Türkiye’de her 100 girişimcinin 7’si kadın. Bugün çalışma yaşındaki kadınların sadece yüzde 25’i iş hayatında. Hem kadın girişimci sayısının artması hem de daha fazla kadının iş hayatına girmesi ekonomideki büyümeyi de destekliyor. Arya Kadın Yatırım Platformu tarafından düzenlenen Arya Retreat 2017’ye Almanya, Portekiz, Nijerya, Gürcistan, Birleşmiş Arap Emirlikleri ve Azerbaycan’dan yatırımcılar ve kadına yatırım yapmayı isteyen katılımcı kadın ve erkekler bir araya geldi. Arya Kadın Yatırım Platformu Kurucusu Ahu Serter, “Biz Arya felsefesini yaymak için yatırımı bir araç olarak kullanan, stratejik ilişki ağıyız. Arya, kadınların birbirlerini yüreklendirdiği, el uzattığı, parlattığı ve paylaştığı bir platform. Bu platformda amaç, büyümek ve bildiğini, elde ettiğini aktarmak. Kız kardeşlik öykülerine imza atıyoruz” diyor. Arya Retreat’te daha önce yatırım alan Tukutukum, Surgitate, Uplifer, Bardabas, Hecha gibi girişimler ikinci yatırım için projelerini anlatırken, Tutumlu Anne, Lobby Reklam, KaraKarga Moda, LifePinner ve SBS Bilimsel Bio Çözümler (BEEO) yatırım almak için şirketlerinin hedeflerini paylaştı.
Kadınların finansman kaynaklarına ulaşmalarındaki sorunlar girişimci olmalarındaki en büyük engellerden biri. Yeni yatırım alanının kadın olması gerektiğine dikkati çeken Serter, “Kadın benim için “yeni altın” anlamına geliyor. Kadınlara yatırım yapmak, girişimci kadınların finansmana ulaşımını sağlamak çok önemli” diyor.
SIRADA AZERBAYCAN VE GÜRCİSTAN VAR
Serter, bu anlamda Arya’nın iyi bir yetenek havuzu olduğunu belirtiyor. Eskiden pazar paylarından bahsedilirken, artık “beyin birlikteliğinin” konuşulduğuna dikkati çeken Serter, erkeklerin de bu gücü keşfetmesinin herkese faydası olacağını söylüyor. Bu arada Serter, Azerbaycan ve Gürcistan’da Arya’nın bir şubesini açacaklarını, oradaki kadınların ilgi gösterdiğine değiniyor.
Arya Retreat 2017’nin konuşmacıları arasında yer alan GE CEO’su Canan Özsoy da Türkiye’nin cinsiyet ayrımı nedeniyle en çok gelir kaybı yaşayan ülke olduğunu belirtiyor. Çalışma yaşındaki erkeklerin yüzde 75’i işgücüne katılırken, kadınların sadece yüzde 28’i iş hayatında. İş hayatındaki kadınların yüzde 10’u okur-yazar değil, yüzde 25’i ortaokul, yüzde 72’si ise üniversite mezunu. Yani, eğitim işgücüne katılımda önemli bir itici güç. Canan Özsoy, daha fazla kadının iş hayatında olması durumunda GSMH’nın yüzde 30 daha fazla olacağına dikkati çekerek, Türkiye’nin dünyanın en büyük 11’inci ekonomisi olabileceğini belirtiyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun “2016 Küresel Cinsiyet Uçurumu” raporuna göre, Türkiye 144 ülke içinde 130’uncu sırada yer alıyor. Raporda, ekonomik açıdan cinsiyet ayrımcılığının 93 yıl sonradan ortadan kalkacağı öngörülüyor. Şu anda 3,5 milyon kadının kayıtdışı çalıştığı belirtiyor. Hızlı değişen bir dünyada yaşadığımızı belirten Özsoy, kadının iş hayatında önemli bir rolü olduğunu belirterek, “Kadınların iş hayatında olması lütuf değil, bir gereklilik” diyor. Çin örneğini veren Özsoy, gelişen pazar olan Çin’de üst düzey yöneticiler arasında kadın oranının yüzde 31 olduğuna dikkat çekiyor. GE için “125 yıllık start-up” tanımlaması yapan Özsoy, yenilikçiliğe ve yeni fikirlerin desteklenmesine inandıklarını söylüyor. Tabi bunu yaparken kadın işgücüne de dikkat çekiyor. Özsoy, yeni teknolojileri kullanan kadınlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu söylüyor.
