Artık ERP de ‘akıllı’ ve ‘dijital’

0
106

Son yüzyılın çığır açacak ve tüm iş, ekonomi ve üretim modellerini yeniden tanımlayacak iki önemli akım; dijitalleşme ve akıllı otomasyon, ERP sistemlerinde de kimlik değişimine yol açtı. Bugün artık kurumsal iş çözümleri dijital dünyaya uyumlu ve akıllı olmak zorunda.

Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) çözümleri ilk çıkış noktasında, üretim yapan şirketlerin malzeme ihtiyacı ve kaynağını planlama amaçlı kullanılmaya başlandığında bu denli kritik ve önemli fonksiyonları barındırabileceği düşünülmüyordu.

“Şirketlerin beyni ve kalbi nerede atıyor” diye sorduğumuzda artık verilecek yanıt; kurumsal iş çözümleri olarak tanımladığımız ERP sistemleridir diyebiliriz. Dijital dönüşüm ile birlikte ERP sistemleride ciddi bir kimlik değişimine uğrayarak şirketlerin stratejik yönetimi, gelecek vizyonunu belirleme, rekabet güçlerini ve kârlılıklarını artırmada vazgeçilmez iş ortağı oldu. Bir şirketin üretimden mali yapıya, insan kaynaklarından stok durumuna, müşteri bilgisinden yönetici raporlarına kadar pek çok fonksiyonunu içinde barındırır hale geldi. Ayrıca yeni nesil ERP sistemleri içerisinde bulut bilişim, mobil uygulamalar, sosyal ağlar, networking, IoT, büyük veri gibi tanımlar adı altında, teknoloji araçları kullanılmaya başlandı.

Son yüzyılın çığır açacak ve tüm iş, ekonomi ve üretim modellerini yeniden tanımlayacak iki önemli akım; dijitalleşme ve akıllı otomasyon, ERP sistemlerinde de kimlik değişimine yol açtı. Bugün artık kurumsal iş çözümleri dijital dünyaya uyumlu ve akıllı olmak zorunda.

ERP eskiden kurumların işini daha iyi yapmalarını sağlama  hedefindeyken bugün bunun  yanı sıra kurumu dijitalleşen dünyaya  ve dijitalleşen müşteriye daha iyi hazırlama misyonunu üstlendi. Kısacası sadede arka bahçeyi tanzim ederken ön bahçe hatta komşuların bahçelerini de düzenlemeye başladı.
 
İŞ DÜNYASININ TALEPLERİ
Bugün şirketleri etkileyen, değişime zorlayan olguların başında rekabet, hız, kalite, esneklik, mobilite, müşteri beklentileri, maliyetlerin  düşürülmesi,  çok yönlülük, artan veri miktarı vb. geliyor. Yeni ERP sistemlerinin tüm bu unsurları kapsayacak, anlayacak, çözüm üretecek ve değer yaratacak yetenekte olması kaçınılmaz.
Diğer yandan özellikle üretim ekonomisinde devrim yaratacak olan endüstri 4.0 veya üretim 4.0 kavramı gümbü gümbür geliyor. Her şey dijital ve akıllı olurken üretim modellerinin eski kalması düşünülemezdi. Üretim otomasyonu ile entegre çalışan ERP sistemlerinin de bu değişime ayak uydurması söz konusu.

Bu noktada dikkat çekmek istediğimiz bir yön; endüstri 4.0 ile de ERP ilk çıkış noktasına tekrar  geri dönüyor. Ancak bu kez yapay zeka ve akıllı üretim teknolojileri işin içine  giriyor.

