BMW sürücüsüz bir dünyaya hazırlanıyor

0
50

Bu yıl 100. yaşını kutlayan BMW tıpkı V-8 motorları gibi gür bir ses çıkarmaya devam ediyor. 2015 yılında rakipleri Mercedes-Benz ve Audi’yi üst üste 11. yılda da geride bırakırken, dünyanın bir numaralı lüks otomobil üreticisi olarak tahtını korumayı başardı. Yatabilen arka koltuklara sahip, yeni lanse ettiği 7 Series otomobil basınını cezbetti. Peki yine de yolunda gitmeyen bir şeyler olabilir mi?

Evet, yolunda gitmeyen pek çok şey olabilir. Münih merkezli BMW birinciliği kaptırmak istemiyorsa, otomobilin at arabasının yerini aldığından beri ulaştırmada en büyük alt üst oluş sürecinde nasıl manevra yapacağını kestirmek zorunda. Ve bu alt üst oluş da düşünülenden daha hızlı bir şekilde geliyor. BMW’nin ileri teknolojiler grubu sorumlusu Christoph Grote, “Gelecek 10 yıl son 30 yıldan daha fazla değişim getirecek” diyor. 

Bunu söylerken, daha fazla beygir gücü ya da daha iyi bir sürüşten bahsetmiyoruz. Otomobilin özünde ciddi bir alt üst oluş söz konusu. BMW’nin kodamanları, bir yandan trafiği azaltmak ve sürüş güvenliğini artırmak, bir yandan da sera gazı emisyonu ve çevre kirliliğini dizginlemek için yeni ulaşım yöntemlerine gerek duyulduğuna inanıyor. Bu, üç unsura bölünebilecek büyük bir değişim: Otonom sürüş, elektrikli otomobile geçiş ve araba paylaşımı. Bir zamanlar GM’in Ar-Ge’sini yönetmiş olan ve halen Google’a danışmanlık hizmeti sunan Larry Burns, “Son 100 yıldır otomotiv endüstrisinin mevcut yapısına karşı heyecan verici bir alternatif var” diyor. “Pek çok insan kendilerine ait, benzinli araçları sürmeyecek ve endüstri de buna adapte olmak zorunda kalacak.”
Bu da, BMW’nin halen teknoloji dünyasının en güçlü isimleriyle rekabet ettiği anlamına geliyor. Google, Apple, Tesla ve diğerleri hafif kompozitlerden yapılan elektrikli, sürücüsüz otomobiller tasarlamak ya da üretmek için milyarlar harcıyor. Tesla ABD’de başlıca elektrikli otomobil satıcısına dönüşmüş durumda. Google beş yıl içinde kendi kendine sürüş yapabilen otomobilleri piyasaya sürebilir; bu da, büyük otomotiv kuruluşlarının üretim için ihtiyaç duydukları süreden on yıl öncesine denk geliyor. Jia Yueting adlı internet milyarderinin de desteklediği Faraday Future adlı Çinli bir startup Nevada’da 1 milyar dolarlık elektrikli otomobil fabrikası inşa ettiğini bildirdi ve ocak ayında saatte 320 km hız yapabilen konsept otomobilini gündeme getirdi. Tesla’nın iş geliştirmeden sorumlu başkan yardımcısı Diarmuid O’Connell, “20. yüzyılın başında tanık olduğumuza benzer bir otomobil markası çoğalmasının damga vurduğu bir geleceğe doğru gidiyoruz” diyor.

BMW’nin yeni rakiplerinin iddialı hedefleri var. Örneğin, Uber Carnegie Mellon’daki robot uzmanlarıyla bir araya gelip, sürücüsüz araba tasarımı için ciddi miktarlarda para harcıyor. Uber amacının “özel araba sahipliğine son vermek” olduğunu belirtiyor. CEO Travis Kalanick’in Tesla CEO’su Elon Musk’a, Tesla’nın 2020 yılında 500 bin otonom araç üretmesi halinde, Uber’in bunlardan her birini satın alabileceğini söylediği kaydediliyor. Kalanick’in planı, sizi istediğiniz yerden ve istediğiniz zamanda almaya hazır devasa bir Uber sürücüsüz otomobil filosu oluşturmak. 

Bu belki biraz uç bir nokta ancak yazılımın gittikçe artan bir şekilde, otomobillerin ayırt edici özelliğinin olması geleneksel otomobil üreticilerini kaygılandırması gereken bir nokta. Boston Consulting’in hesaplamalarına göre, tipik bir premium modelin 100 milyon kod çizgisine sahip olması gerekiyor; bu da tahminen, bir aracın elektroniğinin toplam maliyet içindeki payının 2004 yılında yüzde 20’yken geçen yıl yüzde 40’a çıktığı anlamına geliyor. Yazılım tabii ki, Silikon Vadisi’nin mükemmel olduğu bir alan.

Bununla birlikte, BMW bu devrime öncülük edeceğine inanıyor. BMW CEO’su Haralk Krueger “Elektro-mobilite ve dijitalizasyon, geleceğin doğru stratejilerinin bariz itici güçleri” diyor. Şirketin girişim yatırım birimini yöneten Ulrich Quay’nin görüşü ise şöyle: “Aynı şekilde iş yapmaya devam edersek, başarılı olamayacağız.” BMW’nin bu konudaki yeni yöntemleri, popüler şehir arabası i3 ve üstten açılan i8 spor modeli dahil ileri teknolojili elektrikli ve hibrid modellerin lanse edilmesiyle başlıyor. 7 Serisi otoyolda kendi kendine gidebiliyor. BMW araba kiralama ya da paylaşma, park alanı bulma ve trafik bilgisi elde etmenize yardımcı olacak şirketlere yatırım yapıyor. BMW bu sonbahar Audi ve Daimler’la bir araya gelip, Nokia’nın dijital haritalandırma ve lokasyon hizmetleri işini kabaca 2,8 milyar dolara satın almak üzere anlaştı; bu anlaşma kendi kendine sürüş teknolojisinin temel unsurunu oluşturuyor. BMW Silikon Vadisi’ndeki rakiplerinkine benzer mobilite teknolojileri üzerinde çalışıyor. 

Ancak bu trendlerden haberdar olmak bunlara yatırım yapmakla aynı şey değil. BMW klasik bir yenilikçi ikilemiyle karşı karşıya: Başarılı, kurumsallaşmış şirketler, kalkınmalarını sağlayan ürünleri ne zaman terk etmeleri gerektiğini bilen yöneticilere sahip olmadıklarında bir kenara itiliyor. BMW gibi dev otomobil üreticilerinin benzinli otomobil üreten fabrikalara yatırılan milyarlar dahil, üstesinden gelmesi gereken devasa bir mirası var. Buna bir de sendikalı iş gücünü, eski kafalı bayileri ve tutucu yönetim kurullarını ekleyin. 

*Yazının devamı Fortune Türkiye Mayıs sayısında..