258 yıllık marka Vacheron Constantin büyümeyi sürdürüyor

0
470

Jean-Marc Vacheron 1755 yılında zanaatçı olarak minik bir atölyede Vacheron Constantin’in ilk saatlerini tasarlamaya başladığında işlerin hiç bu kadar büyüyeceğini ve ünlü markalardan biri olacağını hiç tahmin etmemişti belki de. Yarattığı markanın şimdi dünya üzerinde toplam 46 butik ve 300 satış noktası bulunuyor. 258 yıllık geçmişiyle önemli saat üreticilerinden ilk akla gelenler arasında yer alan marka, yeni iki fabrikayla birlikte Avrupa, Asya, Amerika ve Afrika’da genişlemeyi ve büyümeyi sürdürüyor.
 
Vacheron, 1819 yılında François Constantin ile birleşerek üretime devam etmiş. François Constantin, 10 yıl boyunca Avrupa’yı baştan aşağı gezerek Vacheron Constantin markasının tanınmasını sağlamış. 1839 yılında Georges-Auguste Leschot’un da katılımıyla saat üretiminde devrim niteliği taşıyan değiştirilebilir parçaların üretiminde kullanılan yeni makineler geliştirilmiş. Saat tarihinde pek çok ilki başaran İsviçre markası, önceleri soylular ve ruhban sınıfı ile varlıklı tacirler için saat üretmiş. Talep arttıkça seri üretime geçen marka, uzun süredir lüks saat tasarımlarına imza atıyor.
 
1934’te Kral Faruk’un özel siparişi üzerine dünyanın en komplike cep saatini üreten marka, 834 parçalı makine ve 55 adet değerli taş için tam beş yıl çalışmış. 1955 yılında, dünyanın en ince mekanizmasını üreten marka, 1972 yılında, “Diplome du Prestige de France” ödülüyle onurlandırılmış. 1979 yılı, markanın tarihinde gurur yılı olarak geçiyor: Dünyanın en iyi saat kreasyonlarından biri olmayı hak eden, tam 8 bin 700 saatlik titiz bir işçilik harikası olan “Kallista” modeli, altın bir külçeden yontularak yapılmış, 130 karat zümrüt kesimli pırlantayla süslenmiş.
 
Türkiye’nin İsviçre saatçiliğiyle ilk ticari ilişkisi 16’ncı yüzyılda başlamış. Bu dönemde, bir grup Cenevreli saatçi Galata’ya yerleşmiş. 1817 yılında, Vacheron Constantin altı adet saatten oluşan “ à la Turque” adlı bir seri üretmiş. Bu siparişin ardından, 1900 ve 1938 yılları arasında İstanbullu tüccarlar ve özel müşteriler için devamlı olarak saat üretmeye başlamış. 1999 yılında, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunun 700’üncü yılı sebebiyle “Ottomane” adlı, kadranında Sultan Süleyman’ın turasının yer aldığı limitli seri tasarlanmış. Marka, İstanbul’da yaklaşık iki asırdan beri mevcudiyetini koruyor. Markanın Métiers d’Art koleksiyonu ile artık unutulmuş, çok eski zamanlara ait zanaatçılığı sürdürülerek farklı dönemleri bir araya getiriyor. Koleksiyonda yer alan saatler geçmiş, bugün ve geleceğin kesişme noktasında yer alıyor.
 
Marka uluslararası saatleri gösteren mekanizmaya sahip ilk saatini 1932 yılında tanıtmış. Bu mekanizma, Louis Cottier adlı Cenevreli bir saat dehasının eseri. Cottier, merkez kadranın ve üzerinde önemli şehirlerin isimlerinin yazılı olduğu dış çerçevenin etrafında dönen 24 saat göstergeli bir disk tasarlamış. 3372 referanslı ve “Système Cottier” adı verilen Vacheron Constantin’in cep saati sayesinde dünyanın 31 şehrindeki saatleri eş zamanlı şekilde görmek mümkün oluyor. Bu saat, “evrensel saat” veya “uluslararası saatler” adı verilen, dünyanın komplike saat dilimleri konusu ve Vacheron Constantin’in arkasındaki zengin tarihçenin başlangıcını simgeliyor.
 
1936 yılında, Vacheron Constantin 3 bin 650 referanslı 31 şehir ve 3 bin 638 referanslı 30 şehir kadranlı (Kahire hariç) iki yeni modelini tanıtmış. Yapımevi, 1937 ve 1938 yıllarında 67 farklı bölge saatlerinin yanı sıra Paris’in kış ve yaz saatlerini de gösteren altı adet masa saati tasarlamış. Bu saatler de serinin başlangıcı. “Patrimony Traditionnelle World Time” bu serinin sonuncusu ve 37 farklı zaman dilimiyle en kapsamlı olanı. Gösterge üç kadrandan oluşuyor; gece ve gündüzü temsil eden degrade safir kadran, “Lambert projector” haritalı metal kadran ve dakikaları gösteren bir metal halka. Yaklaşık 40 saatlik güç rezervine sahip 2 bin 460 WT kalibre ve otomatik mekanizmalı, Cenevre mührüne sahip pembe altın “World Time” dünyanın bütün bölgelerindeki saatlerin aynı anda görülebilmesini sağlıyor. Vacheron Constantin Uluslararası Direktörü Yann Bouillonnec uzun ve zengin tarihçesi boyunca Vacheron Constantin saatlerine tutkun önemli isimler arasında Prens Louis Napoléon, Mısır Kraliyet ailesi, Patiala Maharadjahı’nı sayıyor.
 
Markanın Métiers d’Art koleksiyonuna yeni katılan bir diğer serisi de farklı kültürlerin dekoratif sanatlarına bir nevi saygı göstergesi niteliğinde olan Fabuleux Ornements. Serdei “open worked” (iskelet) tekniği ve zanaatçılık hüneriyle dört bayan modeli yer alıyor. On kişiden oluşan bir sanatçı grubun, Osmanlı mimarisini, Çin nakışını, Hint el yazmasını ve Fransız dantelini yorumladığı serideki saatler, altın kafesi anımsatan pembe altın el işçiliği süslemelerle, incilerle birlikte sedef bir tabakanın üzerine yerleştirilerek tasarlanmış. Yüzüklerde kullanılan “milgrain” tekniğinin kullanıldığı saatler, pembe altın kadranı 0.89 karat 64 adet pırlantayla bezeli olmasıyla dikkat çekiyor.
 
Yann Bouillonnec, genel anlamda sektörün durumunun iyi olduğunu söylüyor “Fakat bu sadece komplike, el işçiliğinin olduğu ve Vacheron Constantin gibi lüks saat markaları için geçerli” diyor. “Haute Horlogerie” dünyasında sahip olduğu yerden dolayı Vacheron Constantin’in farklı coğrafyalardaki gelişimini sürdürdüğünü söyleyen Bouillonnec, “Mart 2013’te Nişantaşı’ndaki butiğin bize doğrudan bağlı olarak yeniden açılışından beri Türk pazarındaki gelişim de marka açısından son derece iyi” diyor.
 
Bouillonnec’e göre, markanın en önemli özelliği daima mükemmellik arayışı içinde olması. Jean-Marc Vacheron’un ”Daha iyisini yapmak mümkünse… ki bu her zaman mümkündür” sözü markanın adeta felsefesi olmuş. “Vacheron Constantin ne gelip geçen moda akımlarından ne de farklı eğilimlerden etkilendi. Bizim için önemli olan teknik mükemmellik, tasarım şıklığı ve ‘finishing’lerdeki kusursuzluk. Bu sebeple modellerimiz zamana meydan okuyor” diyor Bouillonnec. Nişantaşı’ndaki butik ile Türkiye’deki müşterilerine daha da yaklaşan marka, kendi tarihçesini saat endüstrisinin tarihçesiyle paralel bir şekilde sürdürerek başarısını tescilliyor.