Elektronik ürünlere vergi düzenlemesi yolda

0
48

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, gelecek birkaç ay içerisinde bazı ürün gruplarına yönelik ithalat tedbirleri alacaklarını belirterek, “Özellikle elektrik-elektronik, cep telefonu, tablet gibi ürün gruplarında uygulamayı göreceğiz. Diğer anlamda da kimya gruplarıyla çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Zeybekci, Ekonomi Bakanlığının son 18 ayına ilişkin değerlendirmelerini içeren toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Ekonomi Bakanlığı olarak ithalatın üzerinde önemli tedbirler alacaklarını belirten Zeybekci, yürütülen incelemeler, anti-damping soruşturmaları, ilave gümrük vergileri gibi önlemler paketlerinin hitap ettiği toplam ithalat grubunun 35 milyar dolar civarında olduğunu bildirdi.

Zeybekci, bu ithalat grubunu önemli şekilde takip ettiklerini kaydederek, gelecek bir-iki ay içerisinde çok önemli sektör gruplarının da özel tedbirle karşılaşacağını ifade etti. 

Basın mensuplarının bu tedbirlerin hangi ürünlere uygulanacağını sorması üzerine Zeybekci, “Özellikle elektrik-elektronik, cep telefonu, tablet gibi ürün gruplarında uygulamayı göreceğiz. Diğer anlamda da kimya gruplarıyla çalışmalarımız devam ediyor, bunları da yakında göreceğimiz ürün grupları olarak görebiliriz” dedi.

Zeybekci, bu konuda yürütülen soruşturmanın sonuçlanmak üzere olduğunu belirterek, bu ürünlerde yerli üretimi koruma adına böyle adımlar atılacağını dile getirdi. Zeybekci, yapılanın bir vergilendirme olmadığının altını çizerek, şunları kaydetti:

“Bu içerideki üretimi teşvik eden, rekabet gücünün artıran bir uygulama. Cep telefonlarını yerli üretime aldığınız zaman daha cazip hale getiren, onu vatandaşımızın kullanımına daha ucuz sunan bir uygulama. Üçüncü ülkelerden bahsediyorum, yerli üretimi engelleyen, Türkiye’ye cep telefonu, tablet, gerekse bazı bilgisayar ve iletişim cihazlarında Türkiye’ye ihracat yapmaları kaydıyla verilen destekler ve teşvikler var. Türkiye’deki üretimin canlanması, alternatif hale gelmesini engelleyici noktada verdikleri destekler var, biz bunları uluslararası bir çalışmayla tespit ediyoruz. Yaptıkları destekleri ülkeye giren haksız rekabetin üzerine vergi olarak koyuyoruz ve ürün fiyatlarında Türkiye’de bunun üretilmesini sağlayacak cazibeyi sağlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla ithal ürünlerdeki, cep telefonlarındaki fiyatların artması söz konusu.”

“TÜRKİYE EKONOMİSİ GÜÇLÜ ŞEKİLDE İLERLİYOR”
Zeybekci, koalisyon görüşmelerine ilişkin bir soru üzerine de Türkiye’nin demokrasi ve siyasette belli bir olgunluğa eriştiğini belirtti. Zeybekci, “Başbakanımız hiçbir ön şart olmaksızın 3 partiyle ilk görüşmelerini yapacak. Sonra da teknik anlamda diğer görüşme turları şeklinde de devam edecek. Hangi koalisyon olursa Türkiye için iyi olur? Türk ekonomisi 1 yıllık sürede 3 seçim yaptı. Bütün dengeleriyle baktığımız zaman Türkiye ekonomik anlamda güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor. Koalisyon da bizim yeni siyasi hayatımızda yeni bir başlangıç noktası oldu. Bunun hangi partiyle yapılacağının konuşulmasının katkısı olacağını düşünmüyorum. ‘Şu parti ile olursa daha iyi olur’ demek, milli iradeyi dikkate almamak olur” diye konuştu.

Milli iradenin AK Parti’ye “biriyle anlaş, bir partiyle uzlaş” dediğini anlatan Zeybekci, “AK Parti hükümetin ana partisi olduğu sürece bugüne kadarki ekonomi politikalarımızda hiçbir değişikliğe müsaade etmeyecektir. Zaten görüşmelerde büyüme, istihdam, dış ticaret, bütçe, cari açık politikalarında ana mutabakatlar sağlandıktan sonra kiminle koalisyon kurulduğu önemli değil, Türkiye bir sıkıntı yaşamaz” ifadelerini kullandı.

“BİR SEÇİM DAHA OLURSA BİR ŞEY OLMAZ”
Zeybekci, olası bir erken seçimin ekonomiye etkisinin sorulması üzerine, bunun erken değil tekrar seçim olacağını belirterek, bunun kimsenin tercih etmemesi gereken bir konu olacağını söyledi.

