karşılayarak onlara destek olmak istiyoruz. Bankacılık anlayışımız, müşterilerimizi yakından tanıyarak ihtiyaçlarını onlarla doğru belirleyerek çözüme ulaştırmak. Tüm müşteri temsilcilerimizin SPK lisansı var. Bilgi birikimimizle ve hizmet kalitemizle ayrışarak, müşteri deneyimini ön planda tutuyoruz.

Dijital kanallara yaptığınız yatırımların etkisi nasıl oldu?

Bu yatırımlarımızın nedenlerinden biri de müşterilerimiz bizim belirlediğimiz kanallardan değil kendi belirlediği kanallardan da aynı kaliteli hizmeti alabilmesi içindi. Müşterinin hayatına fayda katacağını düşündüğümüz alanlara yatırım yapıyoruz. Dijital dönüşüm dediğimizde sadece müşterilerimize ulaştığımız kanallara odaklanmamak lazım. Bu bir iş yapış biçimi, kurum kültürü de olmalı. Bu nedenle bu dönüşümü iş yapış biçimimizle ilgili yaptığımız değişikliklerle desteklemeye çalışıyoruz. Bankada çalışanlar haftada birgün evden çalışma hakkına sahipler. Bu toplantıyı video konferansla yapma kültürünü de getiriyor. Açık ofis ortamında daha fazla ortak kullanım alanlarımız var. Yani, dijitalleşmeyi her alanda destekliyoruz.

Bankanın bu dönüşümüne HSBC Global nasıl bakıyor?

Üç yıla çok şey sığdırdık. Şube ağımızı ve müşteri portföyünü yeniden yapılandırdık, ayrıca sistem altyapısını 18 ay gibi kısa bir sürede hayata geçirdik. Zarardan kâra geçtik. Bu sonuçlardan memnunlar. HSBC Grubu, 150 yıllık tarihi boyunca çok farklı ülkede çok farklı ekonomik ve politik değişimler gördüğü için bunları rahat yöneten bir banka. O yüzden Türkiye’ye de uzun vadeli bakıyorlar. Türkiye’nin genel potansiyeline inanıyorlar.

2019 ekonomi açısından nasıl bir yıl olacak? HSBC olarak hedeflerinizden bahseder misiniz?

Global ekonomi açısından 2019 yılı zor bir sene olacak gibi görünüyor. Bizim ekonomistlerimiz, dünya ekonomisinde geçmişe oranla politik dengelerin ekonomilere etkisinin daha fazla olacağını öngörüyor. Dolayısıyla volatil bir sene olacak gibi. Türkiye’ye açısından da 2019 zor geçebilir.

HSBC Türkiye olarak 2019 yılı için kendimize agresif hedefler koyduk. Bu hedefleri gerçekleştirebileceğimizi düşünüyoruz. Tüm yatırımlarımızı tamamladıktan sonra bizim için bir atılım dönemi başlıyor. Zorlukların olduğu ortamlarda fırsatlar da bulunuyor. Bu nedenle 2019 yılına hem sermaye hem likidite anlamında kuvvetli girdiğimizi düşünüyoruz. Dolayısıyla, hem Türkiye ekonomisinin büyümesini destekleyebileceğimiz hem de kendi portföyümüzdeki büyümeyi destekleyeceğimiz bir sene olacak. O anlamda zorluklara karşı hazırız. İyi geçeceğini düşünüyoruz. Bireysel bankacılık anlamında baktığınızda bizim sektörde bazı alanlarda pozitif ayrıştığımızı düşünüyoruz. Bu da müşteri odaklı bankacılık anlayışımız ve ilişki bankacılığımız. Amacımız bu anlayışımızı önümüzdeki sene daha fazla müşteriyle tanıştırmak. Hedeflediğimiz müşteri segmentinde agresif hedefler koyduk. Müşteri adedimizi bir yıl içinde yüzde 15 büyütmeyi planlıyoruz. Bunu destekleyecek müşteri değer önermemiz var. Müşteri ihtiyaçlarını gözönünde tuttuğumuz, yeni ürünlerle desteklediğimiz lansmanımız olacak. HSBC’nin mottosu “birlikte büyüyoruz”. 2019 yılında amacımız müşterilerin hayallerini ve hedeflerini gerçekleştirerek birlikte büyümek.