Ciliv: Değişen dünyada yeni stratejiler belirlenmeli

0
80

Fortune 500 Türkiye gala gecesinde Fortune Türkiye yazarı Ali Ağaoğlu’nun moderatörlüğünde “Türkiye’de yeni dönem: Fırsatlar ve riskler” başlığıyla düzenlenen panelde konuşan Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv, iş dünyasının değişimi iyi okuması gerektiğini belirterek, yeni stratejilerin belirlenmesinin önemli olduğunu vurguladı.
 
Ağaoğlu: Finansmanda sorunlar yaşanmaya başladığında hem küresel rekabette hem de Türkiye’nin hitap ettiğimiz Avrupa tarafında ciddi sorunlar yaşanabilir. Rekabette tıkanıklıklar yaşanacak. Türk şirketleri bunun aşmak için teknoloji de nasıl davranmalı? Rekabette etkin olmak için nasıl davranmalılar? Şu ana kadar ne yaptılar?
Ciliv: Biz A noktasındayız ve geçmişi de değiştiremeyiz. Yapabileceğimiz tek şey geleceği daha iyi yapmak. Burada da aklımızı, gücümüzü, enerjimizi iyi kullanmalıyız. Örneğin büyüme… Değişik alternatifler var. Yüzde 3, yüzde 5, yüzde 7… En akıllısını, en optimumunu,  Türkiye insanı için daha fazla fayda sağlayanı elde etmeliyiz, edebiliriz… İnsanlar ne ekerse onu biçiyor. Türk insanının muazzam yüksek potansiyeli olduğunu, cinlikte en üst seviyede olduğumuza eminim. Bilgiyi iyi kullanırsak, doğru vizyonu seçersek, mutlaka karşılığını yakalayacağız. Türkiye son 12 senede muazzam bir büyüme kaydetti. 3 bin dolarlardan 10 bin 500 dolara geldik. Bunu nasıl 30 bine taşırız? Buna aynı ivmede devam ettirirsek büyük ihtimalle 30 bine gelemeyiz. Vites değiştirmemiz lazım. Daha yüksek katma değer, daha makro odaklı olmamız lazım. Yani bu bizim elimizde. Fakat iş dünyasının da kendisini yenilemesi lazım. Geçenlerde Yazılım Sanayicileri Derneği’nin bir raporunu gördüm. Romanya, Güney Afrika, Polonya ve Türkiye yazılımı kullanmada karşılaştırılıyor. Türkiye, açık arayla sonuncu. Teknolojiyi kullanmada, Türk yatırımcısı yüzde 30 yatırım yapıyorsa, Polonya, yani ikinci en kötü kullanıcı, yüzde 45 yapıyor. Türkiye’de yazılıma yüzde 30 kaynak ayrılıyor. Orada yüzde 70 ayrılıyor. Türkiye, sonuncu ama ikinci en kötü ile arasında da dört misli fark var.
 
Türk iş adamı “teknolojiye iyi” diyerek, yatırım yapıyor fakat köşeye bilgisayarı koyuyor. O bilgisayarı işine entegre edememiş. İşin sahibi, işini nasıl yenileyeceğini IT dünyasına anlatmazsa, tarif edemezse, IT dünyası o şirketi ileri götüremez. O yüzden hepimizin,  iş dünyası olarak, sorumluluk alması lazım. Dünya markaları yaratacağız. Bunun için yeni ürün ve servislerle diğer ülkelerin ürettiklerine avantaj sağlayan ürünler sunmamız lazım.
 
Bilgisayarın yarattığı farklılığı işinize entegre etmeniz lazım. Burada en büyük sorumluluk şirketlerin, kurumların liderlerine düşüyor.  Lider, ‘tolead’den geliyor; liderin liderlik yapması, yön göstermesi, inanması lazım. Ve bütün takımı oraya sürükleyebilmesi lazım. Etrafımızda devamlı zorluklar var. Bunları aşmanın yollarını bulmaya çalışmamız lazım.
Örneğin Amerika, senelerce enerjide ticaret açığı veriyordu. İlim, bilim, fen ile şuanda enerji konusunda ticaret fazlası vermeye başladılar. Türkiye’nin de en büyük harcaması ve ihtiyacı enerji konusunda; doğalgaz ve petrolde. Rüzgar, güneş enerjisi konularının üzerine saldırmamız lazım. Türkiye’nin bilgi toplumu olması lazım. Cinliği bilgi ile birleştirmemiz lazım.
 
Oğlum bu sene, 18 yaşında üniversiteye başladı. Geçen hafta beni Amerika’dan arayarak; “Baba üniversite çok verimsiz hiç mutlu değilim. Evimde internette daha fazla şey öğreniyordum. Derse girmek için 20 dakika yürüyorum. Sınıfa girince bir Çinli hocanın dediğini sınıfta kimse anlamıyor” dedi.  Neredeyse “Bırak üniversiteyi, internetten öğren” diyecektim.
 
Önümüzdeki dönemde, eğitim, sağlık, finans konularında muazzam değişiklikler olacak. Geleceği şekillendirmek bizim elimizde.
 