Milletin AK Parti’nin başkanlığında bir hükümet formülü ürettiğini kaydeden Zeybekci, “Ben bunun kurulacağına inanıyorum. Olmaması durumunda da Türkiye bir yıl içinde 3 seçim yaptı, bir seçim daha yaparsa bir şey mi olur? Piyasalar ve ekonomi seçimleri sevmez ama bir şey de olmaz” değerlendirmesinde bulundu.
 
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, bu yıl Türkiye’nin büyümesinde iç tüketimin ön planda olacağını belirterek, “Gerek sanayi üretimi gerek kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksi gibi rakamlara bakıldığında ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre daha yüksek bir büyümeyle karşılaşılacak” dedi.
 
Zeybekci, Ekonomi Bakanlığının son 18 ayını değerlendiren basın toplantısı düzenledi.
 
Türkiye ve küresel ekonomilerindeki gelişmeler ve Bakanlığın çalışmaları hakkında bilgi veren Zeybekci, dünyanın 2014 yılında küresel ekonomi açısından durgun ve siyasi karışıklıklarla geçerken, Türkiye’nin yüzde 2,9 büyüme ile birçok ülkeden ve  21 AB ülkesinden daha hızlı bir büyüme gerçekleştirdiğini söyledi. Zeybekci, küresel ekonomideki durum dikkate alındığında Türkiye ekonomisinin bu denli büyümesinin yeterli olmamakla birlikte son derece önemli olduğunu ifade etti.
 
Dış ticarette meydana gelen olumlu seyrin 2014’teki büyümeye de doğrudan yansıdığına işaret eden Zeybekci, “Yüzde 2,9’luk büyümemizin yüzde 1,8’lik kısmı doğrudan net iharacat artışımız ile sağlanmış oldu” dedi.
 
Türkiye’nin bu yılın ilk çeyreğinde ise beklentilerin üzerinde yüzde 2,3 büyüdüğünü belirten Zeybekci, “Bu büyüme oranıyla birlikte Türkiye, son 22 çeyrektir üst üste ortalama yüzde 5,2’lik kesintisiz büyümeyi yakalamış oldu” diye konuştu.
 
Bu yıl ilk çeyrekteki büyümenin iç talep kaynaklı olduğunu gördüklerine dikkati çeken Zeybekci, “2015 yılında Türkiye’nin büyümesinde iç tüketim ön planda olacak” ifadesini kullandı.
 
“İKİNCİ ÇEYREK DAHA YÜKSEK BİR BÜYÜMEYLE KARŞILAŞILACAK”
Gerek sanayi üretimi gerek kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksi gibi rakamlara bakıldığında ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre daha yüksek bir büyümeyle karşılaşılacağını belirten Zeybekci, ancak kendilerinin 2023 hedeflerine giden yolda bu büyüme ivmesini halen yeterli bulmadıklarını söyledi.
 
Bu yılın Ocak-Mayıs döneminde ihracatın yüzde 8,4 azalarak 61,6 milyar dolar, ithalatın ise yüzde 10,5 düşüşle 88,5 milyar dolar olduğunu hatırlatan Zeybekci, ihracatın ithalatı karşılama oranının geçen yılın aynı dönemindeki yüzde 67,9’luk seviyeden yüzde 69,5’e ulaştığını, dış ticaret açığının ise yüzde 15,2 azalarak 26 milyar dolara gerilediğini kaydetti.
 
“DAHA ÇOK MAL SATIYORUZ AMA GELİRİMİZ AZ GÖRÜNÜYOR” 
Son açıklanan TİM rakamlarına göre Haziran ihracatının yüzde 6,4 azaldığını, ilk 6 aylık ihracatın ise yüzde 8,1 düştüğünü belirten Zeybekci, “Size şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu gerileme ‘daha az ihracat yapıyoruz’ demek kesinlikle değildir. Tersine daha çok mal satıyoruz ama bu malların dolar değeri daha düşük olduğu için gelirimiz az görünüyor. Ayrıca bu sadece bizde yaşanan bir gelişme değil, dünyaya baktığımız zaman pariteden kaynaklanan bu gelişme dünyada çok daha yüksek oranda gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.
 
Türkiye’nin ihracatının dünya ticaretinden aldığı payın 2013 sonunda binde 9 iken, şu anda ihracatın daralmasına rağmen, bu oranın binde 9,2 seviyesine ulaştığını bildiren Zeybekci, şöyle devam etti:
 
“Diğer taraftan AB’den aldığımız pay da tarihi bir seviyeye ulaştı. AB’nin ithalatından aldığımız pay yüzde 1,15 ile şimdiye kadarki en yüksek seviyesine, yani tarihimizdeki en yüksek seviyeye ulaştı. Bu yılın ilk 4 aylık döneminde ülkemizin hizmet ihracatı 11,5 milyar dolar oldu. Aynı dönemde hizmet ticaretinden elde ettiğimiz dış ticaret fazlası da yüzde 2,5 artışla 4 milyar dolar oldu.”
 
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR
 
Ocak-nisan döneminde giriş yapan doğrudan yabancı yatırımların, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,6 azaldığını ve 4 milyar dolar olduğunu belirten Zeybekci, bunun doğrudan net bir azalış olmadığını, doğrudan yabancı yatırım girişlerimizin dörtte üçlük kısmını AB’den avro olarak aldıklarını, pariteden kaynaklı bir azalma yaşandığını kaydetti.
 
“CARİ AÇIKTA BAŞARILI BİR GRAFİK VAR” 
Cari açıkla mücadelede 2015 yılında Türkiye’nin 2014 yılındaki gibi başarılı bir grafik sergilediğini ifade eden Zeybekci, “Cari açığımız 2015 yılı Ocak-Nisan döneminde yıllık bazda yüzde 13,4 geriledi ve 16,7 milyar dolardan 14,5 milyar dolara düştü. Cari açıkta ilk 4 ayda yaşanan bu 2,2 milyar dolarlık iyileşmeye esas katkı mal ve hizmet ithalatındaki 7,5 milyar dolarlık daralmadan kaynaklanıyor” görüşüne yer verdi.
 
FED’İN FAİZ ARTIRIMININ TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ ETKİSİ 
Bu yıla dönük küresel ekonomik gelişmeleri değerlendiren Zeybekci, ABD ekonomisinin toparlanma sürecine girdiğini gördüklerini söyledi.
 
Bu kapsamda, Fed’in bu yılın sonuna doğru faiz artırımına gideceğinin öngörüldüğünü belirten Zeybekci, “Ancak burada önemli bir konu daha var, bu faiz artırımına gitmek Fed için genel anlamda bir söylentiyle, bir beklenti yaratılarak dünya ekonomisinin bundan olumsuz bir şekilde etkilenmesi, faizlerde yansıması, dünyanın bundan çalkalanmasını hep beraber görüyoruz ama bu gerçekleştirme anlamında o kadar kolay bir sonuç olmayacak” dedi.
 
Ekonomi Bakanı Zeybekci, şöyle devam etti:
 
“Geçen yıl ile kıyasladığımızda sadece pariteden kaynaklanan yüzde 22’lik bir düşüş yaşandı, geçen sene ile hemen hemen aynı şekilde bir doğrudan yabancı sermaye girişi sağlamamıza rağmen parite değişikliğinden dolayı yüzde 22’lik bir değişim var. Bu şu demek, geçen sene aynı marka araç birisi ABD’de üretilsin, biri AB’de üretilsin, geçen sene ABD’de üretilen otomobil yüzde 22 daha pahalı hale geldi. Siz faizi artırdığınız zaman ABD’de, Amerikan Dolarını cazip hale getirdiğiniz zaman, dünyadaki bütün fonların dolar talep etmesiyle doların değerinin yükselmesi, ABD ekonomisi için ABD ihracatı için sürdürülebilir değildir. ABD’nin aşırı değerli dolarla dış ticaretinde zorlanacağını düşünüyoruz. Fed’in faiz artırımında agresif bir politika izlemesini bu sebepten dolayı beklemiyoruz. Dolayısıyla Fed’in faizleri yıl sonuna doğru düşük miktarlarda artırmasını ‘belki’ diyerek bekliyoruz. Bunun Türkiye üzerindeki etkisi hemen hemen sıfır seviyesinde olacaktır.”
 
“İHRACATTA OLUMLU GELİŞMELERİ GÖRECEĞİZ” 
Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 40’nı AB ile yaptığını, doğrudan yabancı sermaye girişinin yüzde 75’e yakınını AB’den aldığını anlatan Zeybekci, Fed’in faiz artışı yönünde atacağı adımların, Türk ekonomisini etkilemesinin beklendiğini ifade etti. Diğer taraftan Avrupa Merkez Bankasının ekonomik canlanmayı temin etmek amacıyla şu an itibarıyla 1,1 trilyon avroluk varlık alımına dayalı genişleyici bir politika uygulamasını seçtiğini anlatan Zeybekci, bunun Türk ekonomisi üzerinde olumlu etkileri olacağını, ekonomi için bir fırsat ortaya çıkaracağını söyledi.
 
Bunun AB ekonomisinde de olumlu olarak yansıdığına işaret eden Zeybekci, parite etkisinin de katkısıyla Avrupa Birliği ekonomisinde bir canlanmanın Türk ekonomisinin çok önemli noktada etkileyeceğine dikkati çekti.
 
Zeybekci, “Bu sene onun için ikinci yarıdan itibaren ihracatımızda parite etkisinin, o baz etkisi de ortadan kalkacağı için ikinci yarıdan itibaren ihracatımızda olumlu gelişmeleri biz ikinci yarıda görmeye başlayacağız” ifadelerini kullandı.