Business HT’de yer alan habere göre, Almanya Erkek Milli Futbol Takımı geçtiğimiz yılın turnuvuasını kazandığında aldığı ödül 35 milyon dolarken, kadın şampiyonlar ödül olarak yalnızca 2 milyon dolar aldı. 2014’te yapılan Dünya Kupası’na katılan 32 takıma sadece katıldıkları için 8 milyon dolar verilmişti.
Gelir dengesizliği ne kadın sporlarında ne de kadın futbolunda yeni. En büyük oyuncular bile çok düşük ücretler karşılığında çalışırken, maaşlar 6,800 ila 37,8000 dolar arasında değişiyor. Pek çoğunun kazandığı para ABD’deki asgari ücretten bile düşük. Birçoğu ikinci iş yapmak ve sezon süresinde miasfir ailelerin yanında kalmak zorunda kalıyor. Dünya Kupası sırasında oyuncular Morgan Brian ve Meghan Klingenberg’in eski Knicks koçu Jeff Van Gundy ve ailesiyle kalmak zorunda olduğu ortaya çıkmıştı.
Farklı liglerde düzenli maaşlardaki eşitsizlik bir şey, ancak ödül parasının tek bir kurum, yani FIFA, tarafından belirlendiği turnuvalardaki eşitsizlik bambaşka bir şey. Erkeklerin Dünya Kupası’nde 32 takıma toplamda 576 milyon dolar veren FIFA, kadınların Dünya Kupa’sında 24 takıma sadece 15 milyon dolar verdi. Yani FIFA vermeye çalıştığı mesaj en kötü erkek futbolcunun değerinin en iyi kadın oyuncudan dört kat fazla olduğu.
FIFA’ya kadın ve erkeklere eşit ödeme yapılması konusunda çağrıda bulunan ABD Senatörü Patrick Leahy, sporda ödeme eşitsizliğinin nasıl giderilebileceğine dair önerdiği bir model var.
2007’den bu yana düzenlenen dört Grand Slam tenis turnuvası da kadın ve erkeklere eşit ödül veriyor. Futbolda olduğu gibi teniste de eşitlik karşıtılığını savunanlar aynı argümanı kullanıyor: Piyasa koşulları kadınların daha az kazanmasını dikte ediyor, çünkü daha az popülerler. Hatta bazıları kadınların üç setin ikisini alarak kazandığını, erkeklerin ise beş setin üçünü alarak kazandığını hatırlatarak, kadınların erkekler kadar çok çalışmadığı yönündeki yanlış iddiayı tekrar ediyor. (Herşeyden önce, pek çok kadın tenisçi yıllardır beş set oynama taraftarı ancak çağrıları tenis yetkilileri tarafından görmezden geliniyor.)