Ali Ağaoğlu: Türkiye’nin önündeki en büyük sorunlardan biri enerji ithalatı. Siz kendi adınıza teknolojideki açıkların neler olduğunu düşünüyorsunuz? Neler yapılabilir?
Ciliv: Beni herkes işadamı, Turkcell’in CEO’su ve bir profesyonel olarak tanıyor. Oysa beni en çok heyecanlandıran şeyler, yeni işler kurmak. Harvard Business School’u bitirdiğimde, karşıma çıkan iş teklifleri arasında en düşük olanı seçtim. Yıllık ücret 29 bin dolardı. 100 bin doları aşan teklifler yerine bu yeni kurulmuş teknoloji şirketini seçtim..Oradan öğrendiklerimle yeni bir firma kurdum. Daha sonra yatırım şirketlerinin dikkatini çektik. Boston’da en hızlı büyüyen yazılım firması olduk. Bu deneyim beni heyecanlandırıyor. Hızlı değişen teknolojiyle, çıkan fırsatları değerlendirdik. İnanın rekabet ortamında regülasyon açısından büyük sıkıntılar içindeyiz. Ama bütün bunlara rağmen Turkcell,  2012-2013’ te Avrupa’da en hızlı büyüyen şirketlerden biri oldu. Bunun sebebi yedi sene önce yaptığımız yatırımlar. Yedi sene önce bize nerdeyse sıfır gelir getiren işler, bugün milyar TL’lik işler oldu. Yılda yüzde 40 hızla büyüyen işlerimiz oldu. İş dünyasının en önemli kısmı değişimi iyi okuyup, buna göre pozisyon almak. Değişimi okuyabilmek çok önemli. Artık yeni bir dünyadayız. Fırsatlar büyük. Stratejiler belirlemek gerek.
 
Gelecek mobil internette artık herkesin cebinde akıllı telefon değil, çok güçlü bilgisayarlar var. Bu cihazla her yere bağlanabiliyor. Buna akıllı telefon demek ciddi bir pazarlama hatası. Bunlar telefon değil, güçlü bilgisayarlar. Örneğin Google’ın bütün bilgilerine bir tıkla ulaşıyorsunuz. O yüzden artık her yer ofis. Artık sabit ofise de gerek kalmadı. Geçenlerde Coca Cola CEO’su Muhtar Kent ile konuşurken şunları söyledi bana: “Ben ayda sadece 5 günü Atlanta’daki merkezde geçiriyorum. Ayın 25-26 günü mobil ofisteyim. Dünyadaki müşterilerin yanındayım. Merkeze kilitlenmiyorum. Hep müşterilerimin yanındayım.
 
Mobil dijital kapsamında bütün bilgiler telefonun içinde. 10yıl sonra popomuzu ağrıtan cüzdanlar olmayacak. Sağlıkta reform olacak. Sağlık değişecek. İnsanlar hastalanınca doktora gidiyor. Bunun tam tersi olacak. Her bireyin sağlık bilgileri kayıt altına alınacak. Doktorlar önceden müdahale edecekler. Sensorlerle, birisinin nabzı düştüğü zaman otomatik olarak anında ölçülebilecek. Eğitim ters yüz olacak. Öğrenciler evlerinde öğrenim görecek. Anlamazlarsa bir daha dinleyecekler. Okullara proje yapmak için, inovasyon yapmak için gidecekler. Dijital servisler hayatımızı değiştirecek. Stanford Üniversitesi’nde iki öğrenci doktora yaparken şirket kurdular. Ortaya Google çıktı. Reklam dünyası değişiyor. Geçenlerde Whatsapp Facebook’a satıldı. 55 kişi çalışıyor. Ukrayna’nın köyünden çıkan bir çocuk Amerika’da okuyor ve şirket kuruyor. 19 milyar dolar değerli satıyor. 25 kişilik bir ekip.
 
HarwardBusiness’in değerli hocalarından biri gelecekte bigdata’nın önemli olacağını söylüyor. Bu çok önemli. Şimdi bir kere daha öğrencilik hayatıma dönsem böyle bir bölümü okumak isterdim. Bu sayede dünya doğal kaynaklarını daha verimli kullanacak. Enerji harcamaları minimize edilecek. Geleceğin en önemli konularından biri “bigdata”. Bir havayolu şirketi geçenlerde bize geldi. Erzurum-Antalya hattına sefer koymak istiyoruz dediler. Bu pazar ne kadar büyük bir pazar. Bunu koyalım mı koymayalım mı? diye sordular. Bize geldiler ve biz de 12 saatte Erzurum’da sinyal verip, sonra Antalya’da sinyal veren kaç kişi var diye baktık. Aylık raporu bir günde çıkardık. Yani bigdatayı kullanınca tahmini değil datalara göre hareket edebiliyoruz.
Şundan eminim ki, her birimizin torunları Amerika’daki gençlerden dezavantajlı olmayacak. Bugün Google’ın yaptığı araştırmalarda Türkiye hep ilk 5’te çıkıyor. İnternet çok kullanılıyor. Rüyalarımız gerçek oldu. Hayal kurarsanız oluyor.
 
Yeni dünyada iş hayatında öğrendiğim en önemli şey, hayatta hiçbir şey için asla yapmam dememek. Microsoft’ta çalışırken biz sadece yazılım yaparız derdik. Ama bu yanlış bir stratejiydi. Aradan yıllar geçti Turkcell’e geldim. Biz asla telefon yapmayız dedik. Ama gördük ki bu durum yanlış. Çünkü piyasada en çok satılan telefon, bizim geliştirmeye çalıştığımız servisi veremiyor. Biz de kendi telefonumuzu yapmaya karar verdik. Haziran ayında piyasa da en çok satan telefon Turkcell’in T50 telefonu oldu. Ağustos’ta daha da fazla sattık. Buradan kendi adıma muazzam bir şey öğrendim; “Hayaller gerçek olabilir.” Doğru ekip ve vizyon olursa,  doğru fiyat, doğru teknoloji, doğru marka olursa başarı gelir. Hepinizi cesaretlendirmek istiyorum. Geleceği en iyi şekilde şekillendirmek elinizde.