Bir sonraki resesyonun kaynağı bankalar değil şirketler olabilir

    0
    72

    ABD’de 2008 yılında patlak veren ve tüm dünyaya yayılan mali krizin nedeni Wall Street ve emlak piyasasında oluşan borç/kredi balonuydu.
    Bu felaketten on yıl sonra ise, Amerikan iş dünyasının büyük bir iştahla borçlandığı görülüyor.
    S&P Global Ratings’e göre, ABD şirketleri 6,3 trilyon dolarlık rekor bir borç yığını üzerinde oturuyorlar.  Şu bir gerçek ki, şirketler devasa nakde sahip olduklarından ve ABD ekonomisi büyüdüğü ve vergi oranlarında ciddi indirimler yapıldığı için bu borç şimdilik kaygı unsuru değil.
    Ancak bir kredi daralması yaşanırsa, şirketler istihdam ve yatırımda frene basmak zorunda kalır. Bu da resesyonu tetikleyebilir. Bank of America Merrill Lynch baş yatırım stratejisti Michael Hartnett, “tüketiciler ya da bankalar değil şirketler bir sonraki resesyona yol açacak” diyor.
    Kurumsal Amerika’nın borçlanması mali krizin ardından toparlanmaya önemli bir katkı sağladı. Şirketler fabrika açmak, ekipman satın almak ve ürünleri geliştirmek için borçlandılar.
    Ancak on yıllık bir düşük faiz sürecinin ardından şirketler ekonominin ölçeğine kıyasla her zamankinden daha fazla borçlandılar. Analistlere göre, iş dünyasının toplam borcunun GSYİH’ye oranı rekor düzeyde.
    Borçlananların en riskli kategorisi ise hiç bu kadar çok kaldıraçlanmamıştı. Çöp kredi dereceleri olan şirketler her 1 dolarlık nakit karşılığı 8 dolarlık bir borca sahipler.
    Ayrıca güçlü ekonomi ve düşük faiz oranlarına rağmen faizleri ödeyemeyen “zombi şirketler” var.
    Bianco Research’ten veri analisti Ben Breitholtz S&P 1500’deki şirketlerin yüzde 14’ünün faiz masraflarını karşılayacak yeterince gelire sahip olmadığına dikkat çekiyor.  Bu dünya ortalaması olan yüzde 10’un üzerinde. Merkez bankaları kolay para günlerinin sonunu getirirken, bu zombi şirketler muhtemelen türbülansa girecek. Faizleri düzenli olarak artıran FED’in 2019 yılı sonuna kadar da dört kez faiz artırması bekleniyor.