Ekonomistler GLP faizinde artış bekliyor

0
41
Türk Ekonomi Bankası (TEB) Finansal Piyasalar Strateji Müdürü Erkin  Işık, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede Geç  Likidite Penceresi’nde (GLP) 50 baz puan artış  beklediklerini belirterek, “Merkez Bankasının son anketinde görüldüğü gibi  enflasyon beklentilerinde son dönemde gözlenen belirgin bozulma, faiz artırımını  gerekli hale getirmiştir.” dedi.
 
Geçen aralık ayında da beklentilerde yine belirgin bir bozulma  olduğunu ve Merkez Bankasının beklentilerin biraz altında da olsa, ortalama  fonlama faizinde 75 baz puanlık artışa gittiğini anımsatan Işık, “Ancak o zaman,  baz etkisi ile enflasyonun düşeceği biliniyordu. Bu sefer ise kurdaki artışın  gecikmeli etkisi ile enflasyon gelecek aylarda yükselişe geçecek. Bu yüzden,  piyasanın beklediğinden biraz daha güçlü bir hamle görme ihtimali olduğunu  düşünüyorum. Bu mesajı, para politikası çerçevesini basitleştirip tek faiz  oranını benimseyeceği bir çerçeveye geçerek ve sonraki dönemde de gerekirse ek  faiz artırımları yapabileceğini söyleyerek de verebilir.  Bu da kurlar ve uzun  vadeli bono faizleri açısından olumlu algılanacaktır.” şeklinde konuştu.
 
“HAMLE YAPILMAMASI İHTİMALİNİ GÖZ ARDI ETMİYORUZ”
 
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Stratejisti Orkun Gödek Merkez  Bankasından GLP  borç verme faiz oranını 50 baz puan yukarıya revize etmesini  beklediklerini söyledi.
 
Para politikasında normalleşme sürecinin yeniden aktifleştirilmesini,  gecelik borç verme mekanizmasının devreye alınarak tek faize geçilmesini ve  GLP’nin daha yüksek bir seviyede risklerin arttığı dönemlerde tampon etkisi  görecek şekilde kullanılmasının daha doğru olduğunu ifade eden Gödek, ancak  kamuoyunda sözlü yönlendirme yapılmadan bu tarz bir adımın geleceğini  düşünmediğini belirtti.
 
Gödek, şunları kaydetti:
 
“Geçtiğimiz iki haftalık sürece kıyasla azalan oynaklık oranlarını ve  Türk lirasının açığa satışındaki hevesin kırılmasını bu toplantı özelinde de  muhtemel hamlenin GLP ile sınırlı kalmasına imkan tanıyacağını düşünüyoruz. Hamle  yapılmaması ihtimalinin senaryolar dahilinde olduğunun farkındayız ve tam  anlamıyla göz ardı etmiyoruz. Ancak, erken seçim kararının alınmasına rağmen  yerel varlıkların gösterdiği pozitif tepkinin terse dönmesinin istenmediğine  inanıyoruz. Mevcut koşullar dahilinde nötr duruş veya 25 baz puan gibi sınırlı  bir revizyonun beklentileri karşılamadığı durumla karşılaşabiliriz.
 
Türk lirası cinsinden varlıkların gösterdiği pozitif tepkiyi, gerek  Rusya varlıklarının satış baskısı altında kaldığı dönemde bölgesel riskler  gözetilerek yerel varlıkların da satılması ve ucuzlaması, gerekse seçim sürecinin  yaratabileceği zaman aralığı belirsizliğinin sadece 2 ay süreceğinin  anlaşılmasının ardından beklentilerden daha kısa olması şeklinde okuyoruz.  Ayrıca, mali cephedeki harcamaların da daha önceki seçim dönemlerine kıyasla  sınırlı kalabileceği beklentisinin mali disiplinden sapma riskini azalttığını da  eklemek gerekiyor.”
 
“TCMB BAŞKANI NET MESAJ VERDİ”
 
QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise Türkiye Cumhuriyet  Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat  Çetinkaya’nın geçen haftaki konuşmasında aslına net bir mesaj verdiğini söyledi.
 
Çetinkaya’nın “Son dönemdeki gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri  açısından yakından takip ettiğimizi vurgulamakta fayda görüyorum. Merkez Bankası  fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya  devam edecektir.” dediğini hatırlatan Kanlı, yarınki toplantıda TCMB’nin geç  likidite penceresi oranını 50 baz puan artırabileceğini belirtti.
 
“Erken seçim kararıyla birlikte, seçime iki ay sure kalmışken  istikrarlı ve hatta değer kazanan bir kurdan memnuniyetsizlik duyacak birinin  olmadığını düşünüyorum.” diyen Kanlı, bu çerçevede, TCMB’nin faiz artırım  ihtimalinin arttığını ifade etti.
 
Orta vadede Türkiye’ye dair temel endişenin “ekonomi sürdürülemez bir  patikaya girdi ve bu riskleri biriktirdi” yönünde olduğuna işaret eden Kanlı,  seçimin sadece iki ay sonra yapılacak olmasının, seçim sonrası dönemde yapısal  sorunlara daha fazla odaklanan ve daha rasyonel bir ekonomi yönetimine geçileceği  beklentisini doğurduğunu söyledi.
 
Kanlı, tüm bunların, zaten son dönemde çok değer kaybetmiş borsa ve  kurda sert bir dönüşü sağladığını aktardı.
 
“GLP YÜZDE 13,25’E YÜKSELTİLEBİLİR”
 
ÜNLÜ&Co Ekonomisti Esra Şimşek de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan’ın erken seçimin 24 Haziranda yapılacağını açıklamasının ardından Türk  lirasının dolar ve avroya karşı bir miktar toparlanma gösterdiğini belirtti.
 
Böylece TL’nin yılbaşından beri değer kaybının avro için yüzde  12,2’den 10,3’e, dolar içinse yüzde 8,6’dan 6,7’ye gerilediğini ifade eden  Şimşek, şöyle devam etti:
 
“Bunda piyasa oyuncularının siyasi riskin azaldığı yönündeki algısı  etkili oldu. Nisan ortasına dek devam eden kurdaki yukarı yönlü sert hareket  ‘fiyat istikrarı’ odaklı şekillenmeye devam eden para politikası gereğince  TCMB’nin faiz artırım ihtimalini arttırmıştı. Erken seçim kararı öncesi TL’nin  değer kazanması fiyat istikrarı için olumlu bir gelişme olsa da enflasyonun 2018  yılının büyük kısmında çift hanede kalacak olması ve piyasaların Fed’in üç adet  faiz artırımı ihtimalini tamamen fiyatlamaya başlamasının getireceği kırılganlığı  önlemek adına TCMB’nin nisan ayı toplantısında faiz artırımına gidebileceğini  düşünüyoruz.”
 
Gelecek günlerde finansal istikrar konusunda endişenin devam etmesi  durumunda TCMB’nin yarın gerçekleşecek nisan ayı para politikası toplantısında  geç likidite penceresi tavanını 50 baz puan yükseltmesini beklediğini söyleyen  Şimşek, buna göre GLP faiz oranının yüzde 13,25’e yükselmesini ve parasal  sadeleşmeye gidilmeden ana fonlama kanalının geç likiditepenceresi olmaya devam  etmesini beklediklerini dile getirdi.