Global ekonomik büyümenin kaptanları değişiyor

0
70

Son on beş yıla damga vuran gelişmekte olan ülkeler dünya ekonomisindeki büyümenin itici gücü olarak görülüyordu.  Klasik, güçlü ekonomiler olan ABD, Avrupa ülkeleri mali ve ekonomik krizlerin etkisi ve de yükselen Çin karşısında gerilerken başta Çin olmak üzere, Rusya, Hindistan gibi gelişmekte olan ekonomilerin yıldızı parlıyordu. Ancak yeni veriler bu trendin yavaş yavaş sonuna gelindiği ve eski, köklü Batı ekonomilerinin dizginleri tekrar ele geçirmeye başladıklarını gösteriyor.

Le Figaro gazetesinin haberine göre, ABD ve Avrupa ekonomilerindeki büyüme hızlanırken, sayısız gelişmekte olan ülke ekonomisi ise krize yakalanmış durumda.

Fransa Hazinesi’nin hazırladığı bir rapora göre, 2015 ve 2016 yıllarında gelişmekte olan ülkeler değil, gelişmiş ekonomiler ve özellikle de Anglo-Sakson ülkeler dünya ekonomisinin büyümesinde lokomotif görevini üstlenecek.

Raporda, gelişmiş ülkelerin GSYİH’sinin bu yıl ve gelecek yıl yüzde 2,4 oranında büyüyerek 2000-2007 dönemindeki dinamizmi (yüzde 2,6) hemen hemen yakalayacağı belirtiliyor.  Buna karşılık, gelişmekte olan ülkelerin büyümesi ise 2015 yılında yüzde 4,4; 2016’da ise yüzde 4,7 düzeyinde gerçekleşebilecek.  Bu da 2000 ila 2007 yılları arasında kaydedilen yüzde 6,6’ya göre ciddi bir gerileme anlamına geliyor.  Bu tablo da, 1990’lı yılların sonlarında yaşanan, ABD ve Avrupa’nın internet patlamasından yararlandıkları zamanlara benzer bir ekonomik büyümenin dünyaya damga vuracağını gösteriyor.

Gelişmekte olan ekonomiler denince akla gelen ilk ülke olan Çin yavaşlıyor ve artık çift haneli büyüme rakamlarını yakalaması beklenmiyor. Rusya ise Ukrayna’daki siyasi ve askeri kriz sonucu maruz kaldığı yaptırımlar ve petrol fiyatlarındaki düşüş gibi nedenlerden dolayı tahminlere göre, GSYİH’sinde 2015 yılında yüzde 3,3, 2016’da ise yüzde 0,9’luk bir gerilemeye maruz kalacak.  Brezilya da hammadde fiyatlarındaki düşüşten olumsuz etkilenmiş durumda.  Bu ülkeler arasında yalnızca Hindistan iyi bir duruş sergiliyor.

Öte yandan, hammadde ve özellikle petrol fiyatlarındaki gerileme gelişmiş ekonomilere nefes alma imkânı sağlamış durumda. Raporda, “euro bölgesinde petrol fiyatındaki yarı yarıya düşüş iki yıl içinde GSYİH’ye yüzde 0,5’lik katkıda bulunacak” deniliyor. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası’nın aldığı önlemlerle, euro’nun değerindeki gerileme ve faiz oranlarındaki düşüş de ekonomiyi destekleyen faktörler. Buna göre, euro bölgesinin 2015’te yüzde 1,4, 2016 yılında ise yüzde 1,8’lik büyümeye tanık olması bekleniyor.

Ancak asıl güçlü ve dinamik olanlar Anglo-Sakson ülkeler. ABD ve İngiltere kriz sonrası döneminin en önemli kazananları olarak görülüyor. İngiltere 2013 yılının ortalarından beri ciddi bir büyümeye tanık oldu. İşsizlik oranı yüzde 5,7’ye geriledi. ABD ekonomisinde ise bu yıl yüzde 3,3, 2016’da ise yüzde 2,9’luk büyüme bekleniyor.