Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, genel seçim sonucunun Türkiye’de kısa vadede siyasi belirsizlikleri artıracağını ve ekonomi politikasına ilişkin gerilimleri alevlerdirebileceği yorumunu yaptı.
Seçim sonuçlarıyla ilgili açıklama yapan Fitch, hükümet konusunda kesin bir işaret olmamasının Türkiye için yakın vadeli belirsizlikleri artırabileceğine dikkat çekti. Partiler arasında koalisyon kurulmasının ılımlı bir etki oluşturabileceğini vurgulayan Fitch “Ama bu kesin olmaktan uzak. Bunun tersine artan politik belirsizlik, erken
seçim ihtimali ve kur üzerinde artan piyasa baskısı Merkez Bankası’nın teste tabi tutabilir. Söz konusu durum mevcut olan gerilimleri ve gevşek para politikası baskısını artırabilir. Bunların sonucunda bütçe açığının artmasına neden olabilir.” denildi.
Fitch, AK Parti’nin 13 yıl sonra ilk kez parlamentoda çoğunluğu kaybettiğini belirterek, partiler arasında oluşabilecek koalisyonları değerlendirdi. Seçimlerden sonra ekonomide var olan belirsizliğin arttığına dikkat çeken Fitch, “Yavaşlayan GYSH büyümesi, ekonomiyi yeniden dengelemek için net sermaye girişlerine olan olan güven ve enflasyonu düşürme çabalarına ilişkin gerilimi artırmıştır. Türkiye’deki ekonomi politikası tutarlılığı ve kredibilite para politikası ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası’na faiz oranlarının düşürülmesi için yaptığı baskıları ile daha zayıf hale gelmiştir.” açıklamasını yaptı.
Seçim sonucunu bazı olumlu etkilerine de dikkat çeken Fitch, HDP’nin meclise girmesiyle “Türkiye’de yaşayan Kürtlerin marjinalleşmesinin önüne geçilebileceğini” belirtti. Potansiyel bir koalisyon hükümetinin yönetişim göstergelerindeki aşınmayı hafifletebileceğini de belirten Fitch, bu göstergelerin uzun süreli tekparti iktitarı sonrasında zayıfladığına dikkat çekti.
Fitch, politika tutarlılığında ve kredibilitede daha fazla erezyon yaşanması halinde bunun Türkiye’nin gelişmekte olan piyasavarlıkları için global risk iştahında dalgalanmalara karşı kırılganlığını ön plana çıkarabileceğini ve ülkenin kredi profili için negatif olacağını vurgularken, ekonomik yeniden dengelenmeden sürekli bir geri dönüyün cari işlemler açığının genişlemesine yol açacağına işaret etti.