Artık makineler, üzerinde bulunan sensörler ve merkezi yazılım sayesinde, üretim bandındaki ürün ile ilgili kararları verecek (hatalı, yeniden üretim, operatör tarafından kontrol) ve bir sonraki adımı otomatik olarak belirleyebilecek. Bu noktadan sonra üretim yönetim sistemlerinin bilişim altyapısı ve ERP sistemiyle eşzamanlı olarak kontrol edilebilir duruma gelecek. ERP sistemleri, aldığı anlık bilgileri yorumlayarak malzeme ihtiyacı, planlama değişiklikleri, operatör bilgilendirme, tamir/ onarım iş emri gibi kararları oluşturacak, yeni planlama ile ilgili bilgileri tedarikçi ya da müşterilere anlık olarak aktaracak. Gelecekte makineler, sadece parametreler ile belirlenmiş üretim modelinden çıkarak, kendi kendine öğrenme yeteneğini geliştirerek süreç optimizasyonu, üretim parametre değişiklikleri gibi davranışları otomatik olarak sergileyebilecek.

Daha akıllı ve daha dijital dünyaya ERP sistemlerini nasıl hazırlayacağımız konusunda uzmanların görüşüne başvurduk.
 
Logo Yazılım Kanal ve Satış Operasyonlarından Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan:
“Bütünleştirme, sanallaştırma, yakınsama ERP sistemlerini değiştiriyor”
“Hizmet olarak yazılım” (SaaS) kavramı ERP’ye yeni bir soluk getirdi. Şirketlerin ihtiyaçlarının farklılaşması ve yeni teknolojiler, ERP uygulamalarının da yenilenmesine yol açıyor. SaaS uygulamaları, şirketlerin farklı beklentilerine yanıt vermesi sayesinde, bilişim gideri yüklerinin de azaltılmasını sağlıyor. Öne çıkan diğer kavramlarsa şirketlerin internet üzerinden satış ve pazarlama yapması için altyapılarını hazırlamalarını sağlayacak B2B ve B2C çözümleri. ERP uygulamaları da artık mobile taşınıyor. Yazılımın modeli veya sistemi ne olursa olsun herkes çözümlerine mobil ortamlardan, web’den erişmek istiyor. Özellikle bunu yönetim fonksiyonlarında veya sıcak saha satış operasyonlarında söylemek mümkün. Bunun dışında tedarik zinciri uygulamaları için depo ve üretim sistemleri otomasyonlarında bazı gelişmeler var. Bu gelişmeler pazarı etkileyecek gibi görünüyor.

Şirketlerin ihtiyaçlarının farklılaşması ve her gün gelişen teknoloji, ERP uygulamalarına da farklı boyutlar kazandırıyor. “Bütünleştirme”, “sanallaştırma” ve “yakınsama” kavramlarının son yıllarda öne çıkarak ERP uygulamalarının etki alanını genişlettiğini görüyoruz.

Özellikle son zamanlarda öne çıkan diğer uygulamalar ise bulut bilişim ve SaaS. Sanallaşma kavramı ile doğrudan bağlantılı olan bu uygulamaların ERP pazarını yeniden şekillendirdiğine inanıyoruz. Bu uygulamalar ERP yazılımlarını daha ulaşılabilir kılarak yüksek yazılım maliyetlerinden çekinen KOBİ’ler için alternatif oluşturuyor. Kullanıcılar, ERP hizmetine internet üzerinden erişerek, lisans bedeli ve bakım gibi maliyetlerle uğraşmak yerine sadece yaptıkları işe odaklanabiliyorlar. İş zekası, veri madenciliği ve CRM kavramları da son yıllarda ERP uygulamalarında sıkça başvurulan çözümler arasında yer alıyor. Bu uygulamalar, işletmelerin yıllarca biriken veri yığınları arasında var olan ancak gözle görülemeyen pek çok bilgiyi açığa çıkarıyor ve ERP çözümlerinin şirket verimliliğine katkısını görünür kılıyor. Şirketler, gelecek planlarını yaparken veya anlık verdikleri kararlarda daha hızlı ve doğru hareket edebiliyor.

ERP yazılımlarında entegrasyon, gerçekleşen bir işlemin birbiriyle etkileşimli çalışan tüm departmanları ve iş süreçlerini etkilemesi sebebiyle çok önemlidir. Bir örnek ile açıklamak istersek, üretim planlama/üretim departmanının açtığı bir malzeme siparişi onay mekanizması sonrası satın alma departmanına otomatik aktarılmaz ise, bu süreçte ve bu iki departman arasında entegrasyon yoksa bu iş manuel olarak yapılır ki burada da insan kaynaklı hatalara açık yapı ve zaman kayıpları devam eder. Ayrıca bu tarz bir işleyiş ERP’nin mantığına da ters olduğu için bu tarz bir uygulamanın ERP çözümü olduğunu söyleyemeyiz.
 
Endüstri 4.0 ile gerçekzamanlı üretim ve şeffaflık
Türkiye önemli bir dönemden geçiyor. Eskiden sanayiciler stokları fazla önemsemiyor, stoktaki malın tükenmesini problem olarak görmüyordu. Zamanla tüm sektörlerde rekabetin artmasıyla, ürün kalitesinin yanı sıra stokta mal bulunması da önemli hale geldi. Bu doğrultuda, uluslararası piyasalara mal satabilmek için, üretimle beraber stok maliyetlerini düşürme gereği de ortaya çıktı.

Önümüzdeki günlerde Türkiye biraz daha farklı olacak. Artık şirketler, daha kaliteli üretimi daha az maliyetle yapmak, satışlarını ve tedarikçilerini daha iyi planlamak zorunda. Bu da ancak tüm süreçleri yakından izlemek ve reel verilere göre çalışmakla gerçekleşir.

Türkiye’de artık şeffaf bir döneme giriyoruz. Şirketler, tedarikçilerinin stoklarını bile görmek istiyor. Endüstri 4.0 ile şeffaflık ve gerçek zamanlı işler daha çok önem kazanıyor. Artık üretimden ve stok sahasından alınan gerçek bilgilerle, lojistik daha hızlı ve kolay yönetilebilecek. Hammaddenin tedariği, üretim hatlarına verilmesi, yarı mamul veya mamul ürünün depolanması ve sevkiyatı gibi süreçler, çok daha iyi iletişim içinde ve birbirleriyle paralel yürütülecek. Bağımsız çalışan fabrikalar, paylaştıkları veriler sayesinde daha verimli çalışabilecek. İşte bu noktada zinciri yönetmek çok önemli.
 
Mikro Yazılım Genel Müdür Yardıcısı Alpaslan Tomuş:
“Stratejik yol haritası oluşturmada ERP kaçınılmaz”
Avrupa ülkelerine baktığımızda kurum kaynaklarının neredeyse yüzde 40’ını kurumsal yazılımlar oluşturuyor. Şirketlerin hem kendi pazarlarında hem de küresel pazarda var olabilmeleri ve rekabet edebilmeleri, bilişim teknolojilerini iş süreçlerinde etkin kullanmalarına bağlı.

Araştırmalara göre, Türkiye bilişim pazarı, 2014 yılında olduğu gibi 2015 yılında da yüzde 12 büyüyerek 78 milyar TL olarak gerçekleşti. Yazılım ve hizmet pazarındaki büyüme trendinin devam etmesi bekleniyor. Yazılım pazarında ERP, iş analitiği, mobil uygulama, veri güvenliği ve veri yedekleme alanları, hizmet pazarında ise bulut ve barındırma hizmetleri, danışmanlık, destek hizmetlerinin büyümesi öngörülüyor. Küçük ölçekli işletmeler için bulut üzerinden yazılım çözümlerinin sunulması artacak. Donanım pazarındaki itici güç akıllı telefon, sunucu ve veri depolama, taşınabilir ürünler olacak. 2017 yılında buluta bağlı servisler Türkiye pazarında daha da yaygınlaşacak. ERP pazarı yaklaşık 140 milyon dolarlık bir pazar.

ERP uygulamaları, işletme verimliliğini önemli ölçüde artırarak, doğru verilerin toplanmasını, veriden bilgi bilgiden ise politika/strateji üretilmesini sağlıyor. Ayrıca etkin planlama (insan kaynakları, finansal akış, üretim vb.) ile verimlilik artışı elde ediliyor.

Şirketlerin yatırımları sonucunda elde ettikleri faydalar genel olarak şu başlıklar altında toplanabilir: Maliyetlerde azalma, gelirlerde iyileşme, gelişmiş nakit yönetimi, envanter ve personel sayılarında azalma sipariş temin sürelerinin azalması, üretkenlik ve sipariş yönetiminde iyileşme, bilgi ve süreç akışlarıyla müşteriye hizmet sürelerinde iyileşme.

ERP yatırımları sürecinde karar verme noktasında KOBİ’ler ve KOBi+ şirketler kadar büyük ölçekli şirketlerin de zorlandığını görmekteyiz. Bu noktada şirketler kendi iş süreçlerine en uygun yazılımı seçmek adına, öncelikle kendi iş süreçlerini ve bu süreçler ile ilgili ihtiyaçları net olarak ortaya koymak durumundalar.
Mikro Yazılım olarak, şirketlerin elindeki çeşitli uygulamalardan elde edilen ham verinin analizi için gerekli araçlar ile kurum içi ve kurum dışı verileri tek platformda toplayarak verilerin bilgiye, bilgilerin de kararlara dönüştürülmesini sağlıyoruz. Böylelikle bilgiye en hızlı şekilde ulaşılması, kurumun gelir ve performansının en üst düzeye çıkarılması hedefleniyor.
Burada en önemli fayda, şirketlerin stratejik planlarını en doğru şekilde, oluşturabilecekleri projeksiyonların onlara doğru ve hızlı bir şekilde sunulması. Mikro Yazılım mühendisleri, bu noktadan sonra, şirketlerin var olan işlerini en üst düzeyde yönetecek ve verimli büyümelerini sağlayacak nitelikte kurumsal, ticari ve e-dönüşüm yazılımları geliştirirler.

ERP’de entegrasyon yeteneği önemli
Şirketlerin ERP yatırımı yapmadan önce kendi iç dinamiklerini, insan kaynaklarını, iş süreçlerini ve operasyonlarını net bir şekilde ortaya koyarak düzenleyici ve önleyici faaliyetler ile gerekli düzenliliği oluşturmaları önem taşıyor. Bu süreçlerden sonra ERP yazılımı için uzun bir tedarikçi listesi oluşturup analizler ile listeyi kısaltıp geriye kalan ERP tedarikçilerini iyi değerlendirmeleri gerekiyor.

ERP sistemlerinde departmanlararası entegrasyon; implementasyon sürecinin verimliliği ve canlıya geçiş sonrası işletmeye ERP’nin katkıları açısında olmazsa olmazdır. Satış, üretim planlama ve satın alma yönetimini bu entegrasyona en önemli örnek olarak verebiliriz. Satışın verdiği teklife ve onaylanmış siparişine uygun üretim planlama yapılması ve planlama sonrası en uygun tarihte satın almanın hammadde tedariğini sağlanması, ilgili hammaddenin planlanan üretime göre sahaya gönderilmesi ve tüm bu süreçlere uygun bir şekilde diğer departmanlarında sisteme entegre olabilmesi ERP’nin işletmedeki verimini ortaya çıkarabiliyor.
 
e-dönüşüm, ERP’yi yeniden tanımlıyor
ERP yazılımları, bugün bir şirketin bütün iş süreçlerini yönetmesi ve işletme kaynaklarını verimli kullanması açısından vazgeçilmez bir altyapı. Teknolojisi güçlü olan şirketler, rekabette bir adım önde oluyor.
 
PEK ÇOK SEKTÖRDE olduğu gibi perakendede de yoğun bir dijitalleşme yaşanıyor. Artık kağıt ve eski hantal süreçler ortadan kalkıyor. İşletme kaynaklarını daha verimli kullanmak ve şirketlerarası entegrasyonu daha verimli kılmak adına tüm süreçler elektronik ortama geçiyor. Kamudaki e-dönüşüm süreci kapsamında e-fatura, e-defter, e-arşiv, yeni nesil ÖKC (Ödeme Kaydedici Cihaz) ile şirketlerde dijitalleşme yolculuğu başlamış oldu. Bu sürecin aslen vergide şeffaflık ve denetimin kolaylaştırılması gibi hedefleri var. Fakat bu uygulamalar aynı zamanda şirketlere de maliyetlerinde ciddi tasarruf sağlayacak ve fatura süreçlerinde etkinlik kazandıracak.
2014 yılından önce Türkiye’de birkaç telekom şirketi ve birkaç dağıtım şirketi e-fatura’ya tabi idi. O zamandan bu yana otorite çok hızlı davrandı ve kısa süre içinde birçok şirketi e-faturaya, ardından e-deftere ve Ocak 2016 itibariyle de e-arşive geçirdi. Nebim de kendi müşterilerini verdiği destek ile e-fatura, e-defter ve e-arşive hızlı ve başarılı bir şekilde zamanında geçirdi.

Bu geçiş sürecinde yeni nesil ÖKC’lerin devreye girmesiyle birlikte aralarında Nebim’in de hizmet sundu-
ğu pek çok perakendeci şirket, e-arşiv/ e-fatura uygulamaları ile uyumlu çalışacak şekilde yeni nesil ÖKC’ler tedarik etmek ve bu cihazları kullandıkları ERP’leri ile entegre etmek zorunda kalacaklar.

Bu süreçte şirketlerin ERP’lerinin başka sistemler ile entegrasyona açık olmaları gerekiyor. Nebim, Nebim  V3 ERP yazılımını, işbirliği içerisinde olduğu şirketlerin bu sürece kolaylıkla uyum sağlayabilmeleri adına başka sistemler ile kolaylıkla entegre edilebilen açık bir platforma dönüştürdü. ERP’lerin entegrasyona açık olmalarını tetikleyen pek çok faktör var. Türkiye’de devletin e-dönüşüm vizyonu, özel entegratörlerin çözümleri, perakende sektöründe örneklerinin yaygınlaşmaya başladığı çokşirketli müşteri sadakat uygulamaları ve lojistik gibi süreçlerin outsource edilmeleri; ERP’lerin başka sistemler ile entegrasyona daha açık olmalarını tetikleyen faktörlerin başında geliyor.

Ayrıca; mobil ortamlardan da ERP’deki veriye erişim ihtiyacının artışı eğilimi, tablet gibi platformlar üzerinde ERP ile entegre iş zekası veya sipariş alma uygulamalarının geliştirilmesine neden oluyor. Nebim V3’ün kolay entegre edilebilen yapısı bu noktada da şirketlere artı bir değer katıyor. e-defter kapsamında elektronik kayıt saklama gereksinimleri, e-arşiv uygulamaları, yeni nesil ÖKC’ler ile entegrasyon gibi konularda mevzuatta her gün yeniliklerin yayımlandığı bu dönemde, çözüm sağlayıcıların çok çevik hareket edebilmeleri ve müşterilerine zamanında çözüm sağlayabilmeleri gerekecek. Bu gereksinim Nebim açısından bir avantaj. Çünkü Nebim, Türkiye’de  ERP  çözümleri sağlayan diğer şirketlerin aksine, yabancı ERP yazılımlarını ithal edip uyarlamak yerine Türkiye’nin yerel ihtiyaçlarına en uygun yazılımları geliştiriyor. Bu anlamda; kaynak kodunun geliştirmesinin ve kontrolünün tümüyle Nebim’de olduğu bir iş modelinde, Nebim V3 ERP mevzuattaki gelişmelere esneklikle ve çeviklikle uyum sağlayabiliyor.

50 YILLIK DENEYİM
ERP alanındaki iş uygulamalarıyla kurumların iş süreçlerini destekleyen Nebim, 1966’dan beri süregelen deneyimi ve bilgi birikimi ile Türkiye’nin en köklü geçmişe sahip bağımsız yazılım şirketlerindendir. Hazır giyim, ayakkabı, zincir mağazalar, çok katlı mağazalar ve optik yazılımlarında Türkiye’nin en fazla tercih edilen yerli yazılım şirketidir.