Gayrimenkulde Sanayi 4.0 trendi

0
29

Son dönemde gündemde olan Sanayi 4.0 teknoloji ile endüstriyi bir araya getirirken bu durum ticari gayrimenkul sektöründe yeni trendlere yol açıyor. Akıllı fabrika ve akıllı depolama ile binalar şekil değiştirirken, e-ticaretin artmasıyla şehir lojistiği önemli hale gelmeye başladı.

Avrupa’da başlayan bu trend Türkiye’ye de geliyor. Kurumsal gayrimenkul danışmanlığı alanında hizmet veren JLL’nin (Jones Lang LaSalle) hazırladığı “yeni sanayi devrimi” raporu bu konuda çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Raporu değerlendiren JLL Türkiye Lojistik Müdürü Anıl Baştaş Turpçu, Avrupa’da artık müşterilerin e-ticarette siparişlerin daha hızlı teslimatını istediğini belirterek, “Örneğin, ekstra para ödenerek bir saat içinde teslimat yapılan modeller var. Bu küçük ölçekli depolara talebi artırıyor. Ayrıca, tren istasyonu, AVM gibi yerlerde teslim al bankoları ve paket dolapları da yeni seçenekler olarak karşımıza çıkıyor” diyor.

Her ne kadar ekstra para ödeyerek bir saat içinde teslimat henüz Türkiye’de yaygınlaşmamış olsa da teslim al bankoları yavaş yavaş hayatımıza girdi. Örneğin, Bukoli’nin teslim al dolapları bazı AVM ve İDO istasyonlarında hizmet veriyor. 10-15 dakika içinde siparişleri teslim eden Getir uygulamasının İstanbul’da merkezi noktalarda 24 adet deposu bulunuyor. Bütün bu gelişmeler büyük depolama alanları yerine müşteriye yakın olacak küçük depolama alanlarına önümüzdeki yıllarda daha fazla talep olacağını gösteriyor.

Turpçu’ya göre, bir başka trend de operasyon verimliliğini artırmak isteyen şirketlerin üretimde yeni arayış içinde olmaları. Örneğin, işgücü maliyetlerinin farklılaşmasıyla birlikte Avrupalı şirketlerin özellikle Asya-Pasifik bölgesine yaptığı üretim yatırımları artık şirket merkezlerinin olduğu bölgelere ya da aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelere kayıyor. Bunda şirketlerin müşteriye daha yakın olmak istemelerinin etkisi büyük. Turpçu, “Bu durum ticari gayrimenkul piyasasında lojistik ve depolama alanlarında talep artışına neden oluyor” diyor.

Diğer yandan Sanayi 4.0’la birlikte depolama alanları 3D ve robot teknolojilerinin kullanımıyla farklılaşmaya başlamış durumda. Örneğin, otomotiv yan sanayiinde çok fazla talep görmeyen parçaları stokta tutmayıp 3D teknolojisiyle yerinde üretip stok maliyetlerinin azaltılması gündemde. Bu da daha verimli kullanılacak depolar anlamına geliyor. Ayrıca, robot teknolojisiyle birlikte depoların yüksekliği de 20 metreye çıkmaya başlamış.

Türkiye’de depolarda ağırlıklı olarak otomasyon sistemi kullanılırken henüz robot sistemine geçilmemiş. 2010-2014 yılları arasında robot satışlarının yılda ortalama yüzde 17 artması dikkat çekiyor. Sanayide şu anda kullanılan 1,5 milyon adet robot sayısının 2018 yılında 2,3 milyona çıkacağı öngörülüyor. Robot kullanımındaki hızlı artış önümüzdeki dönemde bu konunun Türkiye’nin de gündeminde olmasını kaçınılmaz kılıyor.

Bir diğer gelişme de dronelar konusunda. Her ne kadar güvenlik sebebiyle şu anda kullanımı birçok yerde yasaklanmış olsa da dronelar ticari hayatta kullanılıyor. Örneğin, DHL Afrika’da ilaç taşıması konusunda droneları kullanıyor. Goldman Sachs’a göre, ticari kullanım için drone harcamaları önümüzdeki beş yılda 100 milyar doları aşacak. Turpçu, ticari gayrimenkul sektörünün de bütün bu gelişmelere cevap verebilmek adına yapısını yavaş yavaş değiştirdiğini söylüyor.