Küresel ekonomik yavaşlama ve potansiyel durgunluk emtialara yönelimi artırırken dolara bağlı olarak yurt içerisinde de altın talep görmeye devam ediyor. Global bazda merkez bankalarının da topladığı altın yatırımcı ilgisinin sarı metal üzerinde yoğunlaşmasına yol açıyor.
ZEYNEP AKTAŞ
Altın fiyatları, yılın başından bu yana ons başına 1.229 ile 1.345 aralığında dalgalanıyor. Ekonomilerdeki büyümenin yavaşlayacağına dair kaygı sarı metal altına olan ilgiyi canlı tutmasına rağmen altın yatırımcıları test edilen bu rakamları dahi hiç de yeterli bulmuyor. Bunun nedeniyse 2011 yılında test edilen ons başına 1,915 dolar seviyesinden henüz çok uzaklarda olunması.
Altın hem yatırımcılara hem de tüketicilere hitap ettiği için neredeyse tüm diğer varlıklardan farklı bir özelliğe sahip. Birikim sahipleri çeşitlendirici ve uzun vadeli tasarruf aracı olarak altına yönelebiliyor. Tüketiciler ise altını bir süs ve zenginlik sembolü olarak görüyor. Söz konusu durum iki ana kaynaktan altına olan talebin varlığını sürdürmesine yol açıyor.
Kıymetli maden analistlerinin değerlendirmelerine bakıldığındaysa altında henüz daha alınacak mesafe olduğu sonucuna varılabilir. Analistler mevcut altın üretiminin devam edebilmesi için ons başına minumun 1.500 dolar seviyelerinde olunması gerektiği görüşündeler. Öte yandan altın talep eden güçlü bir kesimin daha önümüzdeki dönemde gelişmesi bekleniyor. Dünya Altın Konseyinin raporuna göre altın talebinin gelecek 30 yıl içerisinde artması bekleniyor. Bunun nedeni olarak orta sınıfın büyüyecek olması gösteriliyor.
Verilere bakıldığında merkez bankalarının da altın topladığı gözlenmekte. Dünya Altın Konseyi yeni raporunda merkez bankalarının 1967’den beri en çok altını geçen yıl aldığı, ifade edilmekte. Rapora göre, merkez bankalarının 2018’de satın aldığı altın miktarı 375 tona ulaştığı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 74 daha fazla olduğu vurgulanmakta. Dünyadaki merkez bankalarının geçen yıl aldığı net altın miktarı 651,5 ton oldu. Bu artışın sebebinin jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerle alakalı olduğu belirtilirken Rusya’nın dolar rezervlerine olan bağımlılığını en fazla azaltan ülke olduğu kaydedildi. Türkiye de 2018’de altın rezervlerini 51,5 ton arttırdı.
Yatırımcıların altın biriktirmesi noktasında merkez bankalarına atıfta bulunan uzmanlar, merkez bankalarından yapılan büyük alımların kesinlikle mevcut altın fiyatını destekleyeceği ve yükseliş baskısı yaratacağını dile getiriyor. Merkez bankalarını küresel olarak yöneten bireyler dünyadaki en parlak finansal akıllardan bazılarını oluşturuyor. Dünyanın en zeki beyinleri altın net akümülasyonunu kolaylaştırıyorsa bireysel yatırımcıların da varlık dağılımlarında altına yer vermelerinde bir sakınca olmasa gerek.
Bu noktada Borsa İstanbul’da en yüksek kâr ve satışı açıklayan şirketler içerisinde Koza Madencilik ve Koza Altın’ı hatırlatmakta yarar var. Öte yandan yatırım ve emeklilik fon seçeneklerinde de altın ve kıymetli madenlere ağırlık veren fonların artan değeri dikkat çekiyor. Sarı metale olan ilgideki süreklilik fiyatı da destekleyecektir.
